Erzurum’un hocası Yılmaz Vural maç öncesi Beşiktaş’ın hocası Sergen Yalçın için “Sergen benim canım” dedi. Aman hocam... Şimdi Beşiktaş Erzurum’u yenerse, hele bireysel hatalarla gol yerse yine bir sürü insan konuşmaya başlayacak. Aslında konuşulanlara değil konuşanların kim olduğuna bakmak lazım ya neyse. Ve başlıyor maç. Artık herkes susacak sadece futbolcular konuşacak. Beşiktaş’ın bu maçta Josef’ ve Aboubakar gibi çok önemli oyuncuları yok ama Cenk’i, Dorukhan’ı var.  Nitekim Kartal Larin’le hemen öne geçince hemen herkes bu maçın kolay geçeceğini sanıyor. Ama yanılıyorlar. Yılmaz Hoca’nın Erzurum’u hiç bir maçın kolay olmadığını gösterircesine bir köşe vuruşundan Schwechlen’le cevap veriyor rakibine. Ve 17. dakikada maç adeta yeniden başlıyor. Anlaşılan karşılıklı goller bu maçın kaderi olacak.

Önce Erzurum’un kalecisi Szumski Oğuzhan’ın şutunu elinden kaçırıyor sonra da Beşiktaş’ın kalecisi Ersin, Emrah’ın şutunu elinden sektiriyor ve skor yine eşitleniyor. İlk devre böyle kapanıyor. Evet 4 gol var 1. yarıda fakat Beşiktaş’ın oyunu pek bildik şekilde gitmiyor; kolay top kayıpları ve savunmada savrukluk şaşırtıyor. Sergen Hoca durağan oyuna çözüm olarak 60’ da Atiba ve Oğuzhan’ı çıkarıp Mensah ve Necip’i alıyor. Oyunda değişmiyor ama Beşiktaş’ın Ghezzal’ı var bir kere. Rakiplerini teker teker geçip ceza alanının dışından müthiş vuruyor. Ve takımını yeniden öne geçiriyor. Geçiriyor da bitmiş bir şey yine yok. Baskılı olan taraf ev sahibi Erzurum. Çünkü Beşiktaş bir türlü akışkan bildik oyununu tutturamıyor. Buna bir de Cenk’in ciddi sakatlanması ekleniyor. Sonra Gökhan ve N’Koudou dahil oluyor oyuna. Siyah-beyazlıların oyunu pek değişmiyor. Ne var ki kontra atakla yakaladıkları fırsatı iyi değerlendirince 4. golü de buluyor ve rahatlıyor. N’Koudou’un hızı Gökhan’ın becerisi 3 puanı garantiliyor.