Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kuralsız demokrasi
Başkanlık tartışmaları, bir referandum olasılığını gündeme getiriyor.
Hangi koşullar altında nasıl bir referandum?
Bu sorunun yanıtı ancak son yıllardaki seçim süreçlerine bakılarak verilebilir.
***
Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin artık yerlerde süründüğü sadece içerdeki değil, dışardaki gözlemcilerin de kabul ettikleri bir gerçek:
Çeşitli oyunlarla medya mülkiyetine el koymalar, medya üzerindeki baskılar, vergi cezaları, hapisteki gazeteciler, gösteri ve yürüyüş yapanların terörist örgüt üyeliğiyle suçlanmaları, Cumhurbaşkanı’nı eleştirenlerin hakaret gerekçesiyle mahkûm edilmeleri, yaşamın her kesimindeki mezhep baskısı, eğitimin laik ve evrensel boyutlardan uzaklaşması ve buna benzer pek çok süreç, Türkiye’deki rejimin artık demokratik diye adlandırılmasını iyice zorlaştırmıştır.
***
Fakat işin çok vahim tarafı, temel hak ve özgürlükler bağlamına gelmeden önce, daha seçim aşamasında, mevcut rejimin sakatlanmış olduğu gerçeğidir!
Bu sütunda defalarca dile getirilmiş olan seçmen listelerinin iktidar tarafından hazırlanması, kontrol edilme olanaklarının sınırlı ve kısıtlı olması, seçim sonuçlarının yine iktidarın denetiminde olan bir internet sitesinden yayımlanması, sonuçların hesaplanmasında dışardan müdahalelere açık bir sistemin kullanılması, tırnak boyasının uygulanmaması gibi gerçekler bir yana:
Seçimlerdeki yarış ve genel ortam da şeffaf ve adil değildir.
***
Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana seçim meşruiyeti iyice zedelenmiştir:
Başbakan’ın, görevinden istifa etmeden girdiği cumhurbaşkanı seçiminin sonucunu adil olarak kabul etmek olanağı yoktur.
Üstelik, tarafsız olması anayasa tarafından emredilmiş olan Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra, 7 Haziran seçimlerine de doğrudan propaganda yaparak müdahale etmiştir.
Bu yetmiyormuş gibi, 7 Haziran seçimlerinden sonra da sonuçlar kabul edilmemiş, ülke zorla ve baskı altında, bombalar ve katliamlar ortamında, ikinci bir seçime götürülmüştür.
***
Bu geçmiş örnekler ve mevcut durumdaki yozlaşma ortadayken, sanki şeffaf ve adil bir referandum olanaklıymış gibi tartışma yapmak, tarihe de, siyasete de, hukuka da, insan aklına ve mantığına da haksızlık etmektir!
Ne yazık ki, artık bütünüyle iktidarın emrine girmiş olan yargı, demokrasiyi koruma ve kollama işlevini yerine getirememektedir.
Şimdi görev, siyasal partilerde, sivil toplum örgütlerinde ve bilinçli seçmendedir!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!