Takımın başına Alex de Souza’nın geleceği söylendiğinde çok daha iddialı bir Antalyaspor beklentisi oluşmuştu hem Antalyaspor taraftarında hem de Türk spor kamuoyunda... Ancak Alex’in takımı bir türlü istediği çizdiği yakalayamıyor. Onun zeka dolu, kreatif futbolu teknik direktör olarak başına geçtiği ve 4-2-3-1 taktik dizilişle oynattığı takımında gözlenemiyor… 

Hal böyle olunca Galatasaray’ın aslında tutuk, normal temposundan uzak ve üretken olmayan futbolu renkli gözüküyor. Galatasaray aslında oynamıyor değil. Ancak Barış Alper’in ilk yarıda dinlendiği bu maçta onun yerini devralan Sallai daha dingin bir futbol oynamayı tercih ediyor. Yunus’un milli maç yorgunu olması da eklenince temposu normale göre daha düşük ve baskılıdan çok ‘yeterince’ oynayan bir Galatasaray izliyoruz. Yine de bu oyun, 10’da Mertens’in, 52’de de Yunus’un asistiyle gelen iki güzel Icardi golüyle Galatasaray’ı galibiyete taşıyor. Bunlara bir de 90+3’te 78’de Icardi’nin yerine oyuna giren Osimhen’in harika bir röveşata golü var ki, Galatasaray taraftarına ‘mucize’ futbolcusunun transferi için yakında bağış kampanyası başlatacak! Son düdük Galatasaray’ın üç puanını teyit ediyor. Galatasaray, ‘yeterince’ galip, en uzun galibiyet serisi rekorunu da kırarak zirveyi korumaya devam ediyor.