Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bireysel diktatörlük kendini tüketir
Diktatörlüklerin en koyusu çoğunluğun diktatörlüğü, en acımasızı ise bireyin diktatörlüğüdür:
En koyusu çoğunluğun diktatörlüğüdür, çünkü ona karşı sığınacak bir yer bulmak çok zordur.
En acımasızı bireyin diktatörlüğüdür, çünkü zayıf olduğu için çok zalimdir.
***
Eskilerin bir sözü vardır:
“Akıllı düşman, aptal dosttan evladır” derler.
Galiba bu sözün en geçerli olduğu alan, siyasettir.
Çünkü siyasette, aptal dostlar insana, akıllı düşmanlardan bile daha çok zarar verir:
Ya lidere aşırı ve gerçek dışı övgü, ya rakiplere yersiz, yakışıksız, herkesin tepkisini çeken sövgü, insana siyasette zarar veren “aptal dost” hatalarıdır.
***
En kötü, en zalim ve en zayıf yönetim, “aptal dostlarla” çevrili “birey diktatörlüğüdür”.
***
Silivri yargılamalarıyla Türkiye’de rejim demokrasiden sapmaya başlamıştı.
Ama asıl rejim darbesi, yargının tam siyasal denetime alındığı 12 Eylül 2010 referandumu ile gerçekleşti.
İktidarın gücünün mutlaklaştığı bu tarihten sonra, yönetimde ilk kırılma Haziran 2013’teki Gezi Direnişi ile yaşandı:
Arınç ve Gül ile Erdoğan arasındaki yöntem ve üslup farkı ilk kez bu olayda belirgin olarak kamuoyuna yansıdı.
Tam bu noktada (bu sütunda, Gezi’den sonra artık hiçbir şeyin aynı olmayacağının defalarca vurgulanmış olmasını anımsatarak) bir an duralım:
Gerek Arınç, gerekse Gül, Erdoğan’dan sadece üslup ve yöntem bakımından ayrılmışlardı, uygulamada, her zaman Erdoğan’ın dediği olmuştu; dolayısıyla iktidarın paylaşımında ve uygulamalarında bir farklılaşma söz konusu değildi...
Ama ikisi de aktif politikadan tasfiye edildiler.
***
Arınç ve Gül örneği, Türkiye’de demokratik rejimden sapmanın iyice belirginleştiği, Erdoğan’ın Başbakan olarak girdiği Cumhurbaşkanı seçim sürecinde, Davutoğlu ile yine gündeme geldi:
Davutoğlu ile Erdoğan arasında da sadece üslup ve yöntem farkı vardı; iç ve dış politika uygulamaları bakımından iktidar aynı monolitik yapısını korumaktaydı.
Ama lider kendisinden farklılaşıyor izlenimi verenleri, “mış gibi yapanları” dahi affetmedi!
***
Sanıyorum, Türkiye’nin rejim sorunu, liderin, akıllı dostlara dahi tahammül edememesi ile iyice belirginleşmiştir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!