Elçin Poyrazlar

Sen kimsin?

22 Ekim 2020 Perşembe

Ülkedeki iktidar sosyal medyada paylaştığı bir video ile gençlere ‘Sen kimsin’ sorusunu sormuş. 

Soru elbette retorik. 

Gençlere gerçekten kim oldukları değil kim olmaları gerektiği bir misyon yükleme hatta manifesto formatında buyurulmuş.

Tarihin, geleneğin, eskinin, nostaljinin, siyasi ukdelerin, ideolojik ihtilafların, yenilmişlik hırsının bir sembolüne dönüşmüş video.

Özellikle de gençlerin ve bu topraklarda ayakta kalabilmek için çırpınan insanların gerçeklerine teğet bile geçememiş. 

Bu video, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta başında bir açılışta yaptığı ‘özeleştirinin’ de somut bir karşılığı.

Erdoğan 18 yıldır iktidarda olmalarına karşın ülkede ‘fikri iktidarı’ tesis edememekten şikayetçi.

Bunu dönem dönem dile getiren Erdoğan, sosyal ve kültürel hakimiyeti ellerinde tutamamış olmalarını önemsiyor görünüyor. 

Yasama, yürütme, yargı gibi kuvvetler ayrılığının yerle bir olarak tek bir merkezde toplandığı, hatta dördüncü erk sayılan medyanın kontrolünün tek bir zümreye teslim edildiği bir ülkenin liderinin ‘‘Medyamız bizim sesimizi yansıtmıyor. İlimde, sanatta, kültürde benzer sıkıntılarla karşı karşıyayız’’ demesi bunun bir işareti. 

Fikri bir buhran yaşadıklarını, ’fikri iktidarı kökü ve ruhu itibariyle bize ait olmayan bir medeniyete kaptırdıklarını’ düşünüyor Erdoğan. 

Ve toplumu, özellikle de genç kuşağı ‘kontrolsüz batılılaşma, Batıcılık saplantıyısıyla pek çok sapkın ideoloji ve akımın zehrine maruz kalmakla’ suçluyor. 

Belki de konuşmasının en önemli ve en tehditkar tarafı ülkede topyekun bir eğitim-öğretim reformuna ihtiyaç duyduklarını söylemesi. 

Bu sözler okuyanda tarihin katı milliyetçi hezeyanlarına kapılmış, dar ideolojilere sıkışmış, din-gelenek şablonuna hapsolmuş, dünyanın geri kalanına sırtını dönmüş, dış politikada, ekonomide, iç siyasette yeni bir anlatı getirmekten uzak, eskiye tutunarak yeniyi inşa edebileceği yanılgısına düşen, zamanın ruhunu yakalayamamış bir ülke hissi uyandırıyor. 

Evrensel sanat, ilim ve kültür üretmek yüzünü özgürlüğe ve aydınlığa dönmekle başlar, geriye değil.  

Dünyayı takip eden, teknolojiyi iyi bilen, hedeflerini tanıyan ve özgürlük isteyen genç kuşaklara ‘Sen kimsin?’ diye şekil vermeye kalkmak gülünç bir propagandanın ötesine geçmez. 

Buhrandaki iktidar, ‘Ben kimim’ sorusunu en evvel kendisine sormalıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları