Ülkem akıldan vaz mı geçti?

24 Ekim 2016 Pazartesi

Ülkem akıldan vazgeçmiş görünüyor.
Kaderciliğe sürüklenen toplum yaşamını böyle mi sürdürecek?
Kaderci sorgulamaz.
Her şeyi kadere bağlayan kişi hiçbir şeyi sorgulamaz.
‘Kader’ der, razı olur, kabul eder, yaşamını sürdürür.
Sorgulayan, razı olmayan, kabul etmeyen AKILCI’dır.
Akılcılık (rasyonalizm), ‘Aydınlanma kültürü’nün ürünüdür.
Yüzyılların savaşımıyla kazanılmış evrensel değerdir.
Dünya toplumlarının gelişmesinin anahtarı budur:Akılcılık.
Geri kalmış kültürlerin aşamadığı eşik de ‘Kadercilik’tir.
İtaat kültürü.
Sorgulamadan kabul eden.
Sorumlu aramayan.
Söyleneni kabul eden.
Bir otomat. Bir robot.
Ülkem akıldan vaz mı geçti?
Soruyorum.
Siz de sorun.
Ve yanıt verin.
Yüksek sesle yanıt verin.
Hep birlikte bağırın.
Sızlanmayın.
Vızıldamayın.
Bırakın bu sinkilliği.

***

Seçkin okullarınız imam hatip okulları yapılıyor.
Akıldan vazgeçilmiş.
Bu okullar kaderciliğe kurban edilemez.
Laik eğitim ortadan kaldırılmak isteniyor.
Ülkenin geleceği karartılıyor.
Akıl ayağa kalkmalıdır.
Kalkıyor da.
Öğrenciler protesto ediyor.
Veliler ayaklanıyor.
Polisle TOMA’larla karşılanıyor.
Akıldan vazgeçiliyor.
Ülkenin kadere teslim olması isteniyor.
Hayır.
Akıl bunları kabul etmeyecektir.
Sorgulayacaktır.
Ve reddedecektir.

***

PKK terörü hiç azalmadan sürüp gidiyor.
PKK ile görüşenler kimlerdi?
‘Çözüm süreci’ diye bayrak indirenler kimlerdi?
Dünün de bugünün de iktidarı olanlar değil mi?
Kaderci ne sorar, ne sorgular.

Ama ‘Akılcı’ hem sorar, hem sorgular, hem suçlar.
Bu durumun suçluları dünün ve bugünün iktidarı değil mi?

***

FETÖ olayının suçluları kimler?
İşlerinden atılan, mesleklerinden edilen öğretmenler mi?
Bank Asya’ya para yatıranlar mı?
Emirle hareket eden kamu görevlileri mi?
Yoksa FETÖ’yü bilip de ortaklık edenler mi?
Yıllarca onlarla paralel yürüyüp sonra düşman olanlar mı?
İktidar paylaşımında kavga eden iki dinci kesimin hangisi haklı?
Kim “Menzilimiz aynıydı, yolumuz ayrıydı” demişti?
Sorumlular kimlerdir?
Olayın suç listesinde kimler olmalıdır?
Zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök bile, “Uyardık, dinleyen olmadı” diyor.
Kaderci elbette ne soracaktır ne de sorgulayacaktır.
Ama ‘Akılcı’ hem soracaktır hem de sorgulayacaktır.
‘Aldatıldık’ demek, suçun itirafı değil midir?
Yoksa ülkem akıldan toptan mı vazgeçti?

***

Bugün ülkem savaşta.
Hem iç savaşta, hem dış savaşta.
Askerlerimiz Musul hedefine yürüyor.
Çok yönlü bir denklemin içine sokuluyoruz.
Hani, A, B, C planlarımız var ya.
A planı Ya Allah,
B planı İnşallah,
C planı Eyvallah mı acaba diye insan merak ediyor.
Çünkü, bizimkiler sık sık aldatılıyor da.
FETÖ 50 yıl aldattı.
PKK bütün çözüm sürecinde aldattı.
Şimdi de ‘haydi bakalım Musul’a’ diyenler aldatıyor olmasın.
Akılcı olan güvenemez.
Bunca olayda aldatılanın nesine güveneceksin?
Kaderciye göre hava hoş.
‘Öyle’ dersen o da ‘öyle’ der, ‘değil’ dersen ‘değil’ der.
Ama işte, Akılcı’nın farkı burada.
O aklın ne dediğine bakar.
Akıl da ona, ‘sen doğrudan ayrılma’ der.
Hangisi kazanır dersiniz?
Akıl kazanır dostum.
Her zaman akıl kazanır.
Akıl kimde ise o kazanır. 
Akıl kazanır. 
Kader razı olur.
Hangisini seçersen, sonun da o olur.
Seçim senin dostum...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları