İlhan Selçuk

Küreselleşme ve Enternasyonalizm...

28 Ocak 1997 Salı

PENCERE

Küreselleşme ve Enternasyonalizm...

Emekçi enternasyonali ilk kez 1864 yılında, Londrada tohumlandı. Bu toplantının bildirgesini Karl Marx kaleme almıştır.

Amaç neydi?..

Emekçiler birleşiniz!..

19’uncu yüzyılın ortalarından 20nci yüzyılın ikinci yarısına değin emekçiler çeşitli Enternasyonalgirişimleriyle tarihe yön vermek istediler. Sosyalistlerin ya da komünistlerin enternasyonalizm amaçlarını bugünkü siyasal sözlüğe göre açıklamak istersek kullanacağımız deyim ne olabilir:

Emeğin küreselleşmesi!..

Ulusal devletler, bu tür bir enternasyonalizmi tehlike olarak gördüler. Hele 1919da Moskovada toplanan Komünist Enternasyonal -1943’te feshedilmesine karşın- her şeyin üzerine tuz biber ekti. Ulusal devletlerde egemen sermaye iktidarları -bir avuç demokratik ülkenin dışında- emekçi enternasyonalizmini vatana ihanetile eşanlamlı sayarak bu siyaseti benimseyen işçilerin ve aydınların canına okudu.

1923’te Türkiyede kurulan ulusal devlet, komünist enternasyonalizmine karşıydı; bu yasa yalnız tek partili dönemde değil, çok partili dönemde de en sert önlemlerle yürütüldü.

*

Soğuk Savaşta Sovyetlerin yenilgisi ve Sosyalist Sistemin çöküşüyle dünya yeni bir döneme girdi. Artık emekçi enternasyonalizmi suya düşmüş görünüyordu; ama bu kez bir başka fikir ortaya atıldı:

Sermaye enternasyonali!..

Nam-ı diğer:

YDD (Yeni Dünya Düzeni)..

Küreselleşme..

YDDye göre ulusal devletlerin artık modası geçmişti, sermaye sınırları hiçe sayan bir özgürlüğe kavuşmuştu, teknolojik devrim de bu düzeni hayata geçirmekte eşsiz olanaklar yaratmıştı, bilgisayarlarla donanmış yer yuvarlağında bir düğmeye basmakla sermayeyi dünyanın istenilen ülkesine aktarmak işten bile değildi. Ulusal devletin işlevi artık sermayeye özgürlük sağlamakla birlikte emeği ulusal sınırlar içine hapsetmekti. Beş kıtaya yayılan 6 milyar insan, merkezi sermaye imparatorluğunun dayattığı koşullarda yaşamak zorunluğu içindeydi. Her ulusal devlet, kendi ülkesinde, enternasyonal sermayenin jandarmalığını yaparak emekçilerini zapturapt altına almak görevini üstleniyordu.

Fransadan başlayarak Güney Koreye yayılan ve Türkiyeye de yansıyan emekçi eylemleri, bu düzene karşı tepkilerin dışavurumudur.

Dünya bir dönüşüm sürecindedir.

Bir yandan Ulusal devletin modası geçti denirken öte yandan yeni ulusal devletler kuruluyor.

Uluslar arasında keşmekeş egemen...

Altta kalanın canına okunuyor.

*

Avrupa Birliği, ulusal devletler mozaiğinden oluşuyor ve siyasi birliğe yol alıyor; ama Türkiye, Kafkasya ve Orta Asyadaki Türk devletleriyle birleşebilir mi?..

Engel yalnız içerden mi geliyor?..

Orta Asya doğalgazını ve Hazar petrolünü boruyla Anadolu üzerinden Akdenize akıtmak bile sınırlar ötesinde bir kavgaya yol açıyor. Uluslararası sermaye egemenleri, ulusal devletlerle dama taşları gibi oynuyorlar. Ulusal devletin modasının geçtiğini söyleyenler, sermaye enternasyonalinin ajanlığını yapıyorlar, ama vaktiyle emek enternasyonalini savunanlar gibi ne kovuşturmaya uğruyorlar ne de tutuklanıyorlar.

Geçerli slogan ne:

Sermayeciler birleşiniz!..

Emekçinin canı cehnneme!..

YDDnin özü budur.

(28 Ocak 1997 tarihli yazısı)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları