Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sevgi mi, Korku mu?
İnsanları, toplumları neyle yönetirsiniz?
Sevgiyle mi? Korkuyla mı?
Neden bu soruyu soruyoruz?
Çünkü toplumlar korkuyla yönetiliyor.
Sevgi, sevileni güçlü kılıyor.
Korku ise korkutanı güçlü kılıyor.
Sevginin etkisi değişik.
Seven güçsüz, sevilen güçlü.
Korkuda ise farklı.
Korkutan güçlü korkan güçsüz.
Bu nedenle de toplumlar korkuyla yönetiliyor.
Hitler’in nazizmi de korkuyla yönetilmiştir.
Mussolini’nin faşizmi de...
Stalin de toplumunu korkuyla yönetmiştir.
İnsan ilişkileri nasıl yönetilir?
İnsan ilişkilerinde sevgi insanları özgürleştirir.
Eşiniz de çocuğunuz da sevgiyle gelişir.
Ama ilişkileriniz korkuya dayalıysa, korkanlar geriler ve köleleşir. Kişiliklerini yitirirler.
Otokratik aileler böyledir.
Demokratik aile ise yanlış anlaşılır, disiplinsiz sanılır. Oysa değildir.
Demokratik ilişkilerin disiplini ortak ilkelerdir.
Ortak ilkelere dayalı ilişkiler sevgiyi geliştirir, saygıyı yaşatır. Korkuları da ortadan kaldırır.
Günümüzde yaşam pek çok korkuyu üretiyor.
Korkuyu üretiyor, büyütüyor, yaygınlaştırıyor.
Günümüzün yaygınlaşan korkuları:
Yalnızlaşma, kimsesizlik.
İşsizlik, parasızlık.
Yaşlanma, hastalanma.
Evsizlik, sokakta kalma.
Başarısızlık, mutsuzluk.
Terk edilme, ölüm ve daha birçok korku.
Ama daha büyük korkular da var.
Adaletsizlik büyük korkudur.
Haksız yere suçlanmak.
Hakkını alamamak.
Bunu kimseye anlatamamak.
Toplumsal suskunluk.
Toplumsal sağırlık.
Korkunun her yana sinmiş olması.
Adaletsizlik büyük korkudur.
Ayrımcılık büyük korkudur.
Din ayrımcılığı.
Mezhep ayrımcılığı.
Irk ayrımcılığı.
Renk ayrımcılığı.
Cinsiyet ayrımcılığı.
Gelir ayrımcılığı.
Ayrımcılık pek çok haksızlığın nedenidir.
Ülkemizin yaşadığımız sorunları da işte bunlardır.
Adaletsizlik.
Ayrımcılık.
Bütün korkuları üreten toplumsal ortam.
Korku ile yönetilme.
Güvensizlik.
Ancak itaatini kanıtlarsan yaşama hakkı bulma.
Ya sonra?
Ya sonrası?
Nereye kadar?
Bunun açık bir yanıtı vardır.
İzin verdiğin kadar.
İzin verdiğin sürece.
İnsanların yaşadığı da budur.
Toplumların yaşadığı da budur.
Sen izin verdiğini yaşarsın.
Sen izin verdiğin sürece yaşarsın.
Onu ‘o’ yapan sensin.
Bunu görmezden gelerek, farkında değilmiş gibi yaparak, izin verdiğini yaşıyorsun.
Yakınmak yerine düşünmen gereken budur.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
- ABD seçimleri dünyayı nasıl etkileyecek?
En Çok Okunan Haberler
- Kayyumdan ilk fotoğraf
- AKP'li Şamil Tayyar'dan yandaş medyaya tepki
- Polis engelledi, Özel yurttaşlara çağrı yaptı
- Ahmet Özer'in gözaltına alındığı görüntüler ortaya çıktı
- Esenyurt Belediyesi'ne kayyum!
- Özgür Özel Esenyurt'ta konuşacak
- Akşener’den kayınbiraderi hakkında suç duyurusu
- Mansur Yavaş'tan ilk 'Ahmet Özer' tepkisi
- Yurttaşlar Özel'in Demirtaş ziyaretini nasıl karşıladı?
- 'Ben şimdi 'I love you' desem...'