Milli Eğitim Bakanı’ndan okulların nasıl “niteliksiz” hale getirildiğini öğrendiğimiz günlerde okurumuz Faruk Bozbey’den mektup aldık. Mezun olduğu Kayseri Talas Koleji’nin son durumunu anlatıyor:
“Okul maalesef 1967’de mali nedenlerle kapanmış, özel kesme taştan yapılan binaları önce Spor Bakanlığı’na ve daha sonra da Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmiştir. Halkın vergilerinden toplanan paralarla yapılan büyük harcama ile onarılan bina, belediye tarafından, ‘uluslararası çalışmalar ve etkinlikler yapılacak’ masalı ile gizlice Enderun Gençlik Vakfı’na devredilerek medrese durumuna getirilmiştir.
Vakfa bedava devredilen okulda halen sadece kelam, tefsir ve fıkıh okutulmakta ve genç beyinler dini eğitim ile yıkanmaktadır.”

Flüt ıstırabı
Çocukcağız sonunda açıkladı:
Meğer yıllarca kavalın biraz gelişmişi olan blok flüt ile tutsak alındığı için bugünkü duruma gelmiş.
Bu büyük örselenmeyle canı yanmış garibin. Hoş görmek gerek.

AOÇ talanının başlangıcı
Ciddi ve tutarlı tavırlarıyla öne çıkan CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Atatürk Orman Çiftliği’ne yaklaşık 50 milyon lira borcu olduğunu belirterek, “Bu yapılan ayıptan öte yüzsüzlüktür. AOÇ her fırsatta yağmalanıp talan ediliyordu. Şimdi bu yetmezmiş gibi bir de parası gasp ediliyor” diyor.
Pekşen, çok haklı. Ancak bir ayrıntıyı unutuyor:
AOÇ’de koruma amaçlı imar planı yapma ve hayvanat bahçesini işletme yetkisini belediyeye (Melih Gökçek’e) veren yasa, Deniz Baykal- Melih Gökçek görüşmesi sonrası CHP’nin de katkısıyla 2006’da Meclis’ten çıkarılmıştı!
AOÇ’deki asıl yağma, talan, saray filan o yasa sonrasındadır.

Düşüş
Yandaş medya duyurdu: Suudi Arabistan’da soruşturmaya uğrayan prens ve görevlilerin Türkiye’deki paydaş işadamları ile bağlantıları, iktidar sahiplerinde kaygı yaratıyormuş.
Doruktan düşüş göstergeleri giderek artıyor.

Yargı kimi koruyor?
Öyle bir ülke olduk ki, “6 yaş nikâh için uygundur” diyen adam değil de onu “pedofil” diye niteleyen yargılanıyor. Yargılanmakla kalmıyor, 2 bin 900 lira para cezasına mahkûm ediliyor. Dahası, ceza 3 bin liranın altında olduğu için mahkemece verilen hükme itiraz da edilemiyor.
Duyarlı yurttaşlara da 6 yaşındaki çocukları “cinsel nesne” olarak görenlere karşı çıkanların cezalandırılmasına boyun eğmemek için imza kampanyası başlatmak düşüyor:
“Çocuk gelinler gibi isimlerle hafifletilen, cinayetler, intiharlar, karartılan yaşamlarla ağır bir toplumsal yara haline gelmiş, ilkel, çağdışı, 2017 Türkiye’sine yakışmayan bir toplumsal facianın hepimiz farkındayız.
‘6 yaş nikâh için uygundur’ sözlerini düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendiren, bu sözler nedeniyle kendisine ‘pedofil’ sıfatını uygun görenleri mahkûm eden yargı kararları, bundan sonra bu derin yaranın insani maliyetine, kararan hayatların, ölüm ve intiharların sorumluluğuna ortak olmaktadır.”