Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Oyun İçinde Oyun...
PENCERE
Oyun İçinde Oyun...
Telefonda bir dostla görüşüyordum, bir yandan da televizyondaydı gözüm, birden ekranda Mastroianni belirdi, altında bir yazı:
“Marcello öldü!..”
Hayatımızdan bir parçanın daha uçup gittiğini duyumsadım, kırk yıldan beri o oynuyordu, biz seyrediyorduk. Visconti ya da De Sica’yla yuğrulmuş İtalyan sinemasının baştan çıkarıcı aktörü, ardında yüzü aşkın film bırakarak çekip gitmişti bu dünyadan. Tanımadığı, okumadığı Nahit Ulvi’nin dizelerini biliyor muydu:
“Beden ölür ruh yaşar diyorlar
Ben yaşayamam yapayalnız o kadar
Gözüm olsun isterim bakmak için
Elim olsun isterim okşamak için
Ağzım dilim burnum kulağım
Caddeleri seslendirsin ayağım”
*
Bizim gazetenin ‘Kültür Sayfası’nda Mastroianni’nin yaşamı üzerine kapsamlı yazılar yayımlandı; okurken kimi tümcelerin altını çizdim.
Marcello neler söylüyordu:
“- Yaşadığımız, sonuçta bir oyun değil mi?”
“- Oynamak ne kadar güzel bir oyun...”
“- Aktörlük muhteşem bir oyun...”
Evet, her şey oyun; ancak oyun öylesine dallı budaklı, çok boyutlu, girdili çıktılı bir sözcük ki nerede başlıyor nerede bitiyor saptamak olanaksız; belki ölüm de bir oyun!..
Federico Fellini, Marcello’yu anlatırken sanki bir oyunu tanımlıyor:
“- Onunla her şey çok sade, doğal, huzurludur. Bu rahatlık onun çekim sırasında uyuyakalmasına kadar varabilir. İşte bu bilinçli uzaklık, hatta bir çeşit yokluk, Marcello’yu canlandırdığı kişilerin derinliğine sınırsız biçimde gönderir. O, filmin macerasına kendisini keyif ve güvenle bırakır, bu anlam da sinemayı aşar, öyküyü hayatla buluşturur.”
Sanatçının “canlandırdığı kişilerin derinliğine sınırsız” yolculuğu nasıl bir şey?..
Marcello diyor ki:
“- Bu mesleği seçerken, insan bilmeden sürekli bir kaçışa da angaje olmuş oluyor. Çünkü başkalarının başına gelmiş olan olayları, sorunları yaşamak daha kolay. Bir anlamda siz gerçeklerden kaçmış oluyorsunuz.”
Kaçış mı?..
Nereye?..
İspanya’nın Mancha yöresinde saygın bir efendi yaşardı. Adı Alonso Quijano idi. Bu sağduyulu adam, bir gün kafayı üşütecek, şövalyeliğe özenecek, Don Quijote (Don Kişot) adıyla serüvenlere atılacak, yeldeğirmenleriyle savaşacaktır. Hepimiz Don Quijote’yi tanırız. Ünlü bir romandır o!.. Ancak vakti geldiğinde şövalye, evine döndü, hasta döşeğine yattı, papazı çağırdı, günah çıkarttı, son soluğunu verirken aklı başındaydı.
Bu sonuçtan çıkan ne?..
Yani Alonso Quijano öldü...
Don Kişot ölmedi.
Teselli için diyelim ki Marcello Mastroianni öldü; ama, yarattığı kahramanlar ölmedi.
Kahramanlar ölmez.
Sahnede Hamlet’i oynarken aktörün midesi ağrısa, Hamlet mi acı çeker oyuncu mu?
İzleyici, oyuncunun midesinin ağrıdığını nereden bilecek? Seyirci, pek iyi tanıdığı sanatçıyı, “Hamlet’i iyi oynuyor mu” diye seyrediyor; ne oyuncunun bedenindeki ağrıdan haberi var, ne ruhundaki gerilimden payını alıyor; izleyici dışsal bir yaklaşımla yüzeysel duygularıyla seyirliğe pay biçiyor.
Shakespeare, “Dünya büyük bir tiyatro sahnesi” demişti. Dünya o günden bu yana, yalnız tiyatro sahnesi değil, sinema perdesi ve televizyon ekranı oldu.
(21 Aralık 1996 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı