Gülengül Altınsay

Haydi kalk ayağa

11 Haziran 2021 Cuma

Futbola verilen aranın sonuna geldik. Yaklaşık üç hafta dinlendik şimdi tam da bugün 2020 Avrupa Şampiyonası başlıyor. Hem de İtalya-Türkiye maçıyla. Heyecan dorukta ama turnuva takımlarından birinin sizin ülkenizden olması çok ayrı bir heyecan nedeni. Üstelik yıllar sonra “bizim” diyeceğimiz sempatik bir takımımız oldu. Tüm futbolseverler için futbol dolu günler bunlar. Futbolu bu kez milli takımlar bazında izleme fırsatı bu. Her şey iyi hoş da işin bir de futbolcular tarafı var. Yani sahaya çıkıp oynayacak, ter dökecek olan futbolcular tarafı. Onlar ki çok uzun bir sezonda hem de pandemi koşullarında bir sürü maça çıkmışlar. Sadece iki-üç haftalık bir aranın sonrasında yorgun bedenleriyle, yıpranmış ve meşgul zihinleriyle sahneye çıkacaklar. Yalnızca ligde değil, milli maçlar, Avrupa kupaları derken geçen hazirandan bu yana 80 maç yapmış oyuncular olacak bu turnuvada. Ayrıca kendilerini göstermek ya da piyasalarını yükseltmek derdi de olmayacak pek çoğunun. Futbolcuların bazıları için neredeyse eziyete dönüşse de onlara durmak yok bu sistemde. Çünkü futbol devam etmeli. Çünkü etmek zorunda. Çünkü futbol ekonomisi beklemez. 

YOLCULUKLAR ÜLKE BOYU

Turnuvanın takımlar açısından bir diğer güçlüğü de maçların birbirinden uzak yerlerde farklı ülkelerde oynanacak olması. Bu da bol bol seyahat demek. Ve tabii bol bol yorgunluk. Hava sıcaklık farkları, saat farkları da işin cabası. Tüm bu zorluklara bir de hâlâ sürmekte olan pandemi koşullarını ekleyin. Yani her şey sanki futbolcuların işini zorlaştırmak için düzenlenmiş gibi. Tek düşünülen, tek amaçlanan futbolun aralıksız sürmesi gibi. 

GENÇLER

Tablo böylesine meşakkatli olunca daha genç, daha başarıya muhtaç, böylesi uluslararası turnuvalarda daha önce yer almamış oyunculara sahip takımlar daha avantajlı gibi gözüküyor. Buna geçmişlerinde Avrupa, dünya şampiyonluklarında başarılı olmuş ama bu turnuva için yenilenmiş takımlara sahip ülkeler de dahil. Mesela İtalya. Mesela Avusturya. Hatta bizim grubumuzdaki İsviçre, Galler de bu tanımlamaya uyuyor pekâlâ. Son Avrupa şampiyonu Portekiz de Jota, Felix, Fernandes gibi ilk defa böylesi bir organizasyonda oynayacak oyuncularıyla şanslı. Ne var ki bu isimler uzun liglerde oynadıkları onca maçın ardından ne kadar diri kalmışlar hep birlikte göreceğiz. Olaya bu çerçeveden bakınca Türkiye de şanslı gözüküyor. Üstelik Türkiye hem kendisini göstermek isteyen genç oyunculara sahip hem de Burak Yılmaz gibi, Hakan Çalhanoğlu gibi tecrübeli ve becerikli ayaklara sahip. Oyuncularımızın çoğu yurtdışında her geçen gün daha da parlayan sorumluluk sahibi, iyi karakterli oyuncular. Başlarında da Şenol Güneş gibi çok değerli bir hocaları var.

SAĞLIK OLSUN

Yani açıkçası biz de içten içe bu turnuvadan beklentilerimizi artırmış durumdayız. Her ne kadar daha ilk maçta favori takımlardan İtalya ile karşılaşıyor olsak da. Ama sonuçta gruptan hangi sırada çıktığınız önemli. Onun için sonuna kadar sabırlı olmak mücadeleyi bırakmamak önemli. Ne var ki şans faktörünü de hiç yadsımamak gerek. O zaman ne diyelim; şans da yanlarında olsun bizim çocukların. Haydi bakalım şimdiden kolay gelsin, işleri rast gelsin. Dürüst, temiz ve şevkle oynadıkları sürece yenmişler yenilmişler önemli değil. O zaman onlarla aynı ülkeden olmaktan gurur duyacağız. Tek bir şey diyeceğiz: “Sağlık olsun”.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yazmanın anlamı yok 22 Aralık 2024
Mızmız çocuklar 20 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları