30 Ağustos ve Cumhuriyet modernleşmesi – 4

30 Ağustos 2020 Pazar

Bugün 30 Ağustos...

Ne kadar kutlasak azdır!

Çünkü İstiklal Savaşı ve bu savaşın doruk noktası olan 30 Ağustos Zaferi, sadece bir Bağımsızlık Savaşı ve askeri bir zafer değil, aynı zamanda, Cumhuriyet Modernleşmesinin temel taşıdır:

Cumhuriyet Modernleşmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun büyük devletlerin oyuncağı olmuş yarı sömürge yapısına karşı BAĞIMSIZLIĞA, Padişahın (Halife/Sultanın) dine/geleneğe dayalı egemenliğine karşı LAİK HALK (MİLLET) EGEMENLİĞİNE, farklı din ve milliyet kimliklerine rağmen sürdürülmeye çalışılan kulluk kavramına karşı, bu farklı kimlikleri de kapsayan EŞİT VATANDAŞLIK İLKESİNE dayalıdır.

***

Aslında Yirmi Birinci Yüzyılda, 2020 Türkiyesi’nde bunları söylemek çok kolaydır...

Dile kolaydır”...

Çünkü Cumhuriyet Modernleşmesi, bu üç ilkeyi, sadece savaşta yenilmiş bir devletin toprakları üzerinde değil, aynı zamanda düşmanları tarafından işgal edilmiş bir ülkede, üstelik bir Din-Tarım Toplumunun Feodal Yapısı üzerinde gerçekleştirmiştir.

İşte bu yüzden Cumhuriyet Modernleşmesi mucizevi bir nitelik taşır!

***

İstiklal Savaşı zaten kendi içinde, Yedi Düvele, Yunan, Ermeni, Halife ordularına ve isyancılara karşı kazanılan inanılmaz bir başarıdır:

Onun arkasında oya işler gibi örülen milli direniş (Müdafaa-i Hukuk) örgütlenmeleri, İnönü Zaferleri ve 22 gün süren, Sakarya Nehri’ni kıpkızıl kana bulayan, subayların şehit olmasından dolayı tarihe “Subay Muharebesi” olarak geçen Sakarya Savaşı vardır...

Sakarya Savaşı’nın arkasında ise Başkomutanlık Yasası ve buna bağlı olan Tekâlif-i Milliye kararları (On Emir), onların arkasında da Yunan ordularına Birinci Dünya Savaşı’nı kazanan galip devletler tarafından verilen “Ankara’ya yürü” izni karşısında Kütahya-Eskişehir Muharebesi’nde yenilmiş olan Kuvayi Milliye Ordusu vardır!

Bu konuyu iyi anlamak için Atatürk’ün NUTUK’ta bu savaşı nasıl anlattığını okumak gerekir.

Ama benim bu yazıda vurgulamak istediğim konu, İstiklal Savaşı’nın doruk noktası olan Dumlupınar Zaferi’nin askeri başarısı değil, Cumhuriyet Modernleşmesi açısından bu savaşın önemidir:

Sakarya Muharebesi’nden sonra Mareşal (Müşir) ve Gazi unvanları verilen Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos Zaferi ile sonuçlanan İstiklal Savaşı’nı kazandığı için Atatürk olabilmiş, bir başka deyişle Cumhuriyet Modernleşmesinin temellerini 15 yıl gibi kısa bir sürede, “Vatanı Düşmandan Kurtaran Başkomutan” olarak atabilmiştir.

***

Toplumbilim terimleri kullanarak olayı açıklamaya çalışırsak:

Kırsal bir Din-Tarım Toplumunda, Kentsel bir Endüstriyel Toplumun devlet yapısının temellerini atabilmek, ancak Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in sahip olduğu KARİZMA sayesinde gerçekleştirilebilmiştir...

Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise karizmasını İstiklal Savaşı’nı kazanmış olmasına borçludur.

Fransız ve Sovyet Devrimlerini çalıştıktan sonra, profesörlük tezimi Atatürk ve Türk Devrimi üzerine yazmış bir toplumbilim öğrencisi olarak, dünyadaki hiçbir liderin KARİZMATİK kavramına ondan daha fazla layık olmadığını belirtebilirim.

Çünkü her ne kadar, tarihsel ve toplumsal olarak karizmasının temelinde İstiklal Savaşı’nı kazanmış bir komutan olması yatıyorsa da, kişisel açıdan, bu zaferi kazanması ve Cumhuriyet Modernleşmesinin temellerini atması ileri görüşlülüğünün ve tarihsel-siyasal bilincinin ve burada sayılması çok uzun sürecek olan başka kişisel özelliklerinin eseridir.

(Meraklıları “Emre Kongar Seçkisiyle NUTUK”, “Devrim Kuramları ve Toplumbilim Açısından Atatürk” ve “Atatürk Üzerine” adlı üç kitabıma bakabilir. Hiç kuşkusuz, Cumhuriyet okurları kitap da okuyorlardır varsayımıyla!)

***

Milli bayramların kutlanmaları istenildiği kadar yasaklansın...

İstenildiği kadar İstiklal Savaşı ve 30 Ağustos Zaferi, birtakım utanmazların yalanlarıyla saptırılmaya, gölgelenmeye çalışılsın...

30 Ağustos Zaferi, İstiklal Savaşı ve onu izleyen Cumhuriyet Modernleşmesi, tarihte eşi görülmeyen bir olaylar zinciri oluşturduğu için, kimse Atatürk’ün eserini yok edemeyecektir.

(Mustafa Kemal, Sakarya ve Dumlupınar Muharebelerini ve İstiklal Savaşı’nı kaybetseydi, ne halde olurduk, daha doğrusu “var olur muyduk” diye düşünün lütfen!)

***

YAŞASIN (kutlanması engellenen) 30 AĞUSTOS ZAFERİ...

YAŞASIN (yalanlarla saptırılmak istenen) İSTİKLAL SAVAŞI...

YAŞASIN (saçma sapan saldırılarla lekelenmek istenen) MUSTAFA KEMAL ATATÜRK...

YAŞASIN (yok edilmek istenen) DEMOKRATİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları