Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
51 yılda bir arpa boyu?
51 yıl: Dile kolay; yarım yüzyıldan da 1 yıl fazla... Birleşmiş Milletler bursuyla gittiğim ABD’den, Master’ımı yaptıktan sonra Türkiye’ye dönüp öğretim görevine başlayalı 51 yıl olmuş!
***
Hacettepe’de, “üniversite eğitiminde devrim” iddiasıyla tıp ve mühendislik öğrencilerine de ilk yıllarında “zorunlu seçmeli olarak” aldırdığımız 6 kredilik sosyal bilim derslerinin birini “Sosyal Çalışmaya Giriş” adı altında ben veriyordum... Hekim ve mühendis olacak olan gençlere, toplumlar ve toplumların işleyişleri hakkında genel bilgiler aktarmaya çalışıyordum...
Demokrasiyi, laikliği, hukuk devletini anlatıyordum: “Demokrasi, azınlıkta kalanların da çoğunluk haline gelebilme hak ve olanağının bulunduğu bir rejimdir” diyerek eşit ve adil seçim koşulunu belirtiyordum. “Olanak” sözcüğünü özellikle vurgulayarak, temel hak ve özgürlüklerin önemini anlatıyordum. En çok üzerinde durduğum konulardan biri de, öğrencilerin küçümsediği politikacıların önemiydi: “Politikacıyı küçümsemeyin; bir milletvekilinin bir oturumda verdiği tek bir oy, on profesörün 10 yıl boyunca yaptığı eğitimden daha etkili olabilir toplumda” diyordum. 1960’lar ülkemiz için umut dolu yıllardı... Ne yazık ki gençlerimizin heyecanlarından ve deneyimsizliklerinden yararlanan, siyasal idealizmlerini emperyalizmin oyunlarına alet eden sağ politikacıların ve askerlerin elinde heba olup gittiler. Ülkenin bütün demokratik birikimi 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleriyle birlikte, sağ iktidarlar tarafından, siyasal dinbazlık ve aşırı milliyetçilik ile bastırıldı, yok edildi; Türkiye 2017 yılına böyle geldi.
***
Yarım yüzyıl önce: Bana ömrümün, sandığımdan çok daha uzun olacağını ve 21. yüzyılı göreceğimi... Bu yüzyılda, Türkiye’de seçilmiş bir sivil siyasal iktidarın gazetecileri, yazarları ve medya yöneticilerini büyük sayılarla hapse atacağını... Benim Cumhuriyet’te yazı yazacağımı ve bu gazeteden, çaycı dahil 12 kişinin yargılanmadan hapsedileceğini söyleselerdi... Herhalde inanmazdım! Çay ocağı işletmecisi Şenol Buran bırakıldı... Ama Önder Çelik, Hakan Kara, Musa Kart, Turhan Günay, Güray Öz, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Akın Atalay, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Ahmet Şık ve onlar gibi daha pek çok insan hâlâ hapiste çürüyor... Ne zaman yargı önüne çıkarılacaklar? Şöyle bir baktım: Murat Sabuncu ve Ahmet Şık, ben 1966’da demokrasi ve politikacı dersleri verirken daha doğmamışlar... Kadri Gürsel 5 yaşındaymış... Yazık bu insanlara... Yazık bu ülkeye!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!