Erdal Atabek
Erdal Atabek erdalatak@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Manşet...

25 Ekim 2021 Pazartesi

İpek Özbey’in röportajlarının toplandığı yeni kitabının adıdır “Manşet”.

Röportaj, hem bir gazetecilik eylemidir hem de edebi bir tür.

Ustalık isteyen, bir o kadar da geniş bir vizyon, güven verici, içtenlikli bir tutum gerektiren yazı türüdür “röportajcılık”.

Çalışkan gazeteci İpek Özbey, bu özellikleriyle konuklarını “konuşturuyor”.

Toplumun kültür antropolojisi bu çalışmalarla toplumsal belleğe kaydoluyor. Kimin ne dediği, neden onu söylediği, ülkenin koşulları, ortamın sınırları bu konuşmalarla tarihin sayfalarına geçiyor.

İtalyan gazeteci ve yazar Oriana Fallaci de ünlü röportajlarıyla zamanının tarihine sayfalar eklemişti.

Röportajlar “Zeitgeist - Zamanın Ruhu”nu anlamanın da yolu.

YA ANILAR?..

Anılar da yazıldığında bir edebi türdür ama aynı zamanda kendi tarihlerine de okuyanları tanık ederler.

Elbette anılar nesnel değil, özneldirler. Anı sahibinin kendi anlattıkları ile sınırlıdırlar.

Anılarını yazanlar kendi yaşadıklarının ya da tanık olduklarının dışındaki çevreyi, koşulları, ortamı da anlatırlarsa o zaman yazdıkları tarihsel bir önem de kazanır.

Gazeteci ve politikacı Altan Öymen’in anıları bu özellikleri taşıyan bir yapıt olarak değer taşır.

Şükran Soner’in çocukluğuyla başlayan göçmenlik anıları önemli bir tarihsel sürecin canlı tanıklığıdır. 

Yeni yayımlanan kitabı da Balkanlar’da yaşanan göçlerin tarihine önemli bir ışık tutuyor.

BİYOGRAFİLER?..

Biyografi, bir kişinin yaşamı olarak görülse de o kişinin yaşadığı çağı, o çağın özelliklerini, sosyal değerlerini yansıtarak  “kültür ekolojisi”ne büyük katkılar kazandırır.

Bu edebi türün uluslararası ustası Stefan Zweig, birçok kişinin yaşamını çevreleyen tarihsel dokuyu ustalıkla yazın tarihine kazandırmıştır.

Balzac’tan Dostoyevski’ye, Hölderln’den Nietzsche’ye kadar birçok önemli kişinin biyografisi edebi kültürün bir panoraması gibidir.

Bizim edebi dünyamızda biyografi yazarlığı da önemli bir yer tutar.

Şevket Süreyya’nın “Tek Adam” ve “İkinci Adam” yapıtları, Atatürk ve İnönü biyografileri olarak önemlidir. 

Ayşe Kulin “Adı Aylin” ile başlayan biyografilerine başka kişilerle roman olarak devam ederek ilgi çekici portreler çizmiştir.

Zeynep Oral, Leyla Gencer üzerine yazdığı önemli yapıtında bu müzik dehamızı tanıtmıştır.

Elbette biyografi yazarlığı pek çok araştırmayı gerektirir, bunların ışığında yazarın yorumları ile karşımızda canlanan portre, bize o dönemin pek çok özelliğini aktarır.

Bu yazıda hepsini anlatma olanağı olmadığı kabul edilmelidir.

Kanımca bizim edebiyatımızda biyografi yazarlığı daha da üzerinde durulacak bir alan olmalıdır.

GEZİ YAZARLIĞI

Dünyayı tanımanın bir yolu da geziler.

Gezi yazıları, gezi yazarlığı bakış açısını genişletmenin zevkli biçimi.

Bir ülkeyi parklarıyla, bahçeleriyle, konaklama yerleriyle, restoranlarıyla tanımak onların yaşam biçimlerini de anlamaktır.

Bir toplumun şarkılarını dinlemek, neye sevinip neye üzüldüklerini görmek, onların yaşamına ortak olmaktır.

Geziler bizi başka ufuklara alır götürür.

Grönland’ın soluk kesen soğuğundan Afrika’nın sıcağına kadar her iklim bize başka koşullar da olduğunu anlatır.

Başka koşullar, başka insanlar, başka âdetler, başka dönemler bizi zenginleştirir.

YAZILARLA GELEN KÜLTÜR

Bir toplumu o ülkenin romanlarıyla, öyküleriyle tanırsınız.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanları bize bizi anlatır.

Mahmut Makal’ın “Bizim Köy”ü yayımlandığında olay olmuştur.

Yaşar Kemal’in “İnce Memed”i Çukurova’yı, sömürüyü, isyanları anlatır.

Röportajlardan anılara, biyografilerden gezilere kadar geniş bir yazı ailesi bize yeni görüşler sunar.

Belki o zaman kadar dikkatimizi çekmemiş bir söz, farkına varmadığımız bir yaklaşım bizi düşündürür.

Merak ettiğimiz her şey yazılı sayfalarla elimizdedir.

Okuruz, düşünürüz, yazara katılırız katılmayız, bu hakkımız da vardır.

“Yaratıcı okur” olmak da yazarlık kadar sorumluluk ister.

Okuduğunu düşünmek, tartışmak, değişmek, değişmeye direnmek bizler için gelişmenin, olgunlaşmanın anahtarlarıdır.

Yazanları da okuyanları da kutlayalım.

Yazmaya da okumaya da devam...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları