Hikmet Çetinkaya

Ölümün Acısı...

19 Temmuz 2011 Salı
\n

\n\n\n

Şemdinlide sokak ortasında yatan iki askerimizin cansız bedeni...

\n

Ben o fotoğrafı hiç unutmadım...

\n

Kesip sakladım gazeteden... Masamın üzerinde duruyor, o şehit düşen iki askerimizin yerde yatan cansız bedenlerini gösteren fotoğraf.

\n

Eğer insansak, yaşamın derin sularında dolaşıyorsak, günbatımlarını seviyorsak, doğan güneşin ilk ışınlarında düşler kuruyorsak o fotoğraf çok şey anlatıyor hepimize.

\n

Ardından iki askerimizin ve bir sağlık memurumuzun kaçırılması.

\n

Sessizliğimiz...

\n

Boşvermişliğimiz...

\n

Nasıl geldik biz bugünlere?

\n

***

\n

Bu bir utançtır bizim için!

\n

14 Temmuzu unutacak mıyız, yoksa şöyle mi diyeceğiz:

\n

Bunlar da geçer yahu!

\n

Geçmedi işte!

\n

İstanbulda Mavi Çarşı, Güngören katliamı, gece yarısı yakılan otomobiller, toplu taşıma aracına atılan bomba ve ölen üniversiteli genç kız...

\n

Acımız büyük!

\n

Bir de ortada şu gerçek var:

\n

Her Kürt kökenli yurttaşımızı potansiyel suçlu mu göreceğiz? Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konserde Kürtçe şarkı söyleyen Aynur Doğanı linç mi edeceğiz?

\n

***

\n

Aralarında DİSKin de bulunduğu demokratik kitle örgütlerinin sağduyuçağrısında tümlükvurgusu önemliydi.

\n

Şu soruyu sürekli sormuştum:

\n

Toplumun bölünmesine neden olacak Türk-Kürt çatışmasına mı götürülmek isteniyor Türkiye?

\n

Emperyalist güçlerin istediği buydu zaten. Ortadoğu ve Kuzey Afrikada yaşananları doğru dürüst analiz edememiştik.

\n

Bakmayın siz Teröre karşı birlikte mücadele edeceğiz Türkiyeylediyenlere. Onlar bir yandan eli kanlı PKKyi destekliyor, Kandili sahipleniyor, öte yandan Ankarada masallar anlatıyor bize.

\n

Bu yüzden demokratik kitle örgütlerinin birlikvurgusunu önemsiyorum.

\n

***

\n

Aynur Doğanın başına gelenler kaygılarımı arttırdı...

\n

Aynur Doğan bir sanatçı... Türkülerin, şarkıların dili yoktur... Ha Türkçe, ha Kürtçe, ha İngilizce, ha Arapça olmuş, ne fark eder?..

\n

Sanatın ve kültürün dili evrensel ve birleştiricidir... Bir sanatçıyı sahnede yuhalamak, minder, pet şişe atmak, sonra dışarıya çıkıp ulusal marşımızı okumak çözüm yolu değildir.

\n

Böyle mi başedilecek eli kanlı terörle...

\n

Irkçılıkla mı?

\n

Elbet biliyoruz terör örgütünün siyasal uzantılarının olduğunu, elbet karşı duracağız demokratik özerlikadı altındaüniter devletinbölünüp, Türkiyeden kopup bağımsız devletarayışlarına karşı...

\n

Bunların arkasında hangi emperyal güçler olduğunun da farkındayız.

\n

Bu yurt toprakları hepimizin!

\n

İlkemiz demokrasi ve özgürlük olmalı, faşizan duygular değil!

\n

Şiddetin hayatımıza girmesini istemediğimiz için, demokrasiyi ve özgürlükleri savunup, insan olmanın onurunun ayaklar altına alınmaması için çaba harcayacağız.

\n

***

\n

Üzgünüm müzisyen Aynur Doğana gösterilen tepkiden...

\n

Sanat adına, kültür adına üzgünüm.

\n

Siz de vicdanınızın sesini dinleyin, şehitlerimizin rahat uyumaları için terörü lanetleyin, onlara destek veren iç ve dış güçlere karşı demokratik tavrınızı koyun ama şiddete başvurmayın.

\n

Doğanın tüm renkleri bizim...

\n

Barışı, kardeşliği, birlikte yaşamayı biz zaten biliyoruz...

\n

Silahlar sussun, çocuklarımız ölmesin!

\n

Kürt kardeşlerimizin yüzde 60ı Ankaranın batısında yaşıyor... Egede ve Akdeniz kıyılarında çay bahçelerini, lokantaları işletiyorlar...

\n

Kürt kökenli kızlarımız, delikanlılarımız Egede, Çukurovada, Karacabeyde meyve ve sebze topluyor, inşaatlarda çalışıyor...

\n

Onların eli kanlı PKKyle ne ilişkileri olur ki?

\n

Ekmek parası için oradalar onlar...

\n

***

\n

Gelin sevgimizi çoğaltalım, kan gölünden çıkar sağlayanlara karşı, kol kola girip barış, kardeşlik, aşk türküleri, şarkıları söyleyelim... Acılarımızı, hüzünlerimizi değil, umutlarımızı çoğaltalım...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları