Hikmet Çetinkaya

Çözüm Meclis'te...

24 Haziran 2011 Cuma
\n\n\n

BDPnin desteklediği bağımsız milletvekilleri, Hatip Diclenin milletvekilliğinin düşürülmesi üzerine Meclise gitmeme kararı aldılar.

\n

YSK kararıyla yeni bir milletvekili kazanan AKPnin keyfi yerinde sanırım.

\n

Hatip Diclenin milletvekilliğinin düşürülmesi, AKPnin bir milletvekili kazanması tartışılıyor iki gündür.

\n

Dün yazdım, bugün de yineliyorum:

\n

Seçimler yapılmış, Hatip Dicle 80 bin oyla milletvekili seçilmiş... YSK bir süre sonra Diclenin milletvekilliğini düşürmüş. O zamana dek YSKnin aklı neredeydi?

\n

YSKnin kararı Türkiyeyi gerdi.

\n

Laik demokratik bir hukuk devletinde böyle şeyler olur mu?

\n

***

\n

Halkın iradesini yok sayan bu karar, hem hukuken hem siyaseten doğru değil.

\n

2002 seçimlerinin ardından yargı yolunu açan düzenlemeler 2011 yılında da yapılamaz mı?

\n

Elbet yapılır!

\n

Bir hukuk devletinde halkın iradesi yok sayılmaz... Burada antidemokratik bir durum var. Gerek AKP gerekse CHP ve MHP birlikte hareket edip bu durumu düzeltmelidir.

\n

Hatip Dicle Diyarbakırdan milletvekili seçildi. Tutuklu olduğu için mazbatasını avukatı aldı. Ardından milletvekilliği YSK tarafından düşürüldü.

\n

Böyle bir hukuk ve siyaset anlayışı hangi AB ülkesinde var?

\n

***

\n

Türkiyede Kürt sorunu var mıdır?

\n

Aklın yolu, bu soruya kıvırmadan, açık bir biçimde evet yanıtı vermekten geçer.

\n

BDP, Kandil ve İmralı üçgeninin, Güneydoğu kentlerimizde etkili olduğunu herkes biliyor.

\n

Bu sorunu çözmek için ne yapılıyor?

\n

AKPye göre sorun bitmiştir, MHPye göre sorun yoktur”, CHPye göre ise, Hem vardır hem yoktur.

\n

Sorun üniter devlet çatısı altında çözümlenmeli.

\n

Eğer Türkiye bugün konuştuklarını 20 yıl önce tartışabilseydi sorun çoktan çözülürdü.

\n

Hatip Diclenin durumunu bu çizgide görüp tartışmak gerekir.

\n

Güneydoğuda BDP ve AKPnin oluşu, sorunu çıkmaz sokağa sürüklüyor, var olan sorunun çözümsüzlüğünü ortaya çıkarıyor.

\n

Bu arada iki polisimiz PKKnin mayınlı tuzağıyla şehit düşüyor.

\n

Türkiyede barışın yolu bu koşullarda açılmaz ve akan kan durmaz.

\n

***

\n

Hep söylüyorum, demokrasinin bir yaşam biçimi olduğunu ve 12 Eylül Anayasasının değiştirilip sivil, çağdaş bir anayasa yapılması gerektiğini.

\n

Halkın iradesi yok sayılarak, Hatip Diclenin milletvekilliği düşürülerek Kürt Sorununu çözmek olanaksızdır.

\n

Bu yolda yürünmezse yine analar ağlayacak, çocuklarımız ölecek, Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkacaktır.

\n

Böyle antidemokratik uygulamalarla dağdaki eli silahlı militanları nasıl indireceksiniz ovaya, söyler misiniz?

\n

***

\n

Önce silahlar susmalıdır...

\n

Ne Kürt milliyetçiliği, ne Türk milliyetçiliğiyle ne de din eksenli politikalarla Kürt sorununu çözebilirsiniz.

\n

Bir milletvekili mazbatasını alıyor, ardından milletvekilliği düşürülüyor.

\n

Yargı halk adına karar verir...

\n

Ulusal iradenin kararını yok sayamazsınız...

\n

Yok saydığınız zaman hukuku çiğnemiş olursunuz.

\n

Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Engin Alan için de aynı şeyler geçerlidir.

\n

Bakıyorum yargı siyaseti düzenlemeye çalışıyor.

\n

Bu insanı tedirgin eden bir olgu.

\n

Geçekten bir akıl tutulması yaşıyoruz... Adalette eşitlik ilkesinin nasıl çiğnendiğine tanık oluyoruz.

\n

Silivri ve KCK davalarında tutukluluk sürelerinin hükümlülük haline dönüşmesi kimsenin umrunda değil.

\n

Nerede hukuk devleti, nerede adalette eşitlik?

\n

80 bin oy aldı Dicle. Bu nedenle halkın iradesi yok sayılmaz!. Kararı YSK değil, TBMM vermelidir Diclenin milletvekilliğinin düşürülmesinde...

\n

***

\n

Yazımı gazeteye yetiştirmeye çalıştığım saatlerde CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberalın tahliye istemleri mahkeme heyeti tarafından oyçokluğuyla reddedildi. Böylece işler daha da karıştı ve içinden çıkılamaz bir duruma dönüştü.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları