İlhan Selçuk

Dünya Bir Bütün...

19 Kasım 1996 Salı

PENCERE

Dünya Bir Bütün...

Afganistan küçük ve yoksul bir ülke; ama, yıllardan beri bu ülkede iç savaş sürüyor; Müslüman, Müslümanı kırıyor.

Neden?..

Soruya yanıt, yalnız Afganistan’ın içinde değil, dışında: Taleban’ın ardında kim var? Pakistan. Pakistan’ın ardında kim var? Amerika!..

Niçin?..

Bütün niçinlerin ve nedenlerin ucu petrole dayanıyor; dünya petrol coğrafyasında kaynakları ve anayolları ele geçirmek ya da denetlemek için gerekirse savaşmak ya da savaştırmak, emperyalizmin bilinen marifetidir.

*

Laf dönüp dolaşıp ‘emperyalizm’e dayanınca, kiminin sıkıldığını görür gibiyim. Çünkü Türkiye’nin siyasal yaşamına tahtını kuran Amerika cihetinde, bu sözcükten hoşlanan yok. YDD’de (Yeni Dünya Düzeni’nde) emperyalizm, hasıraltı ediliyor. Bu sözcüğü aforoz edip bilinci körletmek, tatlısu entellerinin başlıca işlevlerinden biridir. Ama ne yapalım ki emperyalizm (öncelikle petrol emperyalizmi) elle tutulacak çapta somut bir gerçektir.

20’nci yüzyılda iki büyük paylaşım savaşıyla (1’inci ve 2’nci Dünya Savaşı) 50 milyon insanın hayatına mal olan emperyalizm olgusu, günümüzde var gücüyle sürüyor; Afganistan, Orta Asya ve Hazar petrol kaynaklarının gözetiminde stratejik bir konumda olduğundan, iç savaşın dış desteklerini buluyor; yoksul Müslümanlar, üretemedikleri yabancı silahlara, birbirlerini kırmak için para yatırıyorlar.

*

YDD, sermayenin özgürlüğü ve emeğin bağımlılığı üzerine kurulu.

Teknolojik devrim ‘mali sermaye’ye olağanüstü bir güç ve ivme kazandırdı. Kapitalizmin doruklarındaki bir avuç şirket, sınır, bayrak, dur durak tanımadan bilgisayarın birkaç tuşuna basarak mali sermayeyi istediği ülkeye aktarabiliyor. Buna karşılık emekçiler, yaşadıkları devletlerin sınırları içine hapsedilmişlerdir. Anlamı ne bunun?.. Sosyalizmin ‘emekçi enternasyonali’ yerine, kapitalizmin ‘sermaye enternasyonali’ geçmiştir. YDD’de “Ulusal devletin sonu gelmiştir” deniyor; ulusal devlet kendi halkının tepesinde emperyalizm hesabına gayri milli otorite kuran bir baskı aracına dönüşüyor.

Peki, YDD geçerli olabilecek mi?..

Olamıyor...

Çünkü emperyalistler arasında hiçbir zaman tam uyum sağlanamamıştır, kapitalizmin doruklarındaki güçler arasında çıkar çatışması, her zaman savaşlara yol açtı..

Yalnız bu kez durum biraz daha değişik...

Bir ‘süper güç’ söz konusu...

*

ABD’nin tartışılamaz gücünün karşısında; Almanya, Japonya, Rusya havlu atmış değiller. Sicillerindeki bozuk sabıka kayıtlarıyla Almanya ve Rusya, iki utangaç emperyalist!.. Ancak ikisi de Ortadoğu’da ve Orta Asya’da söz sahibi!.. Hazar Denizi’nin çevresinde toplanan bölgeyle, Türkiye ve Ortadoğu iç içedir. Anadolu’daki Güneydoğu büyük çapta emperyalizmin haritasında renkleniyor. Bölgede; emperyalizmin oyuncağına dönüşmek işten değil! Birbirini kıran aşiretler, etnik ve dinsel güçler, burunlarının ucunu göremeyen kuklalar durumuna düşüyorlar. Emperyalizm konusunda bilinçlenmeden ve dış güçlerin ne istediklerini doğru yorumlamadan atılacak her adım, körü körünedir.

*

Dünya iç içe bir bütün...

Kuzey Irak’ta binlerce CIA Kürdü olduğu ortaya çıktı, ABD bunları Türkiye’nin aracılığıyla toplayıp, götürdü...

İstanbul’da kaç CIA Türk’ü var?..

Medyaya bakın, emperyalizmin üstünü örterek YDD’yi körü körüne savunan kişiler, ya bilinçsizdirler ya da CIA Türk’üdürler.

(19 Kasım 1996 tarihli yazısı)

    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları