Öğretmenler için bir meslek yasası çıkarılması yine gündemde.
CHP’li Yıldırım Kaya, “öğretmenlere toplumda hak ettikleri saygı ve değeri kazandırma, onların ekonomik ve sosyal haklarını düzenleme, yetiştirilme ve çalışma koşullarını belirleme” amaçlarını taşıyan bir öneriyi Meclis’e sundu.
AKP’den henüz bir ses yok.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın “vizyonu”ndan anlaşıldığına göre, “hiç olmayacağına öylesine bir yasa çıkaralım da namımız yürüsün” mantığıyla bir hazırlık içindeler.
Hükümet tasarısında, eşit işe eşit ücret olacak mı?
Bilinmez.
Ücretli, sözleşmeli öğretmenliğe son verilip kadrolu güvenceli atamaya geçilecek mi?
Kuşkulu.
Atamalarda siyasi kayırmacılığın yöntemi olan mülakat kaldırılacak mı?
Hiç sanmıyoruz.
Öğretmenlerin aile bütünlüğü ve yer değiştirmeleriyle ilgili adaletsizlikler çözülecek mi?
Bu sorunun yanıtını da, yandaş Eğitim-Bir-Sen’in son Başkanlar Kurulu bildirisinden öğrenmek olası:
Onlara göre, “hukuk devleti olmanın ve demokratikleşmenin bir gereği olarak toplumsal kazanımlar hayata geçiriliyor” Türkiye’de!
 
Meclis konkordato ilan edince
Muğla’da bir gazete sahibi olması nedeniyle kendisini “gazeteci kökenli” sayan AKP milletvekili Yelda Erol Gökcan, TBMM kürsüsünden, AKP iktidarları döneminde, tüm özgürlükler gibi basın özgürlüğü konusunda da önemli adımlar atıldığını söyleyince, CHP’liÖzkanYalın, “Bu dediklerine kendin inanıyor musun” diye sordu.
Aldığı yanıt şöyle oldu:
“Bu konuda en büyük hassasiyeti Genel Başkanımız, liderimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan göstermekte, basın özgürlüğü için düzenlemelere önderlik etmektedir.”
AKP’li vekil devam etti:
“Ülkemiz laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Tüm bireylerimiz devletimizin ve bağımsız, tarafsız yargının teminatı altındadır.”
Yasamanın konkordato ilan etmesinden beri Meclis’teki çoğunluğun durumu bu.
 
İş dünyası ne diyor?
İş dünyasının etkin isimleri, ekonomik gidişattan mutsuz. Gelecek beklentisi açısından da umutsuz.
Yerel seçimleri kazanamayacağına ilişkin bir işaret alırsa, sarayın, sandığa gitmekten vazgeçebileceğini düşünüyorlar.
Ülkede üstünlük kuran iradenin, ağzından eksik etmediği milli iradeden vazgeçmeyi bile göze alabilecek çekinmezlik içinde olduğunda hemfikirler yani.
 
The Ortak
AKP, bir yandan casusluk cemaati ile mücadele ettiğini söylüyor, bir yandan da eski Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’yi Ankara’dan belediye başkan adayı gösteriyor. Özhaseki’nin neci olduğunu ve ne işler yaptığını öğrenmek istiyorsanız, en iyi başvuru kaynağı Genel Yayın Yönetmenimiz Aykut Küçükkaya’nın son kitabı “The Ortak” olmalıdır.
Küçükkaya yazmış: Kayseri’deki işadamlarıyla ilgili FETÖ iddianamesine göre, Özhaseki, ABD’ye gitmiş, bazı firari FETÖ’cülerle...
İhale verdiği şirketlerin yöneticileri deFETÖ’den tutuklanmışlar.
Ortaklık bozulmuş; birisi hocaefendilikten hainliğe, diğeri de Kayseri’den Ankara’nın başına terfi etmiş.