Neyi Yasaklıyoruz?

12 Nisan 2015 Pazar

Bakıyorum gazetelerin hiçbiri yasaktan etkilenmemiş. Haberler Twitter’da akıyor. Nasıl bir yasak bu?
Twitter’ın kendisine bakıyorum. İnsanlar eğleniyorlar.
“Geleneksel Twitter kapanma şenliği bu yıl da coşkuyla kutlanıyor” demiş biri.
Yasakken Twitter’a yazmanın daha heyecanlı olduğunu düşünen bir başkası, yasağa karşın Twitter’a nasıl bağlandığını anlatıyor:
“Twitter’a bağlanmak 3 dakikamı aldı sadece. Engelleyemezsiniz. Boşuna uğraşmayın!”
İztuzu Dayanışması’nın tweeti beni gülümsetti:
“Burada caretta carettalar bile Twitter’a girebiliyor.”
Engeli aşmak o kadar kolay yani. Biraz bilgisi olanlar DNS değiştirerek ya da VPN kullanarak kolayca Twitter’a bağlanabildi. Bazıları “internet yasakları nasıl aşılır” diye kılavuz bile hazırlamış.
Twitter’da oluşturulan hashtagler durumu zaten anlatıyor: #kapattisaniyorgaribim, #yasakbahaneerisimsahane, #yasaklarbizeislemez.
Şöyle diyor bir Twitter kullanıcısı:
“Bu beylere 21. yüzyılda yaşadığımızı birilerinin anlatması lazım.”

***

Yasak haberi Twitter’a düştüğünde, internet haftası bildirisini okuyordum.
Türkiye internetle tanışalı 22 yıl olmuş. 12 sivil toplum örgütünün imzasını taşıyan bildiride şöyle deniyor:
“İnternet haftasında hâlâ sansürü konuşmak utanç verici!”
Türkiye aynı gün yeni bir sansür dalgasıyla karşılaştı.
En özet tepkiyi İsveç’in eski başbakanı Carl Hild vermiş:
- Aptalca!
Türkiye’nin üye olmak istediği Avrupa Birliği’nde Twitter’ı, Facebook’u, YouTube’u tümden kapatan, yasaklayan tek bir ülke yok.
“Baş belası, Twitter miwitter, hepsinin kökünü kazıyacağız” diyen tek bir lider de yok.
Türkiye’de internet kullananların yüzde 93’ü sosyal medyayı kullanıyor. 36 milyon Facebook, 11.5 milyon Twitter hesabı var. Birkaç sayfada yer alan bir fotoğraf yüzünden, milyonlarca insanın sosyal medyaya bağlanması engellenebilir mi? Milyonlarca insanın iletişim özgürlüğü sınırlandırılabilir mi?
Google ile ilgili de karar alınmış. Yapılan aramalarda bazı sayfaların gösterilmemesi istenmiş. Haydi söyleyin o zaman internet üzerinde kaç arama motoru var? İlk on tanesini herkes biliyor. Ya diğerleri?
Türkiye’de yasaklı web sitesi sayısı 70 bini aşmış. Sayı her yıl artıyor. Düşünce kuruluşu Freedom House’a göre Türkiye’de internet özgür değil.
Bütün bunlar ne anlama geliyor?

***

Türkiye internet ile tanışalı 22 yıl geçmiş ama hâlâ internetin ne olduğunu, nasıl işlediğini, potansiyelini, önemini kavrayamamışız. Yazık.
2023’te dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı hedefliyoruz. Bilgi teknolojileri ve internet olmadan bu hedefe ulaşılabilir mi? Bu sansürcü mantıkla nereye kadar gidilir?
İnternet insanlık için sanayi devrimi boyutlarında bir gelişmeyi temsil ediyor. Ekonomiden kamu yönetimine, sağlıktan eğitime, yaşamımızın pek çok alanında internetin etkilerini görmeye başladık bile. Üstelik daha yolun başındayız. Çok daha büyük değişimler bekliyor bizi.
Ne yazık ki Türkiye’de nüfusun sadece yüzde 48’i interneti kullanıyor. Ülkenin yarısı internete karşı ilgisiz. Bu oranla Avrupa ülkeleri arasında sonuncuyuz.
Türkiye sosyal medyayı sansürlemeye çalışıyor, internetle kavga ediyor. Oysa, “Bu teknolojileri toplumun yararı için nasıl daha etkin şekilde kullanırız” konusuna odaklansa daha iyi olmaz mı?
Bugün Türkiye’de internetin “doğum günü” kutlanıyor. Yasaklar yüzünden biraz buruk bir kutlama. Olsun:
“İyi ki doğdun internet!”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları