CHP, 28 Mayıs’tan bu yana değişimi konuşuyor. Konuşmalı da. Sonuçta siyasi partiler, yaşayan organizmalar ve günün koşullarına göre güncellenmeliler. Ne var ki değişimi Twitter ve “AKP borazanı” merkez medyaya verilen demeçler kapsamında kurgulamak, hele hele yenilenmeyi sadece kişi bağlamında gündemde tutmak doğru değil. Arkadaşımız İklim Öngel’e özel açıklamalar yapan genel başkan yardımcısı ve CHP’nin kara kutusu Bülent Kuşoğlu, Cumhuriyet aracılığıyla bu konuya dikkat çekti: “Değişim için Kemal Bey gitsin lafının bir anlamı yok.”

Üstelik İstanbul bıçak sırtındayken “İmamoğlu İBB’yi bırakıp genel başkan adayı olsun” çağrıları yerel seçimler öncesi risk. Çünkü anket firmalarına göre İstanbul, olası bir aday kaosu çıkarsa AKP’ye kaptırılabilir. CHP’de bir başka sorun da değişimin yemek masalarında tartışılması. Sorumluluk sahibi partililer sosyal medyaya yansıyan bu tip davetlere “Yiyelim, içelim, sohbet edelim ama değişim konusu ciddi bir iştir, onu raportör eşliğinde salonlarda yapalım” diyerek sınırlama getirmeli. Ve yine ülke Deli Dumrul vergilerinin yarattığı zam fırtınası ile sağa sola savrulurken ana muhalefetin sadece değişime yönlenmesi üye olmayan seçmen üzerinde olumsuz bir hava yaratmış durumda! Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda bir rota çizmeli. Çünkü halkın gündemi ekonomik kriz. 1.2 milyon parti üyesi dışında da kimsenin CHP kurultayı ile fazlaca ilgilendiği yok! Yazarımız Ali Sirmen’in dikkat çektiği gibi, “Şu anda koltuk kavgası izlenimi var kamuoyunda. Böyle sürerse 2024 Mart’ındaki yerel seçimlerin CHP için tam bir hezimet olması kaçınılmazdır.”

SURİYE’DE EKMEK VAR!

Türkiye yoğun bir Suriyeli göçü ile karşı karşıya. Gerekçeleri savaş var, yiyecek ekmek yok. Demokrat Parti Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, konuyu araştırmak için geçen hafta Şam’a gitti. Gerçekten yaşanmaz bir ülke miydi Suriye? Sorduk, “Fiyatlara bakılırsa Şam, İstanbul’dan katbekat ucuz. Öncelikle ‘göçmen’ sıkıntıları yok. Örneğin Şam’ın merkez semtlerindeki 100 metrekare ev kiraları 50 ile 100 dolar arasında. Pazar alışverişinde 900 gram ekmek 55 kuruş, 1 kilo şeftali bizim paramızla 5.5 TL. Zeytinyağı 20 TL, herkesin filesi tıka basa dolu.” Gazeteci arkadaşlar da canı sıkılanın Ürdün tarafına geçip hafta sonu deniz tatilini yaptığını anlattı çünkü benzin sudan ucuz. Görüldüğü gibi Suriyeli sorunu bize anlatılandan biraz farklı.

NÜKLEERDE SON DURUM!

Genel seçimler öncesi Aralık 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin Akkuyu’daki nükleer santralın yıl içinde hizmete girip ucuz ve kesintisiz elektrik üretileceğini duyurmuştu. Süreç yavaş işliyor. Belki inşaat alanında Moskovalı Rosatom ve Türk yüklenici Titan II arasında geçen sene yaşanan sürtüşmeye devlet tarafından zamanında müdahale edilse tesis kışa doğru çalışmaya başlardı ama gecikti. Savaş nedeniyle ekonomik gücünü kaybeden Rusya’nın bu tesise inşaatın hızlandırılması için gereken ek yatırımı yapamaması da teslim tarihini uzatıyor. Azov komutanlarının Kiev’e iadesi ve İsveç’in NATO üyeliği bu projeye yansır mı bilinmez! Peki tesis ne zaman açılacak? CHP’ye yakın kaynaklardan aldığımız bilgiye göre  nükleer elektrik; 2024 yerel seçimleri öncesine kalacak, hatta tarih de belli! Tıpkı Filyos doğalgazı gibi 2. seçim yatırımı. Bu arada AKP’nin sloganları bile hazırmış, “Üreticiye bedava, evlere yarı fiyatına elektrik”. İndirim demişken nükleer elektriğin şu anki anlaşmalara göre birim fiyatının 12.35 dolar, mevcut elektrik birim fiyatının ise 20 dolar olduğunu anımsatalım. Proje başarılı olursa Edirne ve Sinop santralları için de Rus, Kore ve Çinli firmalarla temasa geçilecek.