Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Maria Callas ve Leyla Gencer
Herkes bugünlerde birbirine soruyor: “Maria’yı seyrettin mi?” Evet, en sonunda iki gün önce izleyebildim. Maria Callas’ın yaşamı zorluklarla, bunalımlarla doluydu. “Ben Leyla Gencer-La Diva Turca” başlıklı kitabımı yazdığım zaman La Scala’nın ünlü divası Maria Callas’ı da daha iyi tanımıştım. Callas, 16 Eylül 1977’de Paris’teki evinde ölü bulunmuştu. Paris’te küçük bir Ortodoks kilisesinde tören yapılmış, sonra vasiyeti üzerine krematoryumda yakılmıştı. Küllerinin Ege Denizi’ne dökülmesi vasiyeti, iki yıl sonra Başbakan Karamanlis’in denetiminde hazırlanan tören ile yerine getirilmişti.
“Maria”yı sinemada izlerken aklım bir yandan da aynı zaman dilimi içinde aynı ortamda yaşamış Türk sopranosu Leyla Gencer’e gidip geliyordu. Leyla Gencer de Milano’daki evinde 10 Mayıs 2008’de öldüğü zaman Milano’nun Lamberte mezarlığındaki krematoryuma götürülmüş ve vasiyeti üzere külleri de İstanbul Boğazı’na dökülmüştü.
1957’de Callas’ın yerine Leyla Gencer’in oynadığı ilk temsil Lucia olmuştu. Aslında bu rol koloratur soprano sesi gerektirir. Leyla, bu operanın delirme sahnesi hariç öteki bölümlerini çalışmamıştır. Ama madalyonun öbür yüzünde Callas’ın yerini almak vardır! 27 Eylül-5 Ekim arasında San Francisco ve 25 Ekim-10 Kasım tarihlerinde Los Angeles’ta Donizetti’nin ünlü operasında Lucia’nın başrolünü oynar. Amerikan basını temsil sonrasında sık sık temsillerini erteleyen Callas’a öfkelenirken Leyla’yı göklere çıkartmaktadır.
Maria Callas, Leyla Gencer’in hayatındaki en büyük rakibi olmuştur. Bu rekabet de Gencer’i kendine özgü olma yolunda daha çok bilemiştir. Callas’ı adım adım incelemiş, onun provalarına ve diğer temsillerine gitmiş, dinleyiciyi nasıl avucunun içine aldığını gözlemiştir. Maria Callas’ın bir başka başarısı da unutulmuş operaların partilerini tozlu raflardan indirip gün ışığına çıkartmasıdır. Leyla Gencer de bu akımı devam ettirmiş, kariyerinin en iyi dönemi sayılan 1960’lı yıllarda Belisario, Poliuto, Anna Bolena, Maria Stuarda ve Caterina Cornaro gibi unutulmuş operalarla ününü pekiştirmiştir. Leyla Gencer’e Stefan Zucker ile yaptığı röportajda şöyle bir soru yöneltilmiş: “50’li yılların sonlarında La Scala’da genellikle ikinci kastta yer aldınız. Callas ise hep ilk kasttaydı. Onun hakkında ne düşünüyorsunuz?” Gencer, şöyle bir yanıt verir: “Callas dünyanın en kusurlu sesine sahipti. Ama bu hiçbir şey ifade etmiyor. Sesi defolarla doluydu ama kutsal ateşe sahipti. O harikaydı. Bugün onun gibi bir opera sanatçısını nerede bulabilirsiniz? Muhteşem meslektaşım Leontyne Price harika şarkı söylerdi. Ama seyirciye Callas gibi duygu aktarabiliyor muydu?
” Filimdeki en başarılı oyuncu 1957’de dönemin en zengin erkeği olarak tanınan ve Callas’ın kalbini çalan, onun uğruna kocasını boşadığı Yunan armatör Aristoteles Onassis rolündeki Haluk Bilginer’di. Callas’ın son dönemini oynayan, hezeyanlar geçiren Maria Callas’ı canlandıran Angelina Jolie ise rolüne oturmamıştı. Filmin kurgusu, eski ile yeni arasındaki gidip gelmeleri çok başarılıydı.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
CHP'nin olağanüstü kurultayı için iptal davası
-
Deprem haritası güncellendi: En riskli ilçeler açıklandı
-
İstanbul'da bir deprem daha!
-
Eylem hakkına yasal ceza geliyor!
-
İmamoğlu'nun avukatının avukatı hakkında gözaltı kararı!
-
Merkezde olanları nereden biliyorsun
-
Yunan profesörden İstanbul depremi değerlendirmesi
-
Hafifliğiyle büyülüyor: 3 malzemeli bulut tatlısı tarifi
-
Mehmet Şimşek’e yanıt Prof. Yeldan’dan geldi
-
'En geç 2 yıl içinde yapılmalı, yoksa eyvah!’