Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Seyitömer de gidiyor
Seyitömer Termik Santralı’nı da satıyorlar.
Türkiye Maden-İş’in belirlemelerine göre; 2011’de 159.3 milyon TL kâr etmiş, 36.1 milyon lira vergi ödemiş. En kolay, maliyeti düşük ve verimli kömür üretimi sağlanabilen sahalardan birisi. 30 yıl yetecek 176 milyon ton kömür rezervi var, 3 metreküp topraktan 1 ton kömür üretilebiliyor. İşçi başına üretim 38 bin kg/yevmiye. Santralda 540, linyit işletmesinde de 793 personel çalışıyor.
Daha ne olsun?
Yok, Meclis’ten gece yarısı çıkardıkları torba yasa ile karar vermişler, satacaklar...
İşçiler ve sendikaları, “yerine konulamaz” nitelikteki kömür sahalarının özelleştirilmesine karşı çıkıyorlar. Çünkü bu yurt işçilerin ve onların çocuklarının.
Para babası değiller ki, istedikleri an basıp gitsinler...
Zenginliğimiz
Sözler, Sinan Çetin’e ait:
“Hiç askere gitmezse 1 milyon dolar ödemeye hazır bir sürü insan var benim tanıdığım. 10 gün 500 bin dolar, 20 gün 200 bin dolar, 1 ay 100 bin dolar, 2 ay 10 bin dolar, 4 ay falan diye gidiyor. Biz hesapladık 33 milyar dolar yapıyor. Sonra o parayla git PKK’yi satın al. Konu kapandı.”
İnsan gayrimenkul zengini olunca böyle cin fikirleri gündeme getirmede beceri sahibi olabiliyor demek ki.
Çetin’in son filmi “Çanakkale Çocukları” gösterimde.
İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek, “Sinan Çetin, vatan savunmasının, ülke için özverinin, ulusal çıkarların anlamsızlığını dile getirmek için fon olarak Çanakkale’yi seçmiş” diye yorumluyor filmi.
Yaşadığımız döneme çok yakışır doğrusu...
Maliyet topluma
Genel-İş Sendikası, “Ulusal İstihdam Stratejisi’ne Hayır” başlıklı bir kitapçık çıkardı. AKP’nin “kârları işverene, maliyeti topluma” yükleyeceğini duyuruyor:
“İşçiler, güvencelerini kaybederek daha ucuza çalıştırılacaklar; diğer yandan işçi çalıştırmaktan kaynaklı bazı maliyetler ise genel bütçeden karşılanacaktır. Böylece, işçiler, hem işçi olmaktan dolayı kaybedecek, hem de toplumun bir bireyi olarak toplumun genelinin katlanacağı maliyetlerden dolayı kaybedeceklerdir. Bu tercihin bir başka şekilde ifadesi, toplumsal kaynakların bir bütün olarak sermaye kesimine tahsisi hızlanacaktır, demektir.”
Ruh sağlığı
Türk Tabipleri Birliği’nin, çocuk hekimliği alanında uzman 6 dernek ile hazırladığı rapordan:
“Okul eğitimine katılabilmek için gerekli sosyal, duygusal, bilişsel, dil ve motor becerilerin gelişimi 6 yaştan önce tamamlanmadığından 5 yaş çocuğu zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula henüz hazır değildir ve hazır olmadan okula başlamak çocuklar üzerinde örseleyici etki yapacak, psikolojik baskı yaratarak çeşitli psikiyatrik sorunların da ortaya çıkmasına yol açacaktır.”
Bizi zıvanadan çıkarmışlardı, sıra çocuklarımıza geldi.
İstiap Haddi
AKP kongresine, “haddini bilmeyen” Cumhuriyet gazetesi alınmadı, ama Irak’ın kuzeyinde ABD gözetiminde oluşturulan Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani oradaydı.
Emekli Büyükelçi Onur Öymen, son kitabı “Uçurumun Kenarında Dış Politika”da Amerika’nın Irak’a saldırısından bugüne olup bitenleri yorumlayarak anlatmış. İşte o kitaptan Barzani ile ilgili bir bölüm:“Barzani, 2007 yılının Mayıs ayının başlarında ‘Türkiye Kuzey Irak’a askeri müdahale yaparsa biz de Diyarbakır’ı karıştırırız’ demişti. Bu söz açıkça Türkiye’ye karşı meydan okumaydı. PKK’ye destek vererek Türkiye’de iç karışıklıklar çıkarma tehdidiydi. Barzani ayrıca, ‘Kürt devleti 10-15 yıl içinde kurulur’ diyordu. Bu, Türkiye’nin o tarihlerde savunduğu kırmızı çizgilerin hiçe sayılması anlamına geliyordu.
10 Nisan 2007 tarihinde Başbakan bu sözlere sert tepki verdi. ‘Barzani burada ne yazık ki yine haddine tecavüz etmiştir, haddi aşmıştır’ dedikten sonra ‘Sözlerinin altında ezilirsin’ ifadelerini kullandı.”
O günden bu güne Türkiye, Kuzey Irak’a bir askeri müdahale yapamadı, ama Diyarbakır’da o kadar çok saldırı oldu ki, say say bitmez.
Barzani’nin Kürt devletinin 10-15 yıl içinde kurulması öngörüsüne gelince... Az kaldı, Oslo sürecini sürdürsünler, Barzani ile kol kola girsinler, hele bir de yeni anayasayı çıkarsınlar, o da olacak hayırlısıyla...
Şimdi gel de sorma: Kim kime haddini bildirmiş?
Tez gidelim
Tezkereler bugüne kadar ülkesi ve bölgesi belirtilerek verilmiş. Son tezkerede yok. Kime denk gelirse artık...
Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı, “Tezkerede Suriye atıfı var, ama bugünkü hükümete güvenemiyorsunuz ki” diyor.
Akçakale’de ölen yurttaşlarımıza karşı bir misilleme denilebilir mi tezkereye?
Pazarcı, “Caydırıcılıktan söz ediliyor. Oysa o caydırıcılığı hükümet tutum ve sözlerle gösterebilir. Mutlaka bir tezkere çıkarmaya gerek yoktu. Hükümet, Meclis iradesini payanda yaptı bence. Ama CHP’nin karşı duruşu, çok doğruydu.”
Doğruydu, çünkü en azından Türkiye’de herkesin AKP gibi “tez savaşa gidelim” demediği tüm dünyaya gösterilmiş oldu.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı