Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Önemli Adamlarda Ağız İshali...
PENCERE
İLHAN SELÇUK
Önemli Adamlarda \tAğız İshali...
1960’lı yılların ilk yarısında Belçika gezisindeydik. Bir sabahın köründe Anvers limanının rıhtımları boyunca Çetin Altan’la yarış ettik. Hava kurşun rengindeydi. Geceden kalma çakırkeyfliğin tadı damağımıza, rüzgârın kamçısı yüzümüze vuruyordu. O koşmacayı neden anımsıyorum?.. Yorulup yerlere serilince, Çetin tannan sesiyle:
- Yahu İlhan, demişti, biz galiba önemli adamlarız...
Gül.. gül.. gül..
Kahkahadan kırıldık, gözlerimizden yaş geldi, o yıllarda bizim için önemli adam olmak komik olmakla özdeşti. Yaşamı gırgırın kafakoluna almış bir mizahçı kuşağın dostlukları arasında günlerimiz geçiyordu. Babıâli’de iki üç kez mizah dergisi çıkardığımdan karikatürcülerle al takke ver külahtık. O zamanki Babıâli’de havalı ya da paralı adam duraksamadan tefe konurdu. Bizim Yokuş’u tırmanıyorsun, karşına Sait Faik çıkıyor, önem mönem, para mara kaç para eder!.. Orhan Kemal başında fötrü, ayağında sivri burunlu ayakkabılarıyla Meserret Kahvesi’nden çıkıyor, dünyaya bakışında önemli kişi kim?.. Oktay Akbal için önemli olan, para değil, koltuk değil, öykü!.. Yusuf Ziya her ehemmiyetli adamın kulpuna nasıl bir nükte takarım diye düşünür. Doğan Nadi “önemine binaen” Divan’ın ya da Parikotel’in barında fıkra üretir. Özdemir Asaf’ın önemi, iktidarla alay ederken r’leri yumuşak g’ye dönüştürmesi...
Yazar, gazeteci, edebiyatçı, karikatürist takımı, her önemli adamı altı okka etmek için hazır ve nazır bekliyor...
*
Sonra ne oldu?..
‘Babıâli’ zamana karışıp basın ‘İkitelli’ havasına göre çiftetelli oynamaya başlayınca, iş değişti.
Gazeteci yazmaya başladı: “Öhhöö, ehem, mühim, dün akşam Başbakan beni arayıp dedi ki...”
Telefon hattının bir ucunda Başbakan, öteki ucunda gazeteci ya da yazar...
İkisi de önemli adam!..
Yalakalık ile yavşaklığın geçerli olduğu zamanenin kapısını maymuncukla açan kişi Özal!.. Toprağı bol olsun, gazeteciliğin içine etmek için hazret elinden geleni ardına koymadı. Yalakalığın önde gelenlerinden çoğu 68’li kuşaktan çıktılar. Bunlar gençliklerinde devlet ya da hükümet başkanlarını alaşağı etmek üzere yola çıkan sözde devrimcilerdi; sonunda bakanların ayağının turabı değil çorabı oldular.
İktidar sahipleriyle düşüp kalktıkça da kendilerini önemsediler, bir şey sandılar.
Kılkuyrukluk başka nasıl olur?..
*
Günlük yaşamda bile bir insanın kendi kendini övmesi ayıptır.
Köşe yazarı kendi köşesinde kendi kendisini pohpohlarsa ayıp olmaz mı?..
Olmuyor.
Ayıbın başına bir K koyuyorlar..
Kayıp oluyor.
Başbakanla istediği zaman konuşabilen gazetecinin kendisini önemli kişi gibi görmesi, bizim mesleğimizde hırtlık sayılır...
Peki, Başbakanlara ne demeli?..
Başbakanlar, Bakanlar, Başbakan Yardımcıları, Devlet Bakanları kendilerini tutamıyorlar; gazetelerde, televizyonlarda, törenlerde, toplantılarda konuş, konuş, konuş, konuş, konuş...
Peki, bu önemli adamlar günün hangi saatinde oturup çalışacaklar?.. Tevekkeli ülkenin işleri bu kadar kötüye gitmiyor, çünkü konuşmaktan çalışmaya vakit kalmıyor.
(11 Ekim 1998 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Mahruki yine yandı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!