İlhan Selçuk

Avrupalı Bizim Gibi Davranmazdı...

05 Ekim 2005 Çarşamba

PENCERE

İLHAN SELÇUK

Avrupalı Bizim Gibi

Davranmazdı...

Çocuktum, babam subaydı, arada sırada kışlaya gider, askerin talimini bir oyun seyrediyor gibi izlerdim...

Bir gün garip bir manzara ile karşılaştım; çavuş bir eri ortaya çıkarmış, çömeltmiş, tuvaletlerde nasıl davranılacağını erata uygulamalı ders yöntemiyle öğretiyordu...

Şaka değil, köyden dağdan gelen Mehmetçik ‘adabı muaşeret’e yabancıydı; elle yemek yiyen köylü, çatalı bıçağı asker ocağında görüp tanıyordu.

*

‘Vaktiyle Avrupalı dışkıyla dolu oturağını saray penceresinden dışarı dökerken biz alaturka helalarda taharetlenirdik’ diye övünebiliriz; geçmiş zamanın hayali cihan değer...

Ancak Batı, köylülüğü tarihe gömdü; biz ilkelliğin mirasını omuzlarımızda taşıyoruz...

Muaşeret, zarafet, incelik, yaşama biçimi, uygarlıkta bir kültür aşamasıdır, eğitim sorunudur...

İnsan bir yakını öldüğü zaman çırpınıp, yırtınıp, bağırıp, çağırıp dövünmeye de koyulabilir...

Gözyaşlarını içine akıtıp soylu bir duruşla acısını yüreğine de gömebilir...

Uygarlığın süzülmüşlüğünü içine sindirmek ve davranışlarına yansıtmak kolay değildir; bu yolda incelikli bir öğretimden geçmek gerekir.

*

Eski dönemlerde birisini övmek için kullanılan bir deyiş vardı:

‘- Avrupa görmüş adamdır!..’

Geçti o günler...

Artık Avrupalı turist Türkiye’de sıradan, alelade, doğal sayılıyor; en başta Almanya, çeşitli Batı ülkelerinde milyonlarca Türk yaşıyor...

Peki, Avrupalı olabildik mi?..

Dünkü gazetelerimizin birinci sayfalarını gördükten sonra çarpıldım ve Kemal Tahir ağzıyla dedim ki;

- Olabilemeyiz!..

Görgüsüzlük..

Zevksizlik..

Şişirme..

Abartma..

Estetikten nasibi olmayan kırmızı, mavi, yeşil, turuncu renk cavalacicozuyla içeriğinde gerçek dışı bir övünme ve şişinme...

Biz Türkler kendimizi nasıl bir aşağılık duygusuna kaptırmışız ki çeşitli olumsuz koşullara bağlanmış olan, sonu da belirsiz, ‘ucu açık’ bir müzakere sürecine başlamayı okurlarımıza görgüsüzlerin düğünü gibi sunabiliyoruz?..

Avrupalılık mı bu?..

*

İnşallah AB’ye gireriz..

Ne var ki manzaramız hiç de iç açıcı değil..

Avrupa bizim için bir ‘medeniyet’ dünyasını vurguluyorsa, önce kendi içimizde ‘uygar’ olalım..

Medyada alaturka şamata utandırıcı boyutlarda..

Daha ortada hiçbir şey yokken zil takmak..

Göbek atmak..

Belki bize yakışıyor..

Ama, benzemeye çalıştığımız Avrupalı, bizim yerimizde olsa, bizim gibi davranmazdı.

(5 Ekim 2005 tarihli yazısı)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları