ABD başkanlık seçimleri-madalyonun öbür yüzü

26 Ağustos 2024 Pazartesi

Demokratik Parti Ulusal Kongresi yapıldı, Biden başkanlık adaylığını resmen Harris’e teslim etti. Önce Biden Trump arasında daha sonra, Harris-Walz ile Trump-Vance arasında giderek keskinleşen başkanlık yarışında, adayların hâlâ ayrıntılı bir program/ platform sunmadıkları görülüyor. 

LİBERAL-DEMOKRATİK-ANAYASAL DEVLET

Aslında, ABD devletinin yapısı gereği “normal” dönemlerde, adayların ayrıntılı program sunması ile sunmaması arasında, sonuçları itibarıyla bir fark olmuyor. Madalyonun bir yüzünde adaylar ve programları var, öbür yüzünde de ABD devletinin, daha genel konuşmak gerekirse liberal-demokratik-anayasal devletin ikili yapısı var: Seçilmişlerden oluşan hükümet (törensel, görüntüsel, meşrulaştırıcı) yanında güvenlik ve idari bürokrasinin seçkinleri, güç odaklarının/ egemen sermayenin ve medyanın seçkinleriyle doğrudan temas halinde, kimi zaman, o kesimlere gidip, kimi zaman oradan gelen güvenlik-yargı ve idari bürokrasinin seçkinleri (zaman zaman dramatik biçimde “derin devlet” denen şey) var. 

Kim hangi programla seçilirse seçilsin: a) Bu program zaten, büyük ölçüde bu devletin ve medyanın “eleştirel bakışları” altında hazırlanıyor; b) Seçilmiş hükümetin programı ikili yapı tarafından, anayasa, ulusal güvenlik, kapitalist gerçeklik temel alınarak biteviye denetleniyor, anayasal çerçeve içinde kalarak uygulanması sağlanıyor. 

Konuyla biraz daha yakından ilgilenmek isteyenler için: Kapitalistdemokratik-anayasal devletin bu yanını ilk kez sergileyen sanırım C. Wright Mills’in 1956’da yayımlanan, ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower’ın ünlü askeri sınai kompleks konuşmasına(1961) ilham verdiği düşünülen “Power Elite” (İktidar Seçkinleri) yapıtıdır. Daha yakın zamanda, benim de zaman zaman yararlandığım “National Security and Double Government” (ulusal Güvenlik ve İkili Hükümet- Michael J. Glennon, 2014) ve Aaron Phillips’in “American Exception : Empire and the Deep State” (Amerikan Özgünlüğü: İmparatorluk ve Derin Devlet, 2022) başlıklı çalışmalar da var. Ancak not etmek isterim ki bu ikili yapı ABD’ye özgün değil; ilk önce Kraliçe Viktorya döneminde İngiltere’de geliştirilmiş. Bu yapı daha sonra kapitalist-anayasal demokrasinin klasik biçimi oldu. Kapitalist demokrasiyi bir türlü kavrayamayan (ya da meşrulaştırıcı ideolojisinin tutsağı) liberal entelijensiyanın zaman zaman gündeme getirdiği “seçilmiş-atanmış” ikilemi, her yerde hızla, anayasal sınırlamalardan kurtulmak isteyen diktatör adaylarının, “süreç olarak faşizmin” favori argümanına dönüşüyor. 

BU SEÇİMLERİN ÖZGÜNLÜĞÜ

ABD devletinin bir kapitalist demokrasi olarak yapısı özgün değil ama bu seçimlerin o devlet yapısının, ABD’de anayasal-kapitalistdemokrasinin geleceği açısından çok kritik bir özgünlüğü var: Seçimler, Demokrat Parti’den Harris-Walz ikilisi şekillenmeye başlayan bir sosyal demokrat program ile kazanırsa, kapitalist-anayasal-demokratik devletin ikili yapısı varlığını koruyacak. Sosyal demokrat program, bu ikili yapı içinde karşılıklı pazarlıklar, denetlemeler ve egemen sermayenin seçenekleri içinde uygulanmaya çalışılacak. 

Buna karşılık, Trump-Vance ikilisi kazanırsa anayasal demokrasiyi tasviye eden bir “süreç olarak faşizm” hızlanacak. Trump-Vance rejimi, “Proje 2025” kapsamında yapılan programatik ve kadrolaşma hazırlıklarıyla, daha şimdiden anayasal denetlemeyi yapan Yüksek Mahkeme’de çoğunluğu sağlamış, devlet başkanının uygulamalarını yargı karşısında korumaya almış olarak güvenlik ve idari bürokrasinin seçkinlerini kendi kadrolarıyla değiştirerek başkanın iradesine tabi, anayasal denetimden arındırılmış bir “bütünsellik” oluşturarak anayasal-demokrasinin ikili yapısını çözecekler. 

Bu seçimlerin özgünlüğü burada yatıyor. Evet Harris-Walz kazanırsa pek bir şey değişmeyecek, en fazla sınırlı bir sosyal demokrat programı uygulama ve “süreç olarak faşizme” karşı, ne kadar kalıcı olacağı belirsiz de olsa bir zafer kazanma fırsatı doğacak. Trump -Vance kazanırsa yalnıza ABD’de rejim değişmeye ülkeyi sivil haklar hareketi öncesine, beyaz ve erkek üstünlüğü adeta “coverture” (Koca/ erkek kardeş/baba, hatta oğul vesayeti) uygulamalarına geri götürmeyi arzulayan bir faşizm yerleşmeye başlayacak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları