Deniz Ülkütekin
Deniz Ülkütekin deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Genel izleyicinin tragedyası

02 Ocak 2025 Perşembe

Bilirsiniz “genel izleyici” televizyon başta olmak üzere kitle iletişim araçları için üretilmiş bir kategoridir. Bir çeşit toplum mühendisliği de diyebiliriz. 

Genel izleyici her şeyi izleyemez. Yaş aralığı çok geniştir. Cinsellik, korku, şiddet gibi bir sürü filtreden geçirilmiş içerikleri tüketmesi gerekir ve beklenir. 

Ancak kitle iletişim araçlarından yansıyanları en çok tüketen kategori de genel izleyicidir.

Bu kategorilendirmeyi yaşamın farklı alanlarında farklı isimlerle görürüz. Siyasette sessiz çoğunluk, toplumsal yaşamda kamuoyu, ekonomide ortadirek…

20. yüzyılın sosyal koşulları göz önüne alınarak ortaya konulan söz konusu kavramın artık yavaş yavaş yok oluşuna tanık oluyoruz.

Evet belki hâlâ televizyon genel izleyiciyi göz önüne alarak içeriklerini üretiyor ancak günümüzde internet sayesinde oluşan yeni iletişim biçimleri genel izleyici ölçütlerini neredeyse tamamen devre dışı bırakıyor.

Siyaset artık sessiz çoğunluğa yer bırakmayacak biçimde kutuplaşmış bir noktada. Seçmenin büyük çoğunluğunun hem oyları hem de düşünceleri propaganda makineleri tarafından dikte ediliyor.

Topluma gelirsek kamusal alan ve kamusal alandan hareketle yola çıkan kamuoyu dediğimiz kavram ise ideoloji ve yaşam alışkanlıklarının birleştiği yankı odalarına bölünmüş durumda.

Ekonomi ise her zaman siyaset ve toplumun değişen dinamiklerini öngörür. Ortadirek kaybolduğunu ve sosyal sınıfların gelirleri arasındaki farkların giderek arttığını ekonomistler yıllardır söylüyor zaten.

Böyle bir ortamda akşam işinden evine gelip ailesiyle oturup televizyonun karşısında genel izleyiciye yönelik bir içerik arayın bireyin vay haline.

O zaman genel izleyiciyi oluşturan ahlak ve etik ölçütlerinin de ortadan kalktığını rahatlıkla söyleyebiliriz sanırım.

Peki neden hâlâ genel bir izleyici varmışçasına içerik üretiliyor? Bunun yanıtını geçmişte toplumsal kırılma noktalarında bulunan, artık bir partinin veya siyasi topluluğun yönetim aygıtları başındaki keyfiyetinde aramak gerek.

Genel izleyiciye bir dizideki karakterin davranışlarındaki ani bir değişimin siyasal erkin isteğiyle olabileceğini düşündüren aslında söylenmesi gereken yerlerde söylenmeyen ama onun dışındaki her yerde de söylenen “de facto” senaryoların içinde yaşamaktan sıkılmadınız mı?

Belki öfkelenmek, çaresiz hissetmek, korkmak ve benzeri her duyguyu yaşadınız ama bence sıkılmadınız. Çünkü eğer sıkılsaydınız “Acaba ne diyecek” merakıyla her akşam ekran başına kurulduğunuz bu dizi! çoktan biterdi.

Belki de sırf bu yüzden sıkılmak 2025’te “yeni cool” olabilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Düş adacıkları 30 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları