Hikmet Çetinkaya

Merhaba İlhan Abi...

21 Haziran 2011 Salı
\n

\n\n\n

İlhan Selçuku yitireli aradan bir yıl geçti...

\n

Bu yazıyı İstanbuldan İzmire doğru giderken mola verdiğim Susurlukta dinlenme tesislerinde yazıyorum...

\n

Mavi bir gökyüzü ve sıcak... Dal kıpırdamıyor... Doğa haziran çiçekleriyle donanmış...

\n

Uçsuz bucaksız bir inci çiçeğinin, iki orta yaprağına benzeyen yaşam havaya benzer... Andre Bretonun dizelerinden kopup gelen derin yansılarla dolu toprağa benzer.

\n

O toprak ağaçlara, çiçeklere can verir, soluk alıp vermesini sağlar.

\n

Geceyi yüreğinde saklamayı beceren o dağ çiçekleri insanın içinde yaşadığı sevgiyi, acıyı, hüznü, umudu, umutsuzluğu denizin mavi köpüklü tuzlu sularında başka mevsimlere taşır.

\n

Ölümünden altı ay önce her pazartesi günü İlhan Abiyle söyleşiler yaptım, yaşama ilişkin konuştum, Türkiyenin yakın tarihini, Ziverbey öykülerini, işkenceleri, hapislik günlerini konuştum...

\n

Yazdığım yazılar Cumhuriyetin arşivinde...

\n

Ergenekon adı verilen, Ümraniyede çıkan bombalarla 2007 Nisanında başlayan süreçte sabaha karşı gözaltına alınan, dört gün sonra salıverilip tutuksuz yargılanan İlhan Selçuk şöyle demişti:

\n

Ben bu davanın tutuksuz sanığıyım ama biz Cumhuriyet olarak tarafsızlık ilkemizi kullanıp duruşmaları izleyeceğiz...

\n

***

\n

Öyle yaptık...

\n

Mustafa Balbayın ikinci kez gözaltına alınıp tutuklanması, İlhan Selçuk ve Erol Manisalının tutuksuz yargılanmaları.

\n

Cumhuriyet olarak yansızdık, hep hukuk ilkelerini savunduk...

\n

İlhan Abiye pazar günleri giderdim...

\n

2009 yılının Ocak ayında yaptığım sohbette sormuştum:

\n

İnsanlar ve halklar arasında korkunun ve düşmanlığın tohumu niçin bitip tükenmiyor?

\n

İlhan Selçuk şu yanıtı vermişti:

\n

Çağdaş insan düşmanlığın kaynağını, kökenini, gerekçesini, nedenlerini araştırıp bulan, körgüdülerine ve önyargılarına benliğini kaptırmayan kişidir. Düşmanlığın kölesi olan ilkelleşir.

\n

İlhan Selçuk hasta yatağındaydı...

\n

Peki Kürt sorununa nasıl bakıyordu...

\n

İşte bana anlattıkları:

\n

Anadoluda Kürtün yüreğini incitecek laftan kaçınmalıyız. Kimi zaman insan bilmeden bu işi yapar. Ben bunu sana geçen hafta söylemiştim. Bir söz, bir bakış, bir deyim, bir tutum, bilinçdışına taşmış bir eğilim, yaralı yüreği büsbütün dağlar: Onun için Kürt kardeşlerimizle PKKyi aynı kefeye koyamayız.

\n

***

\n

O demokrasiden ve özgürlüklerden yanaydı ve bana anlattıklarının çoğunu önceleri panallerde, söyleşilerde söylemişti...

\n

Yağmurlu ve soğuk bir İstanbul sabahında konuşuyorduk ve o anlatıyordu bana:

\n

Hikmet şunu da yaz mutlaka... Anadoluyu yurt belleyen insanların benliklerine düşmanlık tohumlarını serpmek emperyalizmin oyununa gelmek demektir. Bunun için herkes lafını söylerken dokuz kez yutkunmalı, düşünmeli ve düşüncesini tartmalı.

\n

Ortadoğu halklarının birbirini boğazlamasından çıkar sağlamak isteyenler gözlerini açmış bekliyorlar. Anadoluda her çatışma onların bilançolarına kâr diye yazılacak.

\n

Biz Atatürkün kurduğu laik demokratik cumhuriyeti savunacağız, yaşatacağız. Askeri vesayete ve sivil vesayete karşı çıkacağız. Artık darbeler dönemi kapanmıştır. Bunun altını çizerek söylüyorum.

\n

Türküyle, Kürtüyle, tüm etnik, dinsel gruplarıyla, Alevisi ve Sünnisiyle kardeşçe barış içinde yaşayacağız. Emperyalizmin oyununa gelmeyeceğiz. Kimse unutmasın ırkçılık tehlikelidir, aman dikkat.

\n

***

\n

İlhan Selçukun konuşmalarımızda sık sık altını çizdiği ise demokrasi ve özgürlüklerdi...

\n

O, son konuşmalarımızın birinde yine Kürt sorununa değinmiş ve şöyle demişti:

\n

Doğru düşünebilmek için zihin cimnastiği yararlıdır. Kendini bir başkasının yerine koyup onun gibi düşünmeye çalışacaksın.

\n

Kimdir başkası?

\n

Eşindir, çocuğundur, komşundur, arkadaşındır... Türkiyede yaşayan Rumdur, Ermenidir, Kürttür, Boşnaktır, Süryanidir... Unutulmasın demokrasi ve özgürlük kavramları yaşam biçimidir. Bağnazlığa ve şovenizme her uygar insan karşı çıkmalıdır.

\n

Şu sözler de İlhan Selçukundu:

\n

Biz Türkçü değiliz, Turancı olamayız; Lozan sınırları içinde insan haklarını sonuna dek uygulayabilen bir uygarlık anlayışını yeğlemek güzeldir.

\n

Evet... Biz ne Türkçü olmalıyız, ne Kürtçü ne de dinci!..

\n

Birey olmalıyız!..

\n

Demokrasi bilincimiz birey olduğumuz sürece gelişir!..

\n

***

\n

Bir yıl önce yitirdik İlhan Selçuku...

\n

Merhaba geniş ufuklu bilge insan!..

\n

Yıldızlar Turhan Selçukla birlikte üzerinize yağsın Hacıbektaşta...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları