Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktidar ne kaybetti? Muhalefet ne kazandı?
Yerel seçimler bitse de, iktidar blokunun sandık sonuçlarına yaptığı itirazlar bitmiyor. Pek çok seçim çevresinde, oy oranları arasında yüksek fark olmasına rağmen, iktidar bileşenlerinin sandık sonuçlarına yaptığı itirazın temel nedeni, sonucun değişeceğine ilişkin beklentileri değil. Seçimi kaybetmekten kaynaklanan moral bozukluğunu atamamak. Yenilgiyi bir türlü kabullenememek. En önemlisi de genel merkeze, lidere, “Bakın biz halen çalışıyoruz. Sandığa sahip çıkıyoruz. İnatla mücadele ediyoruz. Başarısızlığın faturasını bize kesmeyin. Bizi gözden çıkarmayın. Görevden almayın” mesajı vermek. İşe yarar mı? Bekleyip göreceğiz.
Şimdiden gördüğümüz ise tüm olumsuz koşullara rağmen, sandıkta iktidarın kaybedebileceğinin, seçimde muhalefetin başarılı olabileceğinin kanıtlanması. Bu bağlamda iktidar partisinin en büyük kaybı, belediye başkanlığı sayısı veya oy oranı değil, yıllardır tavan yapmış olan özgüveni. Ana muhalefetin ise en büyük kazancı, eşit koşullarda yarışmadığı seçimlerde, artırdığı oydan veya kazandığı belediye sayısından öte, tazelediği umut, kazandığı özgüven. İktidarı, tüm olumsuz koşullara rağmen, sandıkta geçebileceğini, seçmenlerine ve Türkiye’ye göstermesi.
Bu aşamadan sonra muhalefetin yükü daha ağır. Sorumluluğu daha yüksek. Çünkü artık üç büyükşehir dahil, Türkiye’nin en önemli kentlerinin çoğunu o yönetecek. Mali kaynak sıkıntısına, bürokrasinin direncine, iktidarın baskısına rağmen, yerelde yurttaşlara en iyi hizmeti, en düşük bedelle vermenin yollarını bulması gerekecek. Bunun yanında, geçmiş dönemlerin kötü mirası olan çevre tahribatının, yeşil alan talanının, doğa katliamının, tarihsel mirasa yönelik barbarlığın, kültürel dokuya vurulan darbelerin verdiği zararı gidermeye çalışacak. Trafikten imara dek dev ölçekli sorunlarla boğuşacak. O nedenle kazanan başkanlar, adımlarını buna göre atmak, çalışma arkadaşlarını buna göre seçmek, siyasi ve idari hamlelerini buna göre yapmak zorunda.
Alınması gereken ilk ders
Moralini tazeleyen ana muhalefetteki CHP’nin, hiç aklından çıkarmaması gereken dersler var. 1989’da yerel seçimlerdeki büyük başarısının ardından, istikrarlı biçimde oy kaybederek, 1999 genel seçimlerinde baraj altında kaldığını asla unutmamalı. Büyük toplumsal tabanlara, geniş sınıflara, zengin oy depolarına yönelik siyaset üretmek, strateji geliştirmek dururken, marjinal söylemlere teslim olmamalı. İktidar partisiyle arasında halen 14 puan fark olduğunu bir an olsun aklından çıkarmamalı. Millet İttifakı’ndaki müttefiki İYİ Parti’nin zayıfladığını görmeli. Bu seçimde oylarını aldığı HDP seçmenlerinin, her seçimde aynı tavrı göstermeyebileceklerini, kendi partileri aday çıkardığında, yüksek oranda kendi adaylarına oy vereceklerini bilmeli. Yani, ödünç oyları kalıcı oy sanmamalı. Emanet oyları, “çantada keklik” görmemeli.
Kıssadan Hisse: Her seçimin kendi ruhu, kendi özgün koşulları, tavanda ve tabanda yarattığı kendi ittifak ilişkileri, kendi gündemi farklıdır. Ders çıkaran, özeleştiri yapan, çok çalışan, seçimi kazanır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Yıkılması gerekiyor!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!