Galatasaray, kazanmayı içselleştirmiş; bunu Elfsborg maçından 4 gün sonra çıktıkları Beşiktaş derbisinde de gösterdiler. Böylelikle bu sezonun ilk yarısındaki 2 derbiyi de kazandı Okan Buruk’un öğrencileri. Büyük başarı. Hakem tartışmasını, “iki tarafa da benzer eşitlikte hata yaptı” diyerek bir kenara bırakırsak, Osimhen-Icardi hemen arkasındaki Gabriel Sara-Torreira ve en gerideki Davinson Sanchez beşlisi bu lig için bir kaç gömlek fazla. Aslında bu oyuncuların performans düşüklüklerine de tanık olduk defalarca, ancak Okan Buruk, yıldızlarını İngiltere, Fransa ya da İtalya’daki ciddiyetle oynamaya ikna etmişe benziyor. Konsantrasyonlarını yüksek tutuyorlar ve bunu oyun kültürü olarak benimsiyorlar. Ne var ki bu isimler işlerini hafife aldıklarında takım vites küçültüyor! Bunu son bölümde yenen gollerde görüyoruz.  Özellikle Sara, Türkiye’nin en iyi orta saha oyuncusu olarak gösterilen Beşiktaşlı Gedson Fernandes karşısındaki etkili oyunu ile maçın gizli kahramanı oldu. Galatasaray’ın bir kazanımı da stoper-bek karışımı Kaan Ayhan’ın sakatlanıp oyun dışı kalmasından sonra formayı yakalayan İsveçli Jelert’in hücum setlerinde yer almasıydı. Sol bek Jakobs’un döneceği de düşünülürse, işler iyi Florya cephesinde! Eğer Okan Buruk, motivasyonunu korur ve takımı da diri tutarsa, UEFA Avrupa Ligi’nde son 16 ve 5. yıldızı getirecek 25. şampiyonluk uzak değil. Çünkü, ligdeki iki derbisini bitirdi Sarı-Kırmızılılar. Şimdi Samsun-Başakşehir-Trabzon maçları var. Bu üçlüden de sıyrılırlarsa ligi yarılarlar!