Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ortak akıl, kulluğu yenebilir mi?
Din/Tarım toplumlarının kırsal yaşamdaki Feodal kültürü, erkeklerin ve yaşlıların egemenliğine dayanır...
Bu toplumlarda aşiret reisinin, toprak ağasının, şeyhin, şıhın dediği olur: İnsanlar özgür bireyler değil, emirle yönetilen kullar-kölelerdir.
Endüstri Devrimi ile ortaya çıkan Kentsel yaşam ise, eşitliğe, özgürlüğe ve ortak yaşam kültürüne dayanır...
Bu toplumlarda yaşam, bireysel emirlere değil, kurallara bağlıdır: İnsanlar artık, kulluk-kölelikten kurtulmuş, vatandaşlık bilincine erişmiş, özgür ve bağımsız bireylerdir.
***
Elbette “Kırsal Yaşam”-“Kentsel Yaşam” veya “Feodal Kültür”-“Endüstriyel kültür” ayrımları, toplumları anlayabilmek için, kuramsal düzeyde yani “kâğıt üstünde” oluşturulan modellerdir.
Bu modelleri bire bir, gerçek yaşamda görebilmek pek olanaklı değildir, çünkü ne insanlar robottur, ne de toplumlar tek düze aynı niteliklere sahiptir.
***
Tipik bir örnek Türkiye’dir:
Bir Din/Tarım toplumunda kazanılan İstiklâl Savaşı sonunda kurulan Cumhuriyet rejimi ile, çok hızlı bir biçimde, Kentsel/Endüstriyel topluma dönüştürülmek istendiği için, şu anda hem Din/Tarım toplumlarının Feodal “reisçi” değerlerini, hem de Kentsel/ Endüstriyel toplumun “özgürlükçü/ eşitlikçi” değerlerini bağrında barındırmaktadır.
Türkiye’de, “Çok Partili Düzen”e geçildiğinden beri yaşanan çelişki işte budur:
Feodal kültürün alışkanlıklarıyla, “Reislerin” dediklerine mi uyulacaktır, yoksa Kentsel/Endüstriyel yaşamın“Özgürlükçü, eşitlikçi” kurallarına mı!
***
Kentsel/Endüstriyel yaşamın özgürlükçü ve eşitlikçi kuralları “ortak aklın” ürünüdür.
Feodal yaşam ise reislerin “kişisel” denetimine dayanır.
Bu çerçevede, 24 Haziran 2018 seçimleri, Türkiye’nin Din/Tarım toplumlarının Feodal değerlerine mi saplanıp kaldığını, yoksa Kentsel/Endüstriyel toplumların eşitlikçi ve özgürlükçü değerlerini mi benimsediğini gösterecektir!
***
Bu yazıyı elbette, seçim kampanyalarında, mitinglerde kullanılacak kavram ve terimlerle yazmadım...
Fakat bu yazıdan, kulluk-vatandaşlık çelişkisini vurgulayan, özgürlük ve eşitlik özlemlerini dile getiren pek çok slogan üretilebilir.
Eminim ki, Kılıçdaroğlu’nun başarıyla seferber ettiği, Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı yapan “CHP’nin ortak aklı”, bu işi de çok iyi becerecektir!
Ama başlıktaki soru hâlâ geçerlidir:
“2018 Türkiyesi”nde “ortak akıl”, “kulluğu” yenebilecek midir?
DİREN ÖZGÜR VATANDAŞ...
DİREN “ORTAK AKIL”...
DİREN DEMOKRASİ!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!