Barış Doster

Ekonomik kurtuluş ve devletçilik ilkesi

27 Kasım 2021 Cumartesi

Yaşadığımız ekonomik sorunlar ağırlaşıyor. Yurttaşın alım gücü düşüyor. Hayat pahalılığı, Türk Lirası’nın (TL) değer kaybı, işsizlik iktidara verilen desteği aşındırıyor. Nitekim ekonomik gelişmeler, alınacak önlemler, yurttaşların bu konuda verdikleri tepkiler, önceki gün toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nun gündemindeydi. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri’yle normalleşen ilişkilerde de diğer nedenlerin yanında, bu ülkeden gelecek 10 milyar dolarlık yatırımın etkisi oldu.  

İktidarın işi zor. Çünkü ülkemizi 19 yıldır tek başına yöneten bir parti, ekonomideki sorunları izah etmekte zorlanır. Sorunları tamamen salgın hastalığa bağlayamaz, “dış güçlerin işi” diyerek de açıklayamaz. Çünkü dış güçler hep vardır. Bundan sonra da olacaktır. Dahası, işler iyi giderken, “bizim sayemizde” deyip, işler kötü gidince “dış güçlerin oyunu” demek, inandırıcı olmaz.  

Ekonomik Kurtuluş Savaşı” ifadesi de tutmaz. Çünkü iktidar; ekonomide liberalizmi, hem de en katı anlamda, en gözü kara biçimde savunuyor. Özelleştirme uygulamaları, planlamadan tamamen vazgeçip Devlet Planlama Teşkilatı’nı (DPT) kapatması, ithalatı öncelemesi, üretim, mülkiyet ve bölüşüm ilişkilerine bakışı, tarım ve hayvancılık politikaları tamamen liberal, tamamen kapitalist. 450 milyar doları bulan dış borç da bunun kanıtı, vergi ve özelleştirme gelirlerinin, alınan dış borçların nerelere harcandığı da.  

İKTİSAT VE İSTİKLAL  

Türkiye; askeri, siyasi ve iktisadi Kurtuluş Savaşı’nı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazandı. Eğer, Atatürk sonrasında Atatürk’ün ekonomi politikası izlenseydi, bugün yaşadıklarımızı yaşamazdık. Sanayileşmeden, tasarruftan, yerli malından, bütüncül kalkınmadan, denk bütçeden, ithal ikamesinden, tarıma destekten, mali disiplinden, planlamadan, kamucu, halkçı ekonomi politikalarından vazgeçmeseydik, ülkemiz bu durumda olmazdı.  

İktidar; bu konuda ders çıkarıp özeleştiri verecekse, elimizde oldukça zengin bir ekonomi yazını ve uygulamalar bütünü var. Öncelikle bunları okuyarak işe başlamalı. Bu kapsamda hemen aklımıza Alptekin Müderrisoğlu, Cahit Kayra, Ali Nejat Ölçen, Korkut Boratav, Bilsay Kuruç, Ergun Türkcan, Arslan Başer Kafaoğlu, Alpaslan Işıklı, Öztin Akgüç, Gülten Kazgan, Zafer Toprak, Yaşar Aksoy, Şevket Pamuk, Yakup Kepenek, Yıldırım Koç, Duran Bülbül, Mustafa Aysan, Yüksel Ülken, Oktay Yenal, Serdar Şahinkaya, İzzettin Önder, Nazım Güvenç, Hilal Akgül gibi hocalarımızın Cumhuriyet dönemi ekonomisi, Atatürk’ün ekonomik görüşleri, kamuculuk, planlama, devletçilik, iktisat tarihi konularındaki kitapları geliyor.  

Atatürk; Kurtuluş Savaşı’nın başından itibaren ekonomide atacağı adımları düşünüyor. Hâkimiyeti Milliye gazetesine bu konuda yazılar yazıyor. Karma ekonomiye dikkat çekiyor. Hatta karma ekonomiden bahsederken, aynen İttihatçılar gibi, “devlet sosyalizmi” kavramını kullanıyor. Ekonomiye ilişkin adımlarını, 1929’dan sonra daha da güçlü atıyor.  

Kısacası, Atatürk’ün devletçilik ilkesi, ekonomik sorunlarımızın çözümünde, günümüzde de geçerliliğini ve güncelliğini koruyor. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları