Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şeytanın sor dediği (19.09.2016)
Darbe girişiminin ardından 66 gün geçti. O gece neler olup bittiğini öğrenebilmemiz için yeterli süre. Ama 66 gün sonra da cevapsız sorular var ve AKP iktidarı konuyu 66’ya bağlamaktan vazgeçmiyor; soruları cevapsız bırakmayı yeğliyor…
Bildiğiniz sorular elbet. Ama hepimizin soruları bilmesi ve cevapları bilmemesi durumun ciddiyetini ve sorunun yakıcılığını ortadan kaldırmıyor.
Kısa bir özet: MİT’e ve Genelkurmay’a, bir kalkışma olduğu, bazı askeri birliklerde olağandışı bir hareketlilik gözlendiği bilgisi bir iddiaya göre saat 14.00’te, bir başkasına göre 16.00’da ulaşıyor.
Bu bilgilere rağmen:
• Darbe girişiminden saat 14.00 sularında haberdar kılınan Genelkurmay Karargâhı’ndan, uçakların, helikopterlerin kaldırılmaması, zırhlı araçların kışladan çıkarılmaması talimatı veriliyor. Dinleyen olmuyor ve… Ve bazı kuvvet komutanları ve kimi üst rütbeli subaylar akşama düğüne gidiyorlar. Kimileri orada derdest ediliyorlar.
• Genelkurmay Başkanı ile İkinci Başkan darbeciler tarafından makamlarında derdest ediliyor; ite kaka darbenin ana karargâhı olduğu söylenen Akıncılar Üssü’ne götürülüyorlar.
• Başbakan karayoluyla İstanbul’dan Ankara’ya gitmeye çabalıyor. Darbecilere esir düşerim kaygısı ile Kastamonu’nun bir ilçesinde kaymakamın evinde saklanıyor.
• Cumhurbaşkanı bizlerle alay edercesine “Darbe girişimini eniştemden öğrendim” diyor. Darbe girişimi istihbaratı devlete ulaştığından itibaren sekiz (ya da altı) saat geçmesine rağmen haber enişteden alınıyorsa sorumlular darbenin içinde, hatta göbeğinde yer almışlar demektir.
• Darbecilerden kurtarılan Genelkurmay Başkanı makamına dönerken yanında yer alan generalin de darbecilerden biri olduğu anlaşılıyor. Yani kimin elinin kimin cebinde olduğu anlaşılamıyor.
• Bütün bu bilinmezler ortada iken o gece Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ı habersiz bırakanlardan tutun da düğüne giden ya da ilçe kaymakamının evine sığınan siyasetçiler, o altı (ya da dört) saat boyunca nerede, ne yaptıkları bilinmeyen ve bugüne dek açıklanmayan üniformalı, üniformasız yüksek bürokratlar halen görevlerinin başında.
Bu paragrafların her biri bir sorudur ve cevapsız kalmalarına razı olmak yurttaşlık hakkından, anayasadan vazgeçmek demektir.
Ben yurttaşım ve vazgeçmiyorum ve cevapları öğrenene kadar da sormaya devam edeceğim.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu