Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şerif Mardin ve mahalle baskısı 1
Şerif Mardin, gerek yaşam biçimi gerekse sahip olduğu özgürlükçü siyasal, felsefi ve akademik değerler açılarından Siyasal İslam İdeolojisine uygun bir kişiliğe sahip değildi.
Sanıyorum, yanlış varsayımlarla başladığı ve yanlış bir paradigmaya oturttuğu Said Nursi çalışmasıyla Türkiye’de Siyasal İslam iktidarının ideolojik yapı taşlarını döşemiş olması onu da rahatsız ediyordu.
Nitekim AKP’nin artık iktidara tam el koyduğu dönemi yansıtan günlerde, 15 Mayıs 2007 tarihinde Vatan gazetesinin kitap ekinde yayımlanan Ruşen Çakır’la yaptığı konuşmada Siyasal İslam’ın tehlikelerine şöyle işaret ediyordu:
“...Siyasal İslam, iktidara tam sahip olduğu zaman bayağı ağır şartlar yaratan bir rejimi de kurabilir...”
“...İslam’ın iktidarı tam olarak ele geçirmesi durumunu, liberal bir ortamın devam ettirilmesi olarak göremiyorum...”
Daha sonra, “Mahalle İslamı”, “Mahalle Baskısı” kavramını, Osmanlı’daki İslam anlayışı üzerinden tanımlıyor ve büyük bir tehlikeye işaret ediyordu:
“...Türkiye’de ‘mahalle baskısı’ diye bir şey var. Jön Türkler’in en çok korktuğu şeylerden biri de oydu.
‘Mahalle baskısı’ bilinmeyen ve sosyal bilimce ifade edilmesi çok zor olan bir havadır.
Bu havanın AKP’den bağımsız olarak Türkiye’de yaşadığına inanıyorum. Dolayısıyla bu havanın gelişmesine müsait şartlar oluşursa o zaman AKP de bu havaya boyun eğmek zorunda kalacaktır...”
Aslında Mardin’in “Mahalle baskısı” için, “bilinmeyen” ve “ifadesi zor olan” nitelemeleri yanlıştır:
Pek çok kez vurguladığım gibi, “Mahalle baskısı” Grup Dinamiğini inceleyen Sosyal Psikolojinin en temel kavramlarından biri olan “Grup baskısı”nın bir tezahürüdür.
Üstelik daha İbn Haldun tarafından bile “Asabiyyet” kavramı ile tanımlanmıştır!
***
Mardin daha sonra, 2007 yılında, İran örneği üzerinden, adeta günümüzde yaşadığımız sorunları anlatıyordu:
“...Buna örnek olarak daha çok İran’da ortaya çıkmış olan ve bugün Ahmedinecad’ın devam ettirdiği sistemi gösterebiliriz.
O dinsel otokrasinin çevreyle, mahalleyle, ona destek veren insanların ortaya çıkardığı havayla da çok ilişkisi var.
O havanın İran devriminde çok etkili olduğuna inanıyorum.
Bu hava Türkiye’de de çıkabilir bir gün. 10-20 sene öncesine kıyasla daha az şansı var ama bugün o havayı pompalayan başka şeyler, tuhaf oluşumlar, kendiliğinden olan birtakım olaylar var. Bazı İslami alt-çevreler ortaya çıkıyor.
Bunda günümüzün gelişmiş imkânları da etkili oluyor.
Mahalle havası dediğimiz şeyin bu İslami alt-çevrelerle yeni bir şekil almış olduğuna inanıyorum.
Bu yeni şekil AKP’yi döver.
Demek istiyorum ki eğer böyle bir hava gelişirse AKP ona biat etmek zorunda kalabilir...”
***
Görüldüğü gibi, Mardin, daha 2007’de, benim “Dinci Oligarşi” dediğim düzene “Dinsel Otokrasi” diyor ve mahalle baskısının, AKP’ye de boyun eğdirebileceğini, Türkiye’nin İran’a dönüşmesi olasılığının bulunduğunu söylüyordu.
Fark etmediği süreç, AKP/ Erdoğan iktidarının “Dinsel otokrasiyi” sadece aşağıdan yukarı “mahalle baskısı” ile değil, yukardan aşağı doğrudan siyasal baskı yoluyla kuracağıydı!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!