Limiti aştık

14 Ağustos 2016 Pazar

Dünya artık bize yetmiyor. Küresel Ayak İzi Ağı’na göre (Global Footprint Network), şu anda 1.6 dünyaya ihtiyacımız varmış.
Doğal kaynakları öylesine hızla tüketiyoruz ki, gezegen kendini yenilemeye fırsat bulamıyor. Kaynaklar azalıyor.
Aşırı avlanma yüzünden denizlerdeki balık stokları tehlikede.
BM gıda örgütü FAO, son raporunda “Denizlerden alabileceklerimizin de bir sınırı var” diyor. Aynı raporda Akdeniz ve Karadeniz’de de aşırı avlanmanın “kaygı verici” seviyeye ulaştığı vurgulanıyor. Böyle giderse 2050’lerde avlayacak balık bulmakta sıkıntı çekeceğiz.
Okyanusların giderek asitlenmesi bir başka büyük sorun. Doğaya saldığımız karbondioksitin yüzde 30’unu okyanuslar emiyor. Okyanuslardaki asit seviyesi bu yüzden yükseliyor. Kabuklu canlılar ve özellikle de planktonlar tehlikede.
Planktonlar okyanuslardaki besin zincirinin temel halkası. Ormanlar tehlikede. Her saniye bir futbol sahası büyüklüğünde orman alanı yok ediliyor. Yıllık orman kaybı 5.8 milyon hektara ulaşmış.
Nüfus artıyor ama tarım arazileri azalıyor. Nedeni yoğun yapılaşma. Kömür, petrol gibi fosil yakıtlar havayı hızla kirletiyor. Bu yüzden iklimler değişiyor. Sıcaklık artışı durdurulamazsa durum felaket. Tatlı su kaynakları sınırlı. Daha da azalıyor.

***

Bu yıl “Dünya Limit Aşım Günü” 8 Ağustos oldu. Doğanın dengesini bozmadan tüketebileceğimiz kaynakların tümünü sekiz ayda tükettik.
Oysa 2000 yılında “Dünya Limit Aşım Günü” eylül ayına denk geliyordu.
Giderek daha hızlı tüketiyoruz. Ne olacak şimdi? Gelecekten borç alacağız. Oysa Kızılderili atasözünde ne diyordu: “Yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.”
Yeryüzünü çocuklarımızdan çalıyoruz. Böyle devam ederse 2030 yılında bir yıllık kaynağı 6 ayda tüketmeye başlayacağız.
Gezegen daha hızlı tükenecek. Peki çare ne?

***

Facebook’a bakıyorum. Greenpeace Akdeniz “Dünya Limit Aşım Günü” nedeniyle şöyle bir soru sormuş: “Sence çözüm için ne yapılabilir?”
Greenpeace’in Facebook paylaşımını binlerce kişi beğenmiş. Yüzlerce insan çözüm önerilerini sıralamış.
“İhtiyacımız kadar tüketmeyi öğrensek sorun kalmaz” demiş biri.
“Bu gezegende misafir olduğumuzu bilsek, gelecek nesilleri de düşünsek...” diye yanıt yazmış bir başkası.
Şöyle yanıtlar var:
“Her şeyi çöpe atmak yerine geri dönüşümü sağlamalıyız”, “Fosil enerjilerden vazgeçip güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklara yönelmeliyiz”, “Nüfus artış hızını yavaşlatmalıyız”, “Hayat tarzımızı değiştirmeli, sadeleşmeliyiz”, “Tüketim çılgınlığına son vermeliyiz”...
Biri “Eşitsizlikleri gidermeliyiz” demiş.
Gerçekten de öyle. Örneğin dünyadaki herkes Almanlar gibi tüketmeye başlasa, 1.6 dünya değil, 3 dünya bize yetmez. ABD yurttaşı gibi tüketse herkes, 4 dünya az geliyor.
“Kapitalizmden kurtulmalıyız” önerisini de getirmişler.
Anlaşılan o ki, insanlar çözümün ne olduğunu biliyorlar. Peki politikacılar neden bilmiyor?
İnsanlar bu gidişi tersine çevirebilmek için önerilerini sıralarken biri şöyle demiş:
“Hani gelecek nesillere bırakacaktık. Kendimize bile yettiremedik. Ne açgözlüsün insanoğlu.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları