Cumhuriyet arşivi

10 Mayıs 2015 Pazar

“Hani 1930’dan önce basılan Cumhuriyet’leri de arşive koyacaktınız? Ne zaman yapacaksınız bunu?”
Okur haklı, geciktik.
Cumhuriyet gazetesinin internetteki dijital arşivini 2012’de yayına açmıştık.
Arşiv, 1930-2005 dönemini kapsıyor, 3 milyon 800 bin küpürden oluşuyordu.
Bugün, küpür sayısı 5 milyon 137 bine ulaştı. Artık arşivde 1930’dan günümüze, tüm gazetelere ulaşmak mümkün.
Bazıları doğdukları günün gazetesine bakmayı seviyor. Sahi, doğduğunuz gün Cumhuriyet’in ilk sayfasında hangi haberler var, hiç baktınız mı?
Sevdiklerine, doğum gününde Cumhuriyet’in birinci sayfasını çerçeveletip hediye edenler var. Elbette araştırmacılar, gazeteciler, belgeselciler arşive en çok ilgi gösterenler.
Kimi, arşivde arama yapıp, beğendiği haber küpürlerinden bir “kitap” oluşturuyor. Arşivin en ilgi çeken yönlerinden biri de bu “kitap oluşturma” özelliği. Ben hemen
Cumhuriyet’teki ilk 500 haberimi bir kitapçığa dönüştürüveriyorum. Cumhuriyet arşivini internette yayına açtıktan sonra, tablet ve cep telefonlarıyla ulaşmak için özel yazılımlar geliştirildi.
Şu sıra, bu yazılımları güncelliyoruz. Boş oturuyor değiliz yani.
Önümüzdeki bir-iki hafta içinde tablet ve cep telefonları için hazırlanan yeni yazılımları kullanabileceksiniz. Amacımız daha rahat bir okuma deneyimi sağlamak. Ayrıca tablet ve cepte de arşivde arama yapma olanağına sahip olacaksınız.
1924-1930 yılları arasında yayımlanan gazeteler üzerine de çalışıyoruz. Birkaç ay içinde onlar da internette yerini alacak.
Cumhuriyet, Türkiye’nin ulusal düzeyde yayın yapan en eski gazetesi. Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt. Yani, gazetenin dijital arşivinin Türkiye’de benzeri yok.
7 Mayıs günü Cumhuriyet’in 91. kuruluş yıldönümünü kutladık. Sevgili Nebil Özgentürk’ün “Cumhuriyet Belgeseli” kimi zaman gülümsetti, kimi zaman hüzünlendirdi bizi. Çok güzel bir belgesel hazırlamış Nebil. Belgeselde Cumhuriyet arşivinden küpürler de vardı.
İlhan Selçuk, belgeselde “Cumhuriyet macerasını” anlatırken, ben de eskilere dönüyorum. İlhan Ağabey’e, Cumhuriyet’in dijital arşiv projesini anlattığım güne. 1995 yılıydı.
“Cumhuriyet’i mutlaka dijital ortama aktarmamız gerekiyor. Çünkü bu şekilde gazete arşivini uzun süre koruyamayız” diyorum:
“Eski gazeteler hızla sararıyor, sayfalar dökülüyor. Bir yangın çıksa ya da su baskını olsa ne yaparız?”
O sıralar, bir yandan gazetenin haber müdürlüğünü yapıyorum, diğer yandan gazete için dijital projeler geliştiriyorum. İlhan ağabey gülümsüyor. “Yapın bu işi” diyor.
Yapamıyoruz. Tarayıcılar pahalı, tarama hızı yavaş. Hesaplıyoruz, tüm arşivi taramak 12 yıldan uzun bir zaman alacak. Daha da kötüsü, sayfadaki yazıları metne dönüştürecek OCR (Optic Character Recognition) yazılımları yeterince iyi sonuç vermiyor. Projeyi erteliyoruz.
1998’de Cumhuriyet e-gazeteyi internette yayımladıktan sonra arşiv projesiyle yeniden ilgilenmeye başlıyoruz. Pek çok şirketle görüşmeler yapıyoruz. Aralarında yabancı şirketler de var. Fiyatları çok yüksek, proje süresi uzun, kullanılan teknolojiler yetersiz.
2010 yılında Osman Karakuş ve Ali Güven Ünlüsoy ile tanışıyoruz. Her ikisi de elektronik yüksek mühendisi. Java dilinde uzmanlar. Bize geliştirdikleri arşiv sisteminin demosunu yapıyorlar. Testler olumlu. Birlikte çalışmaya başlıyoruz. 1930- 2005 dönemini bilgisayara aktarmak yaklaşık 2 yıl sürüyor.
2012’de internette yayına girdiğimiz gün, benim de 20 yıllık hayalim gerçeğe dönüşüyor. Aynı gün Nebil Özgentürk’ten bir telefon geliyor. Arşiv projemizi beğenmiş, o coşkulu sesiyle “Harika olmuş Hakan” diyor.
Nebil şimdi sahnede, Cumhuriyet Gecesi’nin moderatörlüğünü yapıyor. Hazırladığı belgeselde, İlhan Ağabey şöyle diyor:
“Cumhuriyet’te çalışmak bir onurdur.”
Gerçekten de öyle.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları