Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İmamoğlu’nun tviti: Bir demokrasi hamlesi!

11 Mart 2021 Perşembe

Demokrasinin en büyük düşmanları, Temel Hak ve Özgürlükleri sadece kendileri için isteyen, ama bu hak ve özgürlükleri başkalarının kullanmasına karşı olan, azgın milliyetçiler ve softa dincilerdir.

***

İnsanların dini ve milli kimlikleri, doğdukları anda, kendi iradeleri oluşmadan önce empoze edilir.

İşte Demokrasiye inanmayan, Demokratik Hak ve Özgürlükleri sadece kendileri için isteyen...

İnsanların din ve milliyet kimliklerini siyasal iktidarları için istismar eden...

Demagog politikacıların en sevdiği şey:

Kimlikler üzerinden düşman yaratmak” ve yarattıkları bu “muhayyel düşmanlarla” güya mücadele için taraftar toplamaktır.

Bu nitelikleriyle, bir ülkeyi istikrarsızlaştırmak isteyen Emperyalistlerin aleti olmaya çok müsait bir yapıya sahiptirler.

***

Türkiye’de Demokrasi karşıtı olan dincilik ve milliyetçilik stratejileri, Demagog politikacıların sürekli olarak, emperyalistlerin de desteğiyle kullandıkları bir yöntemdir:

Demirel gibi Özal gibi sağcı/popülist politikacılar, bu her iki ideolojiyi de Sağcı Liberal Demokrasi yutturması içinde kullanmaya çalışmışlardır.

PKK, Kürt milliyetçiliğini, teröre ve ayrılıkçılığa kaynak olarak kullanmış...

Kürt siyasetinin Demokratik Rejim içindeki temsilcisi olan partiler de zaman zaman PKK etkisinden ve ayrılıkçı söylemlerden kendilerini kurtaramamışlardır.

MHP ise Türk milliyetçiliğini, Demokratik Rejimi tahrip eden şiddet eylemlerinin ve cinayetlerin gerekçesi olarak kullanmıştır.

Erdoğan/AKP iktidarı, kendisi için yararlı gördüğü dönemde PKK ile masaya oturmuş, sonra MHP ile ittifak kurmuştur.

Kürt siyasetinin bugünkü temsilcisi olan HDP ise kendisini terörden ve ayrılıkçılıktan soyutlama çabası içinde Demokratik Rejime bağlılık çizgisine gelmiş bir söylem ve eylem içinde görünmektedir.

MHP’den kopan İYİ Parti de, Türk Milliyetçiliğini, Atatürk’ün “Demokratik Milliyetçilik” çizgisine oturtmuş ve Demokratik Rejime inanan, bu rejimi koruyan bir kimliğe bürünmüştür.

***

Ben, bütün bu siyasal değişme ve gelişmelerden önce, daha 2015 yılında, bu sütunda “Gerçek Demokratik Sivil Bir Anayasanın” ancak HDP-MHP desteği ve uzlaşmasıyla yapılabileceğini yazmıştım:

Ben, bu Cumhuriyeti birlikte savaşarak kurmuş olan Türklerin ve Kürtlerin milliyetçi ideolojilerinden güç alan MHP ve HDP’nin...

Geçmişin karanlık ve kanlı tarihinden beslenmek yerine...

Aydınlık ve demokratik bir geleceğin inşası için çalışacaklarına...

Türkiye’yi yağmacı ve rüşvetçi bir otoriterliğin pençesinden kurtarmaya öncelik vereceklerine inanıyorum.

***

Elbette son beş yılda, HDP’nin tüm ülkeyi ve Demokratik Rejimi kucaklamaya dönük söylemleri, İYİ Parti’nin Demokratik Rejim adına MHP’den kopuşu, HDP ile İYİ Parti’nin, CHP ile birlikte “Demokratik Rejim” üzerinde uzlaşmasını daha da olanaklı kıldı.

Bu açıdan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tartışma yaratan 8 Mart Kadınlar Günü tvitini “Geleceğin Demokratik Türkiyesi” için “Temel Yapıtaşı” niteliği taşıyan bir katkı olarak görüyorum:

@ekrem_imamoglu 

İYİ Parti Genel Başkanı Sayın @meral_aksener ve HDP Eş Genel Başkanı Sayın @PervinBuldan’ın nezdinde tüm kadın siyasetçilerin ve Türkiye genelindeki kadın belediye başkanı mevkidaşlarımın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarım.

ÖS 11.20 · 7 Mart 2021·Twitter for iPhone

***

Olayın tepkileri hakkında ve “Siyaset ile Medyanın Efendi-Köle İlişkileri Üzerine” yorumlarımı yarına yazacağım!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları