Çünkü biz akıllıyız (!)

01 Kasım 2015 Pazar

Dünyanın ateşi yükseliyor.
Buzullar eriyor.
Sıcaklık arttıkça, fırtınalar, tsunamiler, sel felaketleri… Pek çok canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Susuzluk, hastalıklar, orman yangınları, tarımsal üretimde düşüşler...
İklim değişikliği, insanoğlunun yarattığı en büyük çevre felaketi.
Bu yüzyılın sonuna kadar küresel ısınma 2 dereceyi aşmasın diye yoğun bir çaba var.
Aşarsa ne olur?
IMF Başkanı Christine Lagarde’ye göre, aşarsa “tavuklar gibi kızaracağız.”

***

Aralıkta Paris’te yapılacak iklim konferansı bu yüzden önemli.
Pek çok ülke konferans öncesi iklim değişikliğiyle mücadele için neler yapacağını rapor haline getirip iletti.
Ne beklersiniz bu raporlardan?
Ülkelerin, sera gazını azaltmak konusuna hedefler belirlemelerini.
Avrupa mesela yüzde 40 azaltacağını söylüyor. ABD, Çin, Hindistan, Brezilya… Hepsi azaltıyor.
Fakat bir ülke var ki, sera gazı salımını bırakın azaltmayı, iki katına çıkarmayı hedefliyor, iyi mi.
Acaba bu ülkenin yetkilileri, yapılması gerekeni anlamadılar mı?
Daha da ilginci, diyorlar ki: “Biz sera gazı salımını yüzde 21 azaltıyoruz.”
Nasıl bir hesap bu?
Bugün sera gazı emisyonunuz ne kadar?
460 milyon ton.
2030’da bu emisyon ne kadar olacak?
929 milyon ton.
Yani doğaya iki kat daha fazla gaz salacaksınız.
“Yok, yüzde 21 azaltıyoruz” diyorlar.
Nasıl?
Ülkenin enerji tüketimi 2030’da aslında 1 milyon 175 milyon tona çıkacakken, biz emisyonu 929 milyon tonda tutacağız. Bu şekilde sera gazı emisyonumuzu yüzde 21 azaltmış olacağız.
Nasıl matematik ama? Yani onlar akıllı, dünyanın diğer ülkelerindeki uzmanlar “aptal”.

*** 

Bu raporlar bilim insanlarıyla, sivil toplum örgütleriyle tartışılarak hazırlanacaktı sözüm ona. Ama bu ülkenin yetkililerinin “akla” gereksinimi yok.
Yapılan projeksiyonun da nasıl yapıldığı belli değil. Bu ülkenin, 2030’da 1 milyar 175 milyon ton sera gazı salımına ulaşabilmesi için ekonomisi 15 yıl boyunca her yıl yüzde 8 büyümesi gerekiyor.
“Mümkün değil” diyor uzmanlar. Ülke ekonomisi geçen yıl yüzde 2.9 büyümüş. Bu yılki büyümenin yüzde 3’ün altında kalacağı şimdiden belli.
Fakat mantıkları farklı işliyor: Ülkenin sera gazı salımı, hedef gösterilen rakamların altında kalırsa, “bakın doğayı ne kadar önemsiyoruz, hedeflerimizin bile altında kalmayı başardık” diyeceklermiş.
Nasıl akıl ama?
Sizce iklim mücadelesini baltalayan, yöneticileri bu kadar “akıllı” ülke hangisi?
Bilebildiniz mi?

*** 

Dünya büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bütün dünya ülkeleri yukarıdaki ülke gibi tutum alsa ne olur? Bu ülkenin yöneticilerine sormazlar mı, hadi komşularınızı, diğer ülkeleri düşünmeyecek kadar bencilsiniz. Kendi insanınızı da mı düşünmüyorsunuz?
Fosil yakıtlara ağırlık veren bu enerji politikasının sonuçları ne olacak? Ortaya çıkacak çevresel felaketlerin bedelini hesapladınız mı? Kirlilik nedeniyle kaç milyon insan hastalanacak?
Fosil yakıtlardan vazgeçip yenilenebilir kaynaklara yönelmek gerektiğini ne zaman göreceksiniz?
Daha yenilerde, “Türkiye İçin Düşük Karbonlu Kalkınma Yolları ve Öncelikleri” raporu yayımlandı. Sonra “Türkiye’nin Yenilenebilir Gücü”, “Enerji Devrimi” başlıklı raporlar var.
Ama okuyan kim.
Not: İstanbul’da “İklim Forumu” ve “Büyük İklim Yürüyüşü” için geri sayım başladı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları