Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ne yapmamalı?
Dünkü yazımda siyaseten katledilen Parlamenter Demokratik Rejimi yeniden hayata geçirmek için neler yapılması gerektiğini belirtmeye çalışmıştım.
Bugün “Demokratik Rejim’i öldürmemek için ne yapmamalı” sorusuna yanıt aramak istiyorum.
***
Bir Demokratik Rejim’in en büyük düşmanı “kimlik siyasetidir”.
Her insanın kimliği kendisi için mukaddestir.
İnsanlığın evrimine göre her bireyin üç tane mukaddes kimliği vardır (veya olabilir).
Birinci kimliğimiz, insanlığın toplayıcı, avcı döneminden gelen, soy, sop, aşiret, boy, aile kimliğidir.
Genellikle soyadımız bunu belirtir.
İkinci kimliğimiz, insanlığın Din-Tarım Dönemi’nden gelen, inanç kimliğidir.
Dinler ve mezhepler bu kimliğimizi belirtir.
Üçüncü kimliğimiz insanlığın Endüstri Dönemi’nden gelir...
Irk ve milliyet aidiyeti bu kimliğimizi belirtir.
İnsanlığın eriştiği son aşama olan Bilişim Dönemi’nde bütün bu mukaddes nitelik taşıyan kimliklerin eşit olduğu kabul edilir:
Demokratik Devlet, kendi yurttaşı, vatandaşı olan bütün insanları, aile, din, mezhep, ırk, milliyet, dil, renk, cinsiyet, cinsel eğilim farkları olmaksızın eşit kabul eder.
***
Genellikle kendi yaptıklarıyla, başarılarıyla kendilerini tanımlayamayan kişiler bu mukaddes kimliklere sığınırlar.
Oysa bu kimlikler tarihsel nitelik taşırlar.
Yani bir bireyin değerini değil, onun ait olduğunu düşündüğü grubun tarihsel değerini belirtir.
Ama yine de bu her üç kimlik de bunları benimseyenler için gerçekten mukaddes ve saygın nitelik taşırlar.
Buraya kadar, bu kimliklerin Demokratik Rejimle çatışan bir yanı yoktur.
Sıkıntı, bu kimliklerden birinin veya birkaçının siyasette oy almak için kullanıldığı zaman ortaya çıkar.
***
Demokrasiyi kendi iktidarları için istismar eden politikacılar, belli dinsel veya etnik kimlikleri oy avcılığı için kullanırlar.
Oysa bütün dinler tarihi, bırakınız farklı dinleri, aynı dinler içindeki mezhepler arasındaki kanlı kavgaların tarihidir.
Bu mezhep kavgalarının kökeninde ise zaten iktidar kavgaları vardır:
Hıristiyanlıkta Katoliklerin ve Ortodoksların farklılaşması, sonra, Katoliklerle Protestanların kavgaları, İngilizlerin Anglikan oluşları, hep iktidar savaşlarının sonuçlarıdır.
Müslümanlıkta da üç ana mezhep olan Sünnilik, Şiilik ve Haricilik, Hz. Ali ile Muaviye arasındaki iktidar kavgası sonunda oluşan farklılıklardır.
İşte günümüzdeki Çağdaş ve Laik Demokratik devletlerin vatandaşlık temelinde, bütün mukaddes kimlikler arasında eşitliği öngörmesi, bütün bu tarihsel kavgaları, düşmanlıkları, iktidar kavgalarını önlemiştir.
Ama ne yazık ki iktidarları için siyaseti ve Demokratik Rejimi istismar eden politikacılar, oy avcılığı yaparak belli bir din ya da belli bir mezhep üzerinden propagandaya başladıkları zaman, yurttaşlar arasındaki eşitliği bozar, toplum içinde ayrışmalara, düşmanlıklara yol açarlar.
Bu nedenle Çağdaş Demokratik Devlet’in Laik niteliği her ilkeden önce özenle korunması gereken bir ilkedir.
Ülkemizde çoğunluğun kimlikleri olan İslam dini ve/veya Sünni mezhebi üzerinden, tarikatlar aracığıyla beslenen bir biçimde, politikacılar tarafından da ayrımcılık yapılması Demokrasimiz için büyük bir tehlikedir.
***
Irk ve milliyet aidiyeti de mukaddes bir kimlik olarak, Demokratik Siyasette istismar edilmemesi gereken bir konudur.
Özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan ve ırkçılığa dayanan Nazizm dünyayı kana bulayınca, etnikçiliğin Demokratik Rejimi nasıl tehdit ettiği bir kez daha, çok büyük bedeller ödenerek anlaşılmıştır.
Bu konu da, ülkemizde zaman zaman (Türkeş’in oğlu Yıldırım Tuğrul Türkeş’in nitelemesiyle) “azgın” eğilimler gösteren milliyetçilik akımları açısından Demokratik Rejimi tehdit etmektedir.
Unutulmamalıdır ki Türk Milliyetçiliği Atatürkçü niteliğinden ve Demokratik özelliğinden saptığı zaman, Kürt Milliyetçiliğinin ayrılıkçı çizgiye kayması ve her iki milliyetçiliğin de Demokratik Rejimi tehdit etmesi gündeme gelmektedir.
***
Özetle, ülkemizde Demokratik Rejim yeniden inşa edilirken, mukaddes kimliklerin siyasette istismarı önlenmeli, “kimlik siyaseti” yapılmamalıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Para çekme limitleri değişti
-
Erdoğan ‘Hani dosyanız çok güçlüydü’ dedi
-
İşte CHP ile AKP arasındaki fark!
-
Mahkemeden İmamoğlu ve Ongun kararı!
-
'İvedilikle karara bağlanmalı'
-
İmamoğlu: 'Yeter sürekli aldatıldığınız!'
-
AKP'liler 'isim değişikliğine' tepki gösterdi
-
Öğretmen sürgünlerine tepki büyüyor
-
Amik Ovası'nda bereketli hasat: Tarlada kilosu 15 TL
-
Özel'i hedef aldı: 'Kimden neyi ele geçiriyoruz?'