Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD’de ‘Kırmızı Pazartesi’ gibi seçimler

07 Eylül 2020 Pazartesi

The New York Times’da bir yorum, ABD başkanlık seçimleri için, “bu seçimlerin sonuçlarını kimse öngöremez” diyordu. Ben farklı düşünüyorum. Trump seçimleri kazanmazsa sonuçları tanımayacağını açıkladı, “çalmaya” yönelik adımları atmaya başladı.

Bir toplumsal kabarma olmazsa, Demokrat Parti’nin adayı Biden ve yardımcısı Harris bu seçimleri açık farkla kazanamayacaklar. Trump sonuçları kabul etmeyecek; bir anayasal kriz patlak verecek, “süreç olarak faşizm” güçlenecek. Trump o gece, bütün sonuçlar belli olmadan, “yandaş” medyanın yardımıyla “Atı alıp Üsküdar’ı geçmeye kalkarsa” sokaklarda yükselecek tepkilere karşı, yerel ve federal güvenlik güçleri, onların yanında ırkçı, faşist milisler şiddet kullanmaya başlayınca, “süreç olarak faşizm” güçlenecek.

Yeğinleşen bileşenler

Başkanlık seçimlerine giderken, genel olarak “Emek Günü” (eylülün ilk pazartesisi) ertesinde “resim” berraklaşmaya başlar. Şimdi resmin kimi bileşenlerinin yeğinliği giderek artıyor. (1) Biden-Harris ikilisinin seçimleri açık farkla kazanma olasılığı hızla geride kalıyor. (2) Güvenlik güçlerinin, ırkçı milislerin Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketine yönelik saldırıları, silahlı çatışmalara yol açarak tırmanıyor. (3) Trump ırkçılığı körüklüyor, tüm muhalefeti “düşman” ilan ediyor. Bu bağlamda, Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketinin eylemlerini bastırmayan, eyaletlerin mali kaynaklarını kesmeye, sokaklarını federal hükümetin güvenlik güçlerinin denetimi altına almaya başladı. Cumartesi günü CNN, Trump’ın kamu görevlilerine yönelik “Irkçılığa karşı duyarlılık” derslerini, “propaganda yapıyorlar” gerekçesiyle kapattığını aktarıyordu.

Trump, Cumhuriyetçi Parti (GOP) seçkinleri dinci-ırkçı silahlı milislerin şiddetini eleştirmiyor, hatta “öz savunma” kategorisine sokarak aklamaya çalışıyorlar. Böylece faşist grupların “beyaz ırk saldırı altındadır” paranoyasını resmen destekliyor, “öz savunma” iddialarına dayanarak şiddet olaylarını şimdiden meşrulaştırıyorlar.

Türlü faşist gruplar arasında “Globalistler -Yahudiler- dünya hükümeti kuruyorlar, beyaz ulusları köleleştirecekler”, “siyah elbiseli adamlar”, “kimliksiz helikopterler” ile başlayıp “dünyayı yöneten kertenkele ırk” sanrılarına kadar uzanan fantastik bir “inanç” egemendir. Bu inanca göre Trump, bunlara ve “anarşist, komünist, pedofil” bir örgütlenme olan Demokratik Parti’ye karşı Tanrı’nın gönderdiği bir kurtarıcıdır. 

Paranoyak-şizofreni

Seçimlere giderken Trump, bu paranoyak-şizofrenik havayı güçlendiriyor. Paranoya kısmı çok açık ama şizofreni de önemli. Trump, dört yıldır ülkeyi yönetiyor ama şimdi “anarşi” olarak nitelediği olayların kendi döneminde patlak verdiğini unutup “Biden seçilirse anarşi gelir” diyor; hem de açıklamalarıyla “ateşe benzin dökmeye” devam ediyor. Devletin tüm gizli-açık istihbarat kurumları kendisine bağlı ama yandaş Fox News ile yaptığı söyleşide Trump, “Biden’in arkasında karanlık güçler var” diyor. Söyleşiyi yapan, artık dayanamayıp “Kimler bunlar” diye sorduğunda “Ben sana sonra söylerim” cevabını alıyor. Trump ekliyor: “Geçenlerde biri uçağa binince bir de bakmış uçak siyah deri elbiseli adamlarla dolu. Bunlar kim, nereye gidiyorlar?” Trump bir taraftan seçimler çalınacak diyor, öbür taraftan çalmaya yönelik hukuki, teknik tüm adımları atıyor.

Trump, iki realite içinde birden yaşamaya çalışıyor: Bir tarafta, devlet başkanı olarak, ekonomiden, Covid-19 krizinden, yasal düzeni korumaktan sorumlu; diğer tarafta aslında hiçbir konuda sorumlu değil, adeta muhalefette.

Ülkenin bir yarısı, Biden-Harris ikilisini (sağ - sosyal demokrasiyi), komünist, anarşist hatta satanist olarak algılayacak kadar sağa kaymış. Öbür yarısı, kendi adaylarından memnun değil; “süreç olarak faşizmi” tam olarak kavrayamasalar da korkuyorlar. Beyazların Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketine verdiği destek de zayıflıyor.

Doğru, seçim sonuçlarını bilmek olanaksız. Ancak seçimlerin yapılacağı gün yaşanacakları öngörmek zor değil. Durum adeta Marquez’in Kırmızı Pazartesi (önceden açıklanmış bir cinayetin haberi) romanını andırıyor. “Süreç olarak faşizmin” aktörleri, liberal demokrasiyi öldüreceklerini şimdiden açıklıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump! Nasıl yani? (2) 14 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları