Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Medya ve sosyal medyanın kötüye kullanımı
Haber alma ve haber verme özgürlüğü, aynen ifade özgürlüğü gibi bir temel insan hakkıdır.
Elbette bu hakkın bir numaralı düşmanı otoriter eğilimli iktidarlardır!
Bu nedenle gerek ulusal, gerekse uluslararası çeşitli meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları STK’ler:
Gazetecilik, radyoculuk, televizyonculuk, internet haberciliği, dijital iletişim, sosyal medya platformları gibi alanlardaki özgürlükleri, ülkelerin demokratik yapılarını değerlendirmekte birinci ölçüt (kriter) olarak kullanırlar.
Ülkemiz bu uluslararası örgütlerden biri, Türkçe adı “Sınır Tanımayan Gazeteciler” olan RSF tarafından yapılan saptamalara göre, medya özgürlüğü alanında, AKP iktidarı zamanında 180 ülke arasında, 2002’de 99’uncu iken 2019’da 58 basamak gerileyerek 157’nciliğe düşmüştür.
Bu bağlamda, Türkiye Çin’le birlikte, en çok sayıda gazetecinin cezaevlerinde bulunduğu ülkelerin başında gelmektedir.
***
İktidar çeşitli operasyonlarla gazeteleri ve televizyonları doğrudan kendi egemenliğine almış, Türkiye’de medyanın yüzde 90’ından fazlasını denetler hale gelmiştir.
Yani artık, Türkiye’de klasik anlamda bir medya özgürlüğünden söz etmek olanağı kalmamıştır.
Bu durum üzerine dijital medya, yani internet haber siteleri ve sosyal medya, nispeten, iktidarın sıkı sansürü dışında kalan bir yapıda olduğu için insanlar buralara kaydı.
Elbette iktidar hemen buraları da zapturapt altına almaya başladı; tek bir habere dayanarak, bütün site için mahkemelerden kapatma kararları çıkardı; örneğin Wikipedia çok uzun süre yasaklandı.
Geriye Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medya platformları kaldı.
***
İktidarın sosyal medya hakkındaki görüşü şöyleydi:
“Sosyal medya bu anlamda tam bir çöplük, başıboş mecra haline dönüşmüştür. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, linçe tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünya.”
Aslında bu görüş, sosyal medyanın kötüye kullanımı açısından hiç de haksız değildi.
Ama iktidar, kendi denetimine aldığı klasik medyanın etkisizleştiğini, artık kimsenin bunlara rağbet etmediğini ve sosyal medyanın revaçta olduğunu görünce, buraya ağırlık vermeye başladı.
Maaşlı troller tuttu. İktidar içindeki çeşitli kanatlar da kendi trollerini devreye soktular:
Sosyal medyada da, (aynı başlıkla çıkan gazetelerde olduğu gibi) iktidar karşıtlarına karşı aynı mesajlarla yapılan linç olayları başladı.
***
Son günlerde Twitter, Stanford raporuna dayanarak “manipülasyonu engelleme politikalarını ihlal ettikleri ve AKP’nin gençlik faaliyetleri ile bağlantılı olduğunun tespit edildiği” gerekçesiyle 7 bin 340 hesabı kapattı.
Buna karşılık iktidar şu açıklamayı yaptı:
“Twitter’ın yaptığı açıklamada kapatılan hesapların Sayın Cumhurbaşkanımıza destek amacıyla açılan ‘sahte’ hesaplar olduğu ve bu hesapların tek bir merkezden yönetildiği iddiası gerçekdışıdır.
Hesapların kapatılması kararına dayanak olarak öne sürülen birtakım dokümanların da bilimsellikten uzak, taraflı ve siyasi saiklerle oluşturulduğu açıkça görülmektedir.
Merkezi ABD’de bulunan bir şirketin almış olduğu kararı, ideolojik yaklaşımlarını bilimsel veri olarak pazarlamaya kalkışan birtakım eşhas tarafından hazırlanmış raporla meşrulaştırma çabası tarihi bir skandaldır.”
***
Tam da bu sırada hapiste olan, HDP’nin eski genel başkanlarından, üstelik Cumhurbaşkanı adayı da olan Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a yönelik Twitter’da yapılan cinsiyetçi bir saldırı bomba gibi gündeme düştü.
Herkes haklı olarak nefretle bu cinsiyetçi saldırıyı kınadı; Adalet Bakanı da bu kınamalara katılınca, paylaşımı yapan kişi gözaltına alındı.
Ama hayvan hakları savunucusu ve gazetemiz yazarı Zülâl Kalkandelen’e atların istismarına karşı yazdığı bir köşe yazısından dolayı daha çok sayıda yapılan ve daha ağır ifadeler içeren cinsiyetçi linçe karşı kimsenin kılı kıpırdamadı.
TELE 1’de Zeynel Lüle’nin programına konuk olan Kalkandelen, kendisinin savcılığa gidip başvuruda bulunduğunu ve ünlü kişiler söz konusu olmadıkça, cinsiyetçi saldırıların görmezden gelindiğini anlattı.
***
Twitter, Facebook ve Instagram, kadınlara yönelik her türlü cinsiyetçi saldırıyı ve bunları yapan hesapları da derhal engellemelidirler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Mahruki yine yandı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!