Zor zamanlarda karakter...

01 Ağustos 2016 Pazartesi

Karakter zor zamanlarda ortaya çıkar.
Sağlam karakter sahibi misin?
Fırsatçının teki misin?
Sinsi bir yalaka mısın?
Çıkarcı biri misin?
Adalet tutkunu musun?
Doğrudan yana olacak yüreğin var mı?
İşte böyle zamanlarda ortaya çıkar.
Çevreni böyle zamanlarda tanırsın.
Kendini de.
Unutma, asıl kendini böyle zamanlarda tanırsın.
Zor zamanlarda.
Herkesin kendi paçasının derdine düştüğü zamanlarda.
O zamanlar bir karakter testidir.

***

Konformist.
Rahatına bakar. İşi tıkırındaysa, rahatı yerindeyse hiçbir şey onu ilgilendirmez.
Dışarda kıyamet kopsa, eğer ona dokunmuyorsa umurunda olmaz.
Yaşam güdüsü budur. Rahatını sağlayan her şey onun için iyidir. Rahatını bozan her şey onun için kötüdür.
Oportünist.
Fırsatçı. Fırsatları kollar. Her fırsatı kendi avantajı için kullanır. Eğer fırsat bulamazsa kendi fırsatını yaratmak için entrika çevirmekten kaçınmaz. Rahatça yalan söyler. Yalan söylemenin rahatlığını bildiği için de kimseye güvenemez.
Konformistler (rahatçılar) kaçınılmaz olarak oportünisttir (fırsatçı).
Evrimsel biyo-psikolojik olarak “yaşam güdüsü” canlıları konformizme ve oportünizme yöneltir. Çünkü doğal içgüdünün üç ayağı olan korunma, beslenme ve çoğalma için böyle bir tutum daha yararlıdır.
İnsanların çoğunun böyle yaşamasının nedeni de budur.
Hayvan yaşamı için temel ilkeler de bunlardır.
Ama insan evriminde gelişme çizgisi insanı bir üst çizgiye taşımıştır.
İnsan, olana razı olmakla yetinmemiş, olması gerekeni aramıştır.
Keşifler, icatlar, yeni düşünceler, yeni ortak yaşam biçimleri denenmiştir.
Bunları yapan öncüler, insanlığı yeni bir evreye taşımıştır.
İdealistler.
Olması gerekeni arayanlar. Olması gerekenler için ilkeler düşünenler.
Toplumların düşünürleri.
Sokrates’ler, Volter’ler, Jean-Jack Rousso’lar, Jean Paul Sartr’lar.
Ve bizim büyük Atatürk’ümüz.
Büyük düşünür Atatürk’ümüz.
İdealist düşünür, realist yönetir kurucu ATA’mız.
İşte O gene bugünümüzü aydınlatıyor.
Gene O ne yapılması gerektiğini gösteriyor.

***

Ne demişti O büyük insan?
‘Bağımsız olun’ demişti. Şimdi kıymetini anladık mı?
‘Laik toplum olun’ demişti.
Şimdi ne dediğini anladık mı?
Dinci siyaset başka bir dinci siyasetle boğuşurken ‘laik olmanın’ ne değerli bir şey
olduğunu anladık mı? Biz biliyoruz da anlaşıldığını pek göremiyoruz.
Ne demişti büyük Atatürk?
‘Başkalarının iç işlerine karışmayın, kendi iç işlerinize de başkalarını karıştırmayın.’
Doğru muymuş?
Suriye’ye karıştınız, sonuç ortada. Ortadoğu’ya bulaştınız, sonuç ortada.
Bütün terör örgütleri ülkemizde cirit atıyor.
Cumhuriyetin kuruluş felsefesi doğru muymuş?
Yoksa Cumhuriyet, Osmanlı hayalinde bir parantez miymiş?
Acaba anlaşılıyor mu?
Ne dersiniz ‘konformist-oportünistler’?
Şu anda kendi listelerinizi mi hazırlıyorsunuz?
Şu anda kendi konumunuzun hesaplarını mı yapıyorsunuz?
Merak etmeyin, hayatınız hep bu tilki uykusuyla geçecek.
Hep etrafınızı kollamakla tedirgin yaşayacaksınız.
Biz Fethullah takımıyla boğuşurken siz sinsice bakıyordunuz.
Biz ülke diktaya gitmesin diye karşı çıkarken siz çıkarınızı kolluyordunuz.
Biz geçmiş darbelerin bedelini ödedik.
Biz Atatürk Cumhuriyeti’nin bedelini de öderiz.
Ama sonuçta biz hep doğru yerde olduk diyeceğiz.
Ama siz yerlerde sürünen canlılar gibi yaşamış olacaksınız.
Zor zamanlar.
Karakterlerin sınav günleri.
Bakın ve kendinizi tanıtın.
Fırsattır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları