Hastane odasından 28 Şubat haberleri

01 Mart 2022 Salı

Hobi olarak yonttuğum bastonları ve yazdığım kimi kitapları arabadan eve taşırken kaldırımda yığıldım kaldım. Cankurtaran, hastane, acil ameliyat, yoğun bakım ve beş gün Altunizade Acıbadem Hastanesi: kalça kemiğim kırılmış, değerli doktor dostlar sayesinde iyi bir operasyon geçirmişim.

Tam da eşim Nuriye Hanım’ın diz ameliyatını planladığımız günlerin öncesinde. Ama yine de hastane odasında, Bıçak Sırtı köşemin yazısını operasyon ve yoğun bakım sonrasında kaleme alıyorum.

İlhan Selçuk’a şaka yollu takılırdım: İlhan Abi, ben Cumhuriyet’te senden daha eskiyim: daha ilkokulda öğrenci iken Cumhuriyet gazetesinin “İster inan ister inanma” köşesinde yetiştirdiğim bir bitki dolayısıyla adım yayımlanmıştı derdim.

Ameliyatlı bir hasta olarak her gün yatakta yatarken bol bol televizyon seyrediyor ve gazete okuyorum. 28 Şubat, Ukrayna. 24 saat hayatımın bir parçası olmuş. 28 Şubat olaylarını Erbakan’ları ile, Tansu Çiller’leri ile, Demirel’leri ile yaşamış bir akademisyen olarak, bugün dinlediklerime göre kimi “uçuk” yanlışların tadını çıkarıyorum:

- Erbakan mı dediniz: onu ilk, TOBB genel sekreteri iken Ankara’da bir panelde, 30 yaşında çiçeği burnunda bir doçent olduğumda, 1970’te tanımıştım. Alman ekolü ve “İTÜ”den yetişmiş bir İslamcıydı. “Milli Görüş” sıfatını özellikle ekleyerek bugünkü Arapçılardan ayrılıyordu. Anti Amerikan kimliğe sahipti. Üstelik Ecevit’le birlikte “Amerika’ya rağmen” Kıbrıs Barış Harekâtı’nın da ortağı olmuştu. Türkiye’de Batıcı, Amerikancı ve katı NATO’cu çevreler ondan hoşlanmazlardı.

  Türkiye’de Avrupalı kafada ve Atatürkçü olanların değil, Amerikancı ve Batıcı olanların gazabına uğradı. Dışarıda en çok sevinen de ABD oldu. Çünkü Amerika karşıtı İslamcılığın yolunu açıyordu. Ölümünden önceki yıllarda AKP ve üst yönetimini suçlarken bunları söylüyordu.(*)

- 28 Şubat olayları “siyasal İslamcılığın, Batıcılığın ve Batılılığın” iç içe geçtiği: at izi ile it izinin karıştığı karmaşık olaylar dizisidir. Farkında olmadan Amerikancıların gazına gelen kimi askerler de farkında olmadan buna dahil oldular. Şahsen de yakından tanıdığım çok saygın insanların, bu toz duman içinde arada kalmaları gibi.

- 28 Şubat olaylarında, ortalıkta tanklarda dolaşan “komutanlar” yanında siyaset yapan “sivillere” de göz atmak gerekir. Örneğin Tansu Çiller, ABD’ye “çok yakın” bir figürdü. İşin ilginç yanı, bugün de AKP yararına “yeni siyasal girişimler” hazırlığında olduğunu görüyoruz.

Bu coğrafyada “türlü çeşitli 28 Şubat’lar sürer gider”. Aynen köşemin adı, Bıçak Sırtı’nda olduğu gibi.

Ve muhalefet partilerinin 6’lı çok önemli 28 Şubat toplantısı: dünkü 28 Şubat’ların toz duman karmaşasına karşı bugün, demokrasi kapısını zorlayan bir duruşla yüzleşiyoruz.

(*) Erbakan’dan Tansu Çiller’e, Ecevit’ten Demirel’e, olayları “Yolumun Kesiştiği Ünlüler” kitabımda yazdım. (Kırmızı Kedi, 2017.)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları