Hikmet Çetinkaya

Yüzleşme...

05 Temmuz 2011 Salı
\n

\n\n\n

Yakın tarihiyle hesaplaşmayan toplumlarda ileri demokrasi”, “temel hak ve özgürlüklergibi kavramlar palavra değil de nedir?

\n

Türkiye sözde yakın geçmişiyle hesaplaşacak, darbecilerden, gençlerini işkenceden geçiren, darağacında sallayanAsmayıp da besleyelim mi?diyenlerden hesap soracak.

\n

12 Eylül faşizminin lideri Kenan Evrenin savcı tarafından evinde ifadesi alındı, sonra Tahsin Şahinkayanın kapısı çalındı.

\n

Hem Evren hem de Şahinkaya aynen şöyle dedi savcıya:

\n

Türkiyenin 80 öncesi koşulları şimdi de olsa ve biz de o yıllardaki gibi görevde bulunsak yine darbe yapardık!

\n

***

\n

Türkiye yakın tarihiyle yüzleşmekten kaçıyor...

\n

30 yıl öncenin bile hesabını sormuyor...

\n

Savcılar Evrene ve Şahinkayaya şu karşılığı vermiyor ya da veremiyor:

\n

Ne oldu da Türkiyede kan gövdeyi götürürken, 12 Eylül sabahı insanlar birbirlerini boğazlamaktan vazgeçti?

\n

Savcı Doğan Özün katilleri hâlâ aramızda dolaşmıyor mu? 1977 kanlı 1 Mayısının arkasındaki güçler bilinmiyor mu?

\n

Kahramanmaraş, Balgat, Çorum, Bahçelievler katliamları, devletin içindeki silahlı güç odakları, Uğur Mumcunun yakın tarihimize ışık tutan yazıları...

\n

Belge mi yok?

\n

Askeri savcı Nurettin Soyerin Uğura anlattıkları 12 Eylül Adaletikitabında yazılı.

\n

Soyerin anlattıkları bir belge niteliğinde.

\n

Uğur, Nurettin Soyerle İzmirin Mordoğan ilçesinde konuşmuştu 1987 yılında... Ve ben de o söyleşinin tanığıyım...

\n

Emanet deposundan çalınan silahlar, Özel Harp Dairesinin ABDden sağladığı dolarlar, Orgeneral Necdet Üruğun Soyere Sırlarımla öleceğimdemesi, Gün Sazak cinayeti, Bülent Ecevite gözaltında tutulsun, bırakılmasınbuyruğu.

\n

Bir başka önemli nokta: Özel Harp Dairesinde faşistlerin görev alması...

\n

***

\n

Türkiye son 30 yılla hesaplaşmaktan kaçınıyor...

\n

Güney Amerikanın en karışık dönemleri 1950-1990 arasıdır...

\n

Uruguay ve Venezüella, o yıllardaki insan hakları ihlalleriyle hesaplaşmak için yargı yolunu açıyor.

\n

Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica imzaladığı kararnameyle 1973-1985 yılları arasındaki askeri cunta döneminde işlenen cinayetler, işkenceler, gaspların aydınlatılması için yargıya yetki verdi ve bunun arkasında duracağını açıkladı.

\n

Uruguayda askeri cunta döneminde 200’ün üzerinde kişi güvenlik güçlerince kaçırılıp işkenceden geçirildikten sonra öldürülmüştü.

\n

1985 yılında af çıktı, böyle suçları işleyenler hakkında soruşturma açılmadı. Ancak Amerika Kıtası İnsan Hakları Mahkemesi, bu yıl bir karar alıp soruşturma açılmasını istedi.

\n

Haberi okurken Berfo Analar geldi aklıma, oğul Cemiller.

\n

Gözaltında kayıplar, işkenceler, ölümler...

\n

İzmir İnciraltı Öğrenci Yurdu katliamı...

\n

Madımak, Gazi katliamı.. ve niceleri...

\n

***

\n

Venezüellada hazırlanan yasa tasarısıyla Hakikat ve Adalet Komisyonu kurulacak. Yasanın üç amacı bulunuyor. Her ölüm olayının içyüzü, üzerinin örtülmemesi, ikincisi suçun sorumlusu olanların saptanıp, yaşayan sorumluların yargı önüne çıkarılması... Üçüncüsü ise 60’, 70’li ve 80’li yıllarda öldürülen solcu, devrimcilerin ailelerinin onurlandırılması.

\n

Bu arada kayıp dosyası kamuoyuna açıklanacak...

\n

Burada önemli olan ve halen tartışılan şu:

\n

“1999’dan beri Cumhurbaşkanı olan Hugo Chavez, daha önce niçin böyle bir adım atmadı?”

\n

Sanırım Amerika Kıtası İnsan Hakları Mahkemesinin aldığı karar etkili oldu.

\n

Hep söylüyorum:

\n

Türkiye yakın tarihiyle hesaplaşmalı ve yüzleşmelidir.

\n

***

\n

70’li ve 80’li yıllar... 90’lı yıllarda yüzlerce faili meçhul cinayet var... Musa Anterden Uğur Mumcuya; Çetin Emeçten Vedat Aydına; Muammer Aksoydan Mehmet Sincara değin insanlarımız faili meçhul cinayetlere kurban gitti...

\n

Bakın Hrant Dink cinayetine, Malatya Zirve Yayınevi katliamına, fotoğrafı görürsünüz...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları