Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Krizler şaşırtır

25 Ocak 2021 Pazartesi

ABD’de pandemiyle, ekonomik, ekolojik, siyasi krizlerin çakıştığı noktada göreve başlayan Biden-Harris yönetimi, dinci-ırkçı faşist sağı ve solda sosyal demokrasiyi küçümseyenleri şaşırttı.

‘NASIL YANİ?’

Trump’ı Tanrı’nın lütfu, adeta Mesih olarak gelmiş biri olarak gören, ırkçı-dinci faşistler, Biden’ın asla başkan olamayacağına inanıyorlardı. Tanrı son anda müdahale edecek, bir mucize olacak, Trump başkanlığı ikinci kez alacaktı.

Trump ve faşist hareketin en militan kesimi bu kehaneti gerçekleştirmek için çok çalıştı. Ancak, fanteziler dünyasında dolaşmaktan, devletin ve iktidarın işleyişini bir türlü kavrayamadıkları için, “6 Ocak kalkışması” yüzlerinde patladı.

Şimdi, Biden’ın işini kolaylaştıran “yararlı salaklara” dönüşmüş oldukları bile söylenebilir: Trump ikinci kez azledildi, Cumhuriyetçi Parti Senato Grubu Başkanı McConnel, Trump’ı ve çevresini “halkı türlü yalanlarla isyana teşvik etmek” gibi, eğer yargılama konusu olursa, vahim sonuçlar yaratacak bir eylemle suçladı. Şimdi, özellikle evanjelik (Protestan) kesim ve QAnon takipçileri “özdeşleşme nesnesini” sorgulatan, kimlik sarsıcı bir şaşkınlık içindeler: “Nasıl yani?”, “İncil’deki kehanetlere ne oldu?”

Sosyalistlerin, sosyal demokrasinin üstünü çizmiş kesimi de şimdi Biden’ın ilk günde imzaladığı kararnameleri bir bağlama oturtmaya çalışıyorlar. Nasıl oldu da esas olarak Demokrat Parti’nin sağ kanadı olarak bilinen, siyasi yaşamının bilançosu, gerici pratiklerle dolu bir adam, yemin töreninde yaptığı konuşmada, Covid-19 krizinin yanı sıra, gelir dağılımındaki bozulmayı, “yapısal ırkçılığı”, iklim krizini vurguladı, ilk icraat olarak da ABD’yi Paris İklim Anlaşması’na, Dünya Sağlık Örgütü’ne geri döndüren, Trump’ın yüz karası sınır duvarının inşaatını durduran, Müslümanlara uygulanan seyahat yasağını, yasadışı göçmenleri çocuklarından ayıran, vatandaş olmayanları nüfus sayımına dahil etmeyen kararları iptal etti. Biden, hem ekolojik dengeyi bozan hem de yerlilerin kutsal saydığı toprakları kirleten Keystone enerji boru hattı projesini durdurdu, doğal park alanlarında petrol - gaz sondajlarını yasakladı, pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle kiralarını ya da “morgıç” taksitlerini ödeyemeyenlerin tahliyesini yasaklayan kararı kriz aşılana kadar uzattı, öğrencilerin borçlarını dondurdu, asgari ücreti 15 dolara yükselten, toplu pazarlık sistemini güçlendiren kararları imzaladı. Şimdi, bu “gayet ilerici” kararlar karşısında kimi sosyalistlerin de “Nasıl yani?” kampına katıldığını görüyoruz.

DAHASI DA VAR

Biden’ın, Covid-19 ve ekonomik krizle mücadele paketi, 1930’ların “Yeni Mutabakat” olarak anılan, II. Dünya Savaşı sonrası Refah Devleti döneminde Sosyal Demokrat hükümetleri yönlendiren paketi anımsatıyor, neo-liberal paradigmanın artık geride kaldığını düşündürüyor. Biden yönetimi, Covid-19 ile mücadele etmek, işsizliği ve yoksulluğu azaltmak, sağlık hizmetlerinin tabanını genişletmek, devlet yatırımlarıyla altyapıyı yenilemek ve ekonomiyi canlandırmak istediğini, bu amaç için 1.9 trilyonluk bir kaynağı, gerektiğinde borçlanarak açık bütçe politikası uygulayarak, en zengin yüzde 1’i vergilendirerek harekete geçirmeye kararlı olduğunu söylüyor.

Özetle, halk sınıflarının çıkarlarını da göz önüne alan, bir klasik sosyal demokrasiye geri dönüş niyetinden söz etmek olanaklıdır. Bu dönüşün başarılı olması için, emek-sermaye arasında yeni bir mutabakatın kurulması, 1950’lerdeki gibi faşizmin egemen sınıflar açısından bir seçenek olmaktan çıkarılması gerekiyor. Bu iki hedefin başarılmasıyla, “Nasıl yani?” dedirten gelişmeler arasında yakın bir ilişki var.

Sosyalist Jacobin dergisinin dikkat çektiği gibi, eğer Demokrat Parti’nin sol kanadı, Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio-Cortez gibi sosyalistlerin etrafında canlanmasaydı, “Siyah Yaşamlar Önemlidir” hareketi ve en geniş tanımıyla sol hareketin, sokaklara faşist hareketin kitlesinin kat kat aşan büyüklükte kitleleri çıkarma becerisi olmasaydı, Biden’ın bu kadar “ilerici” bir programı benimsemesi de söz konusu olmayacaktı.

Sol hareket canlanmadan sosyal demokrasinin ilerici refleksler sergilemesi ve bunları koruması, bu ikisi birlikte hareket etmeden de faşizmin geriletilmesi olanaklı değildir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları