CHP Kadın Kolları, kolları sıvadı. Harıl harıl çalışıyor. CHP İstanbul İl Kadın Kolu Başkanı Oya Tümer’le konuşuyorum. Üsküder Amerikan Lisesi ve Boğaziçi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan Tümer çevirmenlik, İngilizce öğretmenliği yapmış. Şimdi bir işkadını. Politikaya SHP Sarıyer Kadın Kolu’nda başladıktan sonra CHP’nin yeni kuruluşunda da aktif siyaseti sürdürmüş. CHP Sarıyer Kadın Kolu’nda çalışmış. Eylül 2007’de de İstanbul Kadın Kolu Başkanlığı’na atanmış. Elini her zaman taşın altına koymaya hazır türden dinamik bir siyasetçi. Gençliğin eğitim, yurt ve beslenme sorunlarını çözmek için her türlü çalışmayı yaptıklarını belirten Tümer kadınların giderek daha bilinçlenmesinden mutluluk duyduğunu dile getiriyor. “Gençlerimizi tarikat ve cemaatlerin elinden kurtarmak için var gücümüzle çalışıyoruz” diyor.

Kadına şiddet kullanılmasıyla mücadele başta olmak üzere İl Kadın Kolu olarak çeşitli projeleriniz olduğunu biliyorum. Bunları anlatır mısınız?

O.T.- Çağdaş, laik, demokratik, Türkiye Cumhuriyeti’nde çağdaş, demokrat, aydın Türk kadınları olarak hedefimiz CHP’nin iktidarı. Projelerimizi de bu amaca ulaşmak için gerçekleştirmekte kararlıyız. Altı ok hedefi, Atatürk’ün çağdaşlaşma amacı, sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri bizim yol göstericimiz. Önceliğimiz de insan. Diğer siyasi partilerden bizi ayıran yönümüzün bu olduğuna inanıyoruz. Önce insan projelerimizde son yıllarda yoksullaşan, işsizleşen Türk halkı içinde mağdur kesim, kadınlar. Bu nedenle kadınlarla ilgili çalışmalarımız ön planda. Öncelikle dar gelirli bölgelerde yaşayan kadınlarımıza yönelik eğitim, sağlık projelerimizi geliştiriyoruz. Yeni kazandığımız belediyelerle işbirliği içinde bu çalışmaları organize etmeyi hedefledik. Bu çalışmalara 13 ilçede başlıyoruz.

Yaz aylarında bu bağlamda bir dizi çalışma yaptık. Bunun için kendi kadın kollarımız içinde örgütlenmeye gittik. Seçim kampanyaları döneminde CHP’nin kimi çalışmaları Türk toplumuna sanıyorum bizim dışımızdaki odaklar tarafından maksatlı olarak ‘açılım’ diye yansıtıldı. Ama bu çalışmalar zaten bizim CHP olarak bakış açımızı sergiliyordu. CHP örtülü- örtüsüz bütün Türk kadınlarını kucaklayan bir anlayışla yola çıktı.

Yani CHP’nin kadınlara yaklaşımında bir ayrım öteden beri de yok muydu?

O.T.- Hiçbir zaman da olmadı. Yaşayış tarzlarımız farklı olsa da her kadının hayallerinin aynı olduğuna inanıyorum. İnançları dolayısıyla örtünen kadının da demokrasiyi, Atatürk’ü sevdiğini, onun ilke ve devrimlerini içine sindirdiğini, bunun tersinin olamayacağını biliyorum, buna inanıyorum.

Özellikle dar gelirli alanlarda yaptığımız eğitim ve sağlık çalışmalarında önümüzde kuyruklar uzuyor. İnsanlar bilgiye aç. Yeşil kartları dahi yok. Çocuklara sabah okula giderken harçlık veremiyorlar. Çocuk doğru dürüst beslenmiyor. Protein alamıyor.

‘Tablo artık değişiyor’

Bu kadar acı bir tablo ortadayken bu hükümete hâlâ büyük bir halk kesiminin oy vermeye hazır olduğunu kamuoyu yoklamalarından öğreniyoruz. Yoksa Türk milleti toplumsal bir çılgınlığa mı uğradı?

O.T.- Buna toplumsal çılgınlık demeyeyim. Ama toplumsal çaresizlik var. Ne yazık ki sadaka toplumu olma yönünde hızla ilerliyoruz. İnsanlar kendi cebinden çıkan vergilerle hükümetin onlara sadaka olarak dağıttığı kömür, makarna, pirinçle geçinmeye çalışıyor. Ama farkında değil ki bunların parası cebinden çıkan vergi paralarıyla karşılanıyor. Fakat kadınlarımız bilinçli. Son dönemde yaptığımız çalışmalarda bizi de sorguladılar. “Siz yaptınız da biz size oy vermedik mi?” diyen kadınlarımızı gördüm. Kadınlarımız akın akın toplantılarımıza geliyorlardı. Bunların içinde örtülü kadınlarımızın sayısı çoktu. Bütün şikâyetleri çocuklarının eğitim alamaması, yetişkin çocuklarının ve eşlerinin işsiz olmasıydı. Daha önceleri katılım bu kadar olmuyordu.

Üstelik bu toplantılarımızda başörtüsü, inanç diye bir şey sorun olmuyor. Zaten o türban meselesini de ben iktidar partisi tarafından yaratılan yapay bir sorun olarak görüyorum. Üniversite gençliğinin sorunları çok fazla. Belki de örtü ve türban en alt sırada. Öğrenci okul kredisini ödeyemiyor. Bunu ödeyebilmek için aileleri bankalardan kredi alıyorlar. Bir de bu gençlerimiz simitle besleniyorlar. Sağlıksız yetişiyorlar.

CHP kadın kolu olarak bunun için ne yapacaksınız?

O.T.- Belediyelerimizle işbirliği halinde gençlerimizin yurt ve beslenme sorunlarını çözmek için projeler geliştiriyoruz. Özellikle yurt sorunu çok önemli. Çok sayıda aileden başvuru alıyoruz. Aileler çocuklarının İstanbul’da tarikat ve cemaatlerin eline düşmemesi için partimize koşuyorlar. Çocukları için güvenli yurtlar arıyorlar. Başlangıçta bir yurt yapılması kararı alındı. Sayın Genel Başkan da talimat verdi. Her belediyede birer yurt, birer kadın sığınma evi olacak. Bu yurtlar ilk etapta 100 öğrenci kapasiteli olacak. Ama bu yetmez. BM ve AB fonlarından da yararlanılarak bu yurtların sayısı arttırılacak.