Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Weimar Cumhuriyeti olarak Amerika
Trump yönetiminin içinden biri, “Amerika biraz Weimar Cumhuriyeti’nin son dönemine benzemeye başladı” demiş (The Guardian). Weimar Cumhuriyeti (1918-1933) yerini Nazi devletine bırakmıştı.
Analoji güçlü...
Bu analoji güçlü, çünkü içinde büyük gerçeklik payı var. O dönemde de bir koronavirüs pandemisi vardı (İspanyol gribi - 1918-20). “Büyük Depresyon” içinde, işsizlik yüzde 30’a yükselmişti. Salgın, tarihte hemen her pandemide olduğu gibi bir suçlu arayışına yol açıyordu. Avrupa’nın geleneği de bu “göreve” Yahudileri ve yabancıları (“ulusu kirleten, aşağı ırktan” insanlar) atıyordu. Büyük Savaş’tan hezimete uğrayarak çıkan Almanya’da milliyetçi kesimler düş kırıklığı yaşıyor, bu duygu “Yahudi ihaneti” paranoyası üzerinden nefret ve intikam, “ulusun büyüklüğünü” kanıtlama saplantısına dönüşüyordu. Sokaklarda silahlı faşist milisler Yahudilere, işçi hareketine saldırıyor, halkı yıldırmaya çalışıyordu. Almanya sosyal formasyonunun bütün çelişkileri birden derinleşiyor, toplum dağılma sürecine giriyordu. Büyük sermaye, silahlı milislerden çekinmekle birlikte, işçi sınıfını yeniden disiplin altına almak, ekonomiyi çalıştırmaya başlamak için Nazilerin iktidarını kabul etme düşüncesine giderek yaklaşıyordu.
Bugün de ABD’de ekonomi serbest düşüşte, işsizliğin hazirana kadar yüzde 25 yükselmesi bekleniyor. Bunlar koronavirüs salgınının etkilerinden kaynaklanıyor. Ancak, bu salgın ABD’de yıllardır giderek şekillenen ve ifadesini Trump’ın seçilmesinde bulan bir dizi ekonomik, coğrafi, kültürel çatlağın üzerine geldi ve onları daha da derinleştirdi.
Bu çatlaklar kabaca şöyle: Sınıf (emek sermaye), ırk (beyazlar ve diğerleri), din (Protestan evanjelik ve Katolik, Müslüman, Yahudi), kentsel ve kırsal (taşra). Bu çatlaklar, “biz” ve “onlar”, kırmızı (cumhuriyetçi) ve mavi (demokrat), “yurtsever” ve “küreselleşmeci” (liberal seçkinler ve Yahudiler anlamına da geliyor) saflaşmasına yol açıyor. Koronavirüs salgınının etkisiyle hızla derinleşmeye başlayan bu çatlakların taraflarının birçok alanda örtüştüğü (örneğin beyaz, Protestan, taşra ve yabancı -Katolik, Müslüman-, büyük kentler gibi), emek, sermaye ve ırkçılık kategorileri etrafında toparlanabileceği görülüyor. Dünyada, ABD hegemonyası artık yok! Bu da halkta yönetici seçkinlere yönelik bir düş kırıklığını, iktidarsızlık duygusunu besliyor, Amerika’yı, yabancı unsurları temizleyerek “yeniden büyük yapma” saplantısına dönüşüyor...
Ve korkutucu
Çünkü Trump, Covid-19 salgını ve ekonomik depresyon etkisiyle zayıflayan seçilme şansını bu bölünmüşlükleri kullanarak ve faşist hareketlerle “ekonomiyi yeniden açma” talebi üzerinde buluşarak, onların sözcülüğünü üstlenerek telafi etmeye çalışıyor. “Güney (Amerikan İç Savaşı’nın köleci kanadı), Trump yönetimi altında yeniden canlanıyor”. (Financial Times 19/94/2020)
Geçen hafta, California, Kuzey Carolina, Ohio, Michigan, Los Angeles, Iowa gibi birçok kentte ekonomiyi açma talebini bir özgürlük konusu yapan silahlı milislerin de katılığı büyük protesto gösteriler düzenlendi. Ohio’da silahlı milisler Eyalet Meclisi binasına girdiler.
Beyaz Saray’ın kendi yaptırdığı, günlük ölü sayısının 3 bin, toplam sayının 100 bin ile 250 bin arasına çıkabileceğini hesaplayan Covid-19 araştırmasına karşın, Trump bir an evvel ekonomiyi, özellikle işçilerin yaşamı pahasına açmaya çabalıyor, bu amaçla da silahlı milislerin katıldığı toplantıları açıkça destekliyor; Beyaz Saray’da kurulan Covid-19’la mücadele timini dağıtmaya hazırlanıyor. Bu noktada, faşist grupların, Cumhuriyetçi Valilerin, sermayenin ve Trump’ın arzuları birleşiyor.
Trump’ın ekonomiyi yeniden açma planında, işveren çağırdığında işe gitmeyen işçilerin, işyeri ve çalışma güvenliği koşullarına bakılmaksızın “gönüllü işsiz” sayılarak, işsizlik ödeneklerinin kesilmesi de yer alıyor. Kimi eyalet valileri daha şimdiden bu “aç bırakarak canı pahasına, zorla çalıştırma” yöntemini yasalaştırmaya başlamışlar.
Böylece ekonomiyi açma süreci, aynı zamanda, Trump liderliğinde “yeni faşizmi” ve sermayeyi birbirine yakınlaştıran bir cephenin, yerli/göçmen işçi sınıfına yönelik güçlü bir saldırısını da beraberinde getiriyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!