Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ekonomide savaş nasıl kazanılır?
Türk Lirası’nın (TL) ABD Doları karşısında değer kaybı sürüyor. Dolar, 13 TL’ye dayandı. Buna karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, doğru bir ekonomi politikası izlediklerini söyleyerek “Ekonomik Kurtuluş Savaşı” verildiğini belirtti.
Peki, ekonomi niçin bu durumda? Neden kırılgan? Kurtuluş Savaşı sonrası, gerçek anlamda bir ekonomik kurtuluş savaşı veren, ekonomide büyük başarılara imza atan, yüksek büyüme oranları yakalayan, onca yokluk yoksulluk içinde büyük ölçekli sanayi tesisleri kuran Türkiye, hangi hatalı politikalar sonucu bu noktaya geldi? Asıl bunu tartışalım...
Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ekonomiyi, ulusal egemenliğin, tam bağımsızlığın, güçlü bir toplum ve devlet yapısının temeli olarak gördüğü biliniyor. O nedenle siyasi ve askeri zaferlerin iktisadi zaferlerle taçlandırılmasını istiyor. O yüzden, iktisatsız istiklal olamayacağının altını çiziyor; mali egemenlik olmadan, milli egemenliğin olamayacağını vurguluyor. Bir söylevinde şöyle diyor:
“Türk tarihi incelenirse bütün yükselme ve gerileme sebeplerinin bir ekonomi meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır. Tarihimizi dolduran bunca başarılar, zaferler veyahut mağlubiyetler, çöküşler ve felaketler, bunların hepsi; meydana geldikleri devirlerdeki ekonomik durumumuzla ilgili ve bağlantılıdır.”
İsmet İnönü’nün ekonomi konusundaki duyarlılığını ise 1934’te, Kayseri Dokuma Fabrikası’nın temelini atarken söylediği şu sözler ortaya koyuyor:
“Türk inkılabının inandırıcı ve hakiki manasını zihinlere yerleştirici timsalini hiç hatırdan çıkarmamalıyız. Bu yeni iş ailesinin ve fabrikalar mecmasının verdiği mana olacaktır. Memleketin kurtuluş hareketinde en inandırıcı delil fabrikaları kurmak ve onları işletmekte gösterdiğimiz himmet ve liyakat olacaktır”
DEVLETÇİLİĞİN ÖNEMİ
Birkaç yıl öncesine dek iktidarın ekonomi politikasını beğenen, kendi sınıfsal çıkarı gereği destekleyen büyük sermaye, ne oldu da tutum değiştirdi? Niçin sesini gecikerek de olsa yükseltmeye başladı?
Hükümet kamulaştırma yapmıyor. Servet vergisi koymuyor. Tobin vergisi düşünmüyor. Özelleştirmeden vazgeçmiyor. Gündeminde planlama yok. Peki, büyük sermaye neden rahatsız? Ekonomi niçin bu halde?
Çözüm şudur: Devletin sadece yasa koyucu, düzenleyici, denetleyici olarak değil, gerektiğinde bizzat girişimci olarak da ekonomiye müdahale etmesi gerekir. Atatürk’ün şu sözleri, izlenmesi gereken programın özetidir:
“Bizim güttüğümüz devletçilik, ferdi çalışma ve faaliyeti esas tutmakla beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde milleti refaha, memleketi bayındırlığa eriştirmek için, milletin genel ve yüksek menfaatlarının gerektirdiği işlerde özellikle ekonomik alanda, devleti fiilen ilgilendirmektir.”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!