\n\n\n

Geceydi, bahçede ağaçların altında oturuyordum... Ay lacivert gökyüzünde bir alev topu gibiydi...

Gecenin hesap tahtasında, olup bitenlerin matematiğini yapmaya çalışıyorum.

Kafam oldukça karışık...

Gözaltına alınan Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu, Asbaşkan Serdal Adalı, güvenlik müdürü Ahmet Ateş, İstanbul Büyükşehir Belediyespor futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın tutuklanıp Metris Cezaevi’ne gönderilmiş.

Peki bu örgütlü bir çete suçu mu, yoksa şike suçu mu?

Orasını pek anlayamadım... Hukukçulara sordum, onlar da yanıt veremedi.

İbrahim Akın, Feherbahçe’den 100 bin dolar almış, Beşiktaş yöneticisi Serdal Adalı’dan ise yarış atı... İşin içinden çıkmak olanaksız...

***

Aslında bu konulardan pek anlamam...

Ayın ışıkları çimenlerin üzerinde süzülürken yıldızlara dokunmak istiyorum.

Bu ülkenin yozlaşması, seyir oyunu olan futbolun bu hale gelmesi, 80’li yıllarda Turgut Özal’ın başbakanlığı dönemine denk gelir.

Çete, mafya ikilisi Malatyaspor’u ele geçirmedi mi? Samsunspor’da neler yaşandı? Hayali ticaretten vurgun vuranlar kulüp başkanı olmadı mı?

Bugünkü durum ise benim kafamı karıştırıyor.

Elbet yargı kararını verecek...

Hukukun üstünlüğü ilkesine, yargı bağımsızlığına tüm olumsuz koşullara karşın inanmayı sürdüreceğim.

***

Ben Aziz Yıldırım’ın “bu karışık işlerle” uzaktan yakından ilişkisi olmadığını, Türk futbolu için Fenerbahçe yönetim kuruluyla “şike”ye karşı savaş açtığını da gazetelerden izlemiştim.

Aziz Yıldırım’ı tanımam.

Diğer kulüp başkanlarını da.

Bir şeyler oluyor Türkiye’de... Şike iddialarına ilişkin kirli bilgi akışı hızla sürüyor...

Sabah akşam televizyon ekranlarında şike iddialarını izliyoruz. Buna karşın Almanya Deniz Feneri e.V. davasının Türkiye ayağında olup bitenler, Türkiye’de ABD’nin füze kalkanı kurmasına ilişkin haberler pek umursanmıyor.

Gecenin hesap tahtasından bir başka matematik sorusunu çözmeye çabalıyorum ama nafile...

***

Sonraki yıllarda belki aydınlık ve çağdaş bir Türkiye’yi, değişimi, gelişimi, insan onurunu yaşayacağız...

Bir avuç sahtekârlar ordusunun “darbecilere” ve “darbe severlere” nasıl alkış tuttuğunu, Kenan Evren’i öve öve bitiremediklerini belki unutup gideceğiz.

Futbol, şike, çete-mete tartışmaları sürerken ABD’nin Ege’de “füze kalkanı” oluşturmak amacıyla harita çalışmalarına başladığı öne sürülüyor.

Neden?

Çünkü ABD, İran tehdidine karşı.

Bu haberi Anadolu Ajansı geçti Atina’dan... Haber TO Vima gazetesinde çıkmıştı.

***

ABD Başkanlarından Ronald Reagan tarafından ortaya atılan Füze Kalkanı Projesi, aslında Yıldız Savaşları Projesi olarak adlandırılıyordu. O dönemde proje Sovyetler’e karşı başlatılmıştı. Sonradan Kuzey Kore ve İran tehdidine karşı geliştirildiği açıklandı.

2010’da Lizbon’da yapılan NATO zirvesinde Türkiye dahil 28 ülke bu projeyi kabul etti.

Alaska, Kaliforniya, İngiltere’nin Fylingdales bölgesi, proje kapsamına sokuldu. Grönland’a radarlar kuruldu.

Biz şike-mike, çete-mete, Fenerbahçe, Sivasspor, Trabzon’la uğraşırken AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu yetkilisi Füle Ankara’ya geldi. ABD Dışişleri Bakanı Clinton bugün İstanbul’da olacak.

Gündem salt Suriye ve Libya mı acaba? Yoksa füze kalkanı, ABD’nin Irak’tan çekilmesi, Türkiye-İsrail ilişkileri gibi konular gündeme gelecek mi?

***

Geceydi, bahçede ağaçların altında oturuyordum...

Gecenin hesap tahtasındayım...

Hiçbir soruyu yanıtlayamamak ne kadar zor.

Başımı göğe kaldırdım, uzun uzun baktım.

Ay gecenin içinde ışıklarıyla gölge oyununu sürdürüyordu...

***

Hainler Silvan’da 13 askerimizi şehit etti. İçim kan ağlıyor. Dursun artık bu akan kan. Toplum tepkisini göstersin teröre karşı. Yeter artık yeter..