Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Neoemperyalizm ve İslam
Erdoğan/AKP yönetimi, Amerika Birleşik Devletleri’nin doğrudan, Avrupa Birliği’nin de dolaylı desteğiyle iktidara getirildi.
11 Eylül 2001’deki İkiz Kuleler saldırısından sonra, “AntiAmerikancı” görünen, ama aslında, Soğuk Savaş sırasında Sovyetler Birliği’ne karşı, ABD tarafından desteklenen, güçlendirilen ve kullanılan Radikal İslama karşı, “Ilımlı İslam” adı verilen “Neoemperyalizmle barışık İslam”ın, “Demokratik Rejimle” uzlaşabileceği ve ABD kontrolündeki Neoemperyalist dünya düzenine destek vereceği düşünüldü.
Çünkü özellikle Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da, laik nitelikli otoriter rejimler, ABD’den bağımsız ve ona karşı tarafsız hatta düşmanca bir politika sergiliyor, ülkelerindeki, ABD’ce desteklenen, Siyasal İslamcı muhalefeti de bastırıyorlardı.
Aslında Siyasal İslama ve Turancılık başta olmak üzere Irkçı Milliyetçiliğe ABD tarafından verilen büyük destek, Soğuk Savaş zamanında, Sovyetler Birliği’ni çökertmek için başlatılmıştı. Siyasal, ideolojik ve kültürel plandaki bu destek, Sovyetler’in Afganistan’ı işgaline karşı El Kaide’nin silahlı direnişine dönüştürülüp zafere ulaşınca, çok daha kurumsal bir nitelik kazandı.
Sovyetler çökünce ABD’nin İslama ve Irkçı Milliyetçiliğe yaptığı kültürel ve siyasal yatırımlar elbette yok olmadı; çeşitli örgütlenmeler, ilişkiler ve politikalar çerçevesinde devam etti:
Balkanlar ve Kafkaslar kana boyandı, yeni savaşlar çıktı, yeni devletler kuruldu ve bu arada El Kaide, Ortadoğu’daki Filistin-İsrail savaşı dolayısıyla ABD’ye saldırdı.
ABD buna karşılık, “Arap Baharı” adı altında, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki laik ama otoriter rejimleri, “Ilımlı İslam” adına çökertmeye başladı.
Fakat kısa zamanda, zaten temelde yanlış olan ABD’nin bu “Ilımlı İslam” projesinin iflas ettiği görüldü:
“Ilımlı ya da Amerikancı İslam”ın Demokrasi ile bağdaşmadığı, sadece “Radikal Siyasal İslam”a yataklık ettiği anlaşıldı.
ABD’nin “Ilımlı, Amerikancı İslam Projesini”, örneğin Suudi Arabistan gibi “Totaliter bir İslami Rejimde” değil de, zaten “Demokratik ve Laik Sosyal bir Hukuk Devleti” olan Türkiye’de uygulamaya koyması ve rejimi Demokrasiye doğru ileriye değil, Demokrasiden geriye doğru yönlendirmesi de projenin yanlışlığının ve ABD’nin öngörüsüzlüğünün bir kanıtıydı.
***
Uzun lafın kısası, Erdoğan/AKP iktidarı Antiemperyalist bir politika filan izleyemez:
Çünkü zaten onların desteğiyle iktidara gelmiştir ve onlarla uzlaşarak iktidarını sürdürmektedir.
ABD üsleri tıkır tıkır çalışırken, milyarlarca dolarlık uçak ve silah alımları devam ederken, birkaç milyon dolarlık iPhone, elektronik eşya ve öteberi ithalatının vergisini artırarak faturayı tüketiciye kesip kendisine kaynak yaratan önlemlerle Antiemperyalizm olmaz.
NEOEMPERYALİZME VE YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİNE “HAYIR”...
YAŞASIN DEMOKRATİK CUMHURİYET!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'dan flaş 'ortak alfabe' açıklaması
- Çok konuşulacak 'Berat Albayrak' iddiası
- Birinci girdiği mülakatta elendi: İntihar etti!
- Ünlü e-ticaret sitesi kapandı: Binlerce mağdur var
- Özel’den, Dervişoğlu’na ‘otobüs' yanıtı
- Donald Trump'tan zafer konuşması!
- Meksika'dan binlerce göçmen yola çıktı
- 'Dilruba'dan Özgür Özel'e yanıt: 'Yuh, yalana gel'
- 'Bu bizim hayalimizdi'
- MasterChef jürilerinden 'Köfteci Yusuf' çıkışı