Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

RTÜK’e karşı yükselen demokratik isyan!

21 Ekim 2022 Cuma

İktidarın maşası haline gelen Radyo Televizyon Üst Kurulu RTÜK’ün TELE1 televizyon kanalına verdiği ceza, ülkedeki özgürlük haykırışlarının yaygınlaşmasına yol açtı.

Çünkü bu ceza ne münferit (bireysel) ne de rastlantısal (tesadüfi) bir olaydı:

Demokratik Rejimi yok etmeyi, toplumu karanlığa gömmeyi amaçlayan bir stratejinin önemli bir adımıydı.

***

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından şöyle dedi:

“Saray talimatıyla RTÜK, bir kez daha basın özgürlüğüne, çoksesliliğe darbe vurdu; bağımsız, ilkeli yayıncılık yapan TELE1 ekranlarını kararttı... Ne yaparlarsa yapsınlar, daima bağımsız medya ile dayanışma içinde olacağız, gerçeklerden korkan bu karanlık zihniyete son vereceğiz.”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar dayanışma mesajında özetle, “İktidar güç kaybettikçe zorbalığı artırıyor, bizler yanınızdayız” dedi.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan desteğini özetle, “TELE1 üzerinde estirilen terör işe yaramayacak” diyerek dile getirdi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Diyanet ile Siyasal İslam ilişkisine değindi ve RTÜK Başkanı’nın görevden alınmasını önerdi: “Bu herhangi bir ceza değil. Siyasal İslamcı bir gereçtir bu haliyle Diyanet demek. Şu anda bir yetki aşımı aşamasına gelmiş RTÜK. Meclis kendi iradesine sahip olsa RTÜK Başkanı görevinden geri çekilmelidir, RTÜK’teki görevinden alınmalıdır.”

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da özetle kararlı bir direniş iradesini dile getirdi:

“TELE1’in yılmayacağını biliyorum. TELE1’in bu tür cezalarla geri adım atmayacağını biliyorum. TELE1 ve benzeri kanalların da özgür gazetecilik yapması tarihe ve topluma karşı bir görevdir.”

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da özetle seçim dönemine girilmesine işaret etti:

“Seçimlere 8 ay kala gerçekleri konuşan, doğru haber yapan bir kanalın karartılıyor olması ancak demokrasiyle yönetilmeyen ülkelerde söz konusu olabilir.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba RTÜK için “Ucube Kurum” dedi:

“RTÜK denilen, Saray’ın talimatları ile hareket eden ucube kurum, bağımsız bir kanala ceza veriyor.

TELE1’in yanında olduğumuzu ifade edelim.

Her zaman TELE1’in yanındayız; yayın anlayışının yanındayız.”

Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın özetle şöyle dedi:

“Bir ülkede medyanın en büyük patronu iktidarsa başka sorundan bahsetmeye gerek yok.

Seçime giderken iktidar kendine muhalif olan tüm sesleri durdurmak istiyor.”

İYİ Parti milletvekili Ahat Andican özetle şunları söyledi:

“RTÜK, bir sansür kılıcı ve yargıç, infaz memuru olarak görev yapıyor. Özellikle TELE1 de bu baskının önde gelen kurbanlarından birisi haline dönüştü. Bu tip kapatmalarla TELE1’in sesini kısmaları mümkün değil. Daha önce yapılan cezalandırmalara da boyun eğmedi TELE1.”

***

Elbette medya mensupları da sessiz kalmadılar.

Örneğin, pek çok tepkiden birini dile getiren değerli gazeteci, televizyoncu, Sözcü yazarı Uğur Dündar da özetle şunları söyledi:

“Bu tür kararlar faşizan kararlar.

Bu tür kararları alan iktidarlar genelde seçmenin desteğini kaybetmeye başladıklarında bu tür operasyonlara yönelirler.

TELE1’e öteden beri yapılan haksızlıkların geldiği son nokta burası. 

Dilerim yargı bu kararı çok ağır sonuçlar vermeden engeller.”

Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın benim Twitter mesajımı benimseyerek tekrar yayımladı:

“Zaman, bütün kişi ve kurumların ‘Şeref ve Haysiyetlerine’ sahip çıkmaları zamanıdır:

Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ne bağlı olan kişilerin, kurumların, özellikle de medyanın ve siyasal partilerin, TELE1’e destek vereceğine inanıyorum!”

Hürriyet Genel Yayın Müdürü Ahmet Hakan da sütununda “TELE1’in fişini çekmek AKP’nin oylarını birkaç puan düşürür” diye yazdı.

***

Siyasal partiler ve Sivil Toplum Örgütleri de dünden itibaren TELE1’in önünde basın açıklamaları yaparak desteklerini göstermeye başladılar.

Sol Parti’nin TELE1’e yaptığı dayanışma ziyaretinde Alper Taş özetle şöyle konuştu:

“TELE1’in susturulması hepimizin susturulması demektir. Toplumun susturulması demektir.

TELE1’i susturarak direncimizi kırmak istiyorlar.

Seçimlere doğru biz de halkın öz gücünü örgütleyeceğiz.

Bilsinler ki TELE1’i karartamazlar, gerçek mutlaka kazanır. Özgürlük mutlaka kazanır. Adalet mutlaka kazanır.

TELE1 yayın çizgileriyle adını tarihe onurla yazdırdı.”

Sol Parti’nin ziyaretinde kalabalığın “TELE1 yalnız değildir” ve “TELE1’in sesi susturulamaz” haykırışları duyuldu.

Tüm Emekliler Sendikası İstanbul Şubesi mensuplarının da TELE1’e yaptıkları ziyarette, “TELE1 yalnız değildir”, “Halkın sesi susturulamaz”, “Özgür basın susturulamaz”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları duyuldu.

***

Bu arada RTÜK hakkında TBMM’de de bir araştırma önergesi verildi.

Bu önerge üzerinde konuşan CHP milletvekili Utku Çakırözer özetle “RTÜK yargısız infaz yapmakta. Aslında bu ceza hepimizin haber alma özgürlüğümüze darbe” dedi.

Ben tam yazımı bitirirken bu önerge iktidarın oylarıyla reddedildi.

***

Bu yazı yazılırken tepkiler devam ediyordu:

Toplum artık tüm Demokratik kurumlarıyla baskılara isyan ediyor ve Anayasa’ya uygun olan Demokratik Direniş yollarına başvuruyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Devlet çöktüğünde! 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları